KOMŞULUK (DÖRT YÖNDEN DE) KIRKINCI EVE KADAR UZAR

Adamın biri Peygamberimize gelerek komşusundan şikâyet etti. Peygamberimiz ona „ sabret „ buyurdu. Fakat adam şikâyet etmeye devam edince üçüncü ve dördüncü keresinde ona  “Eşyanı sokağa at” diye buyurdu.
Adam da öyle yaptı. Gelip geçenler adama “Neyin var?” Diye sorunca  “Beni komşum rahatsız etti “ diye cevap alıyorlardı. Bunun üzerine bu cevabı alanlar “Allah’ın lâneti komşusu üzerine olsun” diyorlardı. Çok geçmeden komşusu adama geldi ve “Eşyanı evine al, Allah’ın adına yemin ederim ki, bir gün (dahi ) seni rahatsız etmem“ dedi.
Rivayet edilir ki, adamın birisi Peygamberimize gelerek komşusundan şikâyetçi olduğunu söyledi. Peygamberimiz mescit kapısından “Komşuluk (dört yönden de) kırkıncı eve kadar uzar” diye ilan edilmesini emretti.
Komşuluk hakkı sadece komşularımıza iyi geçinmekle bitmez, onların eziyetine katlanmak ta gerekir. Bunun yanında komşuya yardım etmekte gerekir. Maun suresinde  “Ellezinehüm yüraüne onlar müraidirler, İkiyüzlüdürler- riyakârdırlar” hitabına muhatap olan insanlardan söz edilirken komşularına lazım olan alet ve edevatı vermeyenler de bu sınıfa dâhil edilmişlerdir.
Sevgili Peygamberimiz (sas) buyuruyor ki  “Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir.” Kıyamet gününde fakir komşu, zengin komşunun yakasına yapışarak “Ya Rabbî, bana neden yardım etmediğini ve neden kapısını yüzüme kapattığını bu adama sor“ diyecek.
Allah’ın sâlih kullarından birisi komşusunun borcundan dolayı evini satılığa çıkardığını duydu. Evini satışa çıkaran adam yan komşusu idi. Haberi alır almaz “Eğer evini yok yere satarsa komşuluk hakkını ödememiş olurum “ diyerek evinin parası kadar komşusuna karşılıksız para verdi ve “Evini satma” dedi.
Yine İslam âlimlerinden birisi evinde fare olduğundan şikâyet eder. O’na  “Kedi edinirseniz evde fare kalmaz “ derler. Adam, “ O zaman kedi sesini duyan fareler komşumun evine kaçarlar ben de o zaman komşuluk hakkını çiğnemiş olurum” der.
Yediğimiz içtiğimizden, pişirdiklerimizden komşularımıza da ikram etmek Müslüman olsun olmasın komşuluk adabındandır. Çocuklarımıza  yemek için bir şeyler verirken komşu çocuklarına da aynı şeyden vermek yine komşuluk adabındandır. Çocukların ellerindeki yiyecek ve içecekleri alenen sokakta yiyip içmeleri de uygun değildir. Alan vardır, alamayan vardır. Buna dikkat etmek gerekir.
Başlıca Komşuluk Hakları Şunlardır.
1 Karşılaşınca selam vermek.
2 Onu lafa tutmamak.
3 Çok soru sormamak.
4 Hastalığında ziyarete gitmek.  
5 Başına bir musibet gelince onu teselli etmek ve derdine ortak olmak.
6 Sevindirici bir olay karşısında onu tebrik ederek mutluluğuna ortak olmak. Nişan, düğün, doğum gibi ziyaretlerde onunla beraber olmak, hadiye götürmek bu işlerin başında gelir.
7 Kusurlarına göz yummak gibi. Sevgili Peygamberimiz bu konuda  “Kim ki bir Müslüman kardeşinin ayıbını örterse Allah ta onun ayıbını örter” buyurmaktadır.
8 Ayıplarını üstünkörü bir şekilde gözlemek. (yani uyarmak açısından, yüzüne vurmak için değil)
9 Duvarına, su yoluna zarar vermemek.
10 Bahçesine zarar vermemek, çöp dökmemek.
11 Evine varan yolları daraltmamak.
12 Evine ne götürdüğünü tâkip etmemek.
13 Açığa çıkan ayıplarını örtmek.
14 Başına bir hal geldiğinde öfkesini dindirmek.
15 Yokluğunda evine göz kulak olmak.
16 Aleyhindeki sözlere kulak asmamak.
17 Mahrem taraflarından eşinden kızından, gelininden gözlerini sakındırmak.
18 Çocuğu ile tatlı konuşmak.
 19 Dini ve dünyevi konularda bilmediği noktalarda kendisini aydınlatmak.