Son dönemde adını sıkça duyduğumuz konkordato, Fransızca “Concordat” kelimesinden gelmekte olup “iflas sözleşmesi” anlamını taşımaktadır. Hukukumuza 2003 yılında konkordato kurumu getirilmiş olsa da geçen süreç zarfında çok kullanılmamıştır. 28.02.2018 tarihli ve 7101 sayılı Kanun ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda yapılan değişiklik sonrası iflas erteleme kurumunun kaldırılması ve konkordato hükümlerinin genişletilmesiyle konkordato işlevsellik kazanmıştır. Bu yöntem ile ödemelerini yapmada çok ciddi sıkıntıya düşen borçlu, iflastan kurtulabilecek ve/veya alacaklılar bir ölçüde alacaklarını temin edebileceklerdir.
2004 sayılı Kanun’da yapılan değişiklikler sonrası Kanun’un 285-309 maddelerinde konkordato kurumu düzenlenmiştir. Dört tip konkordato bulunmaktadır. Bunlar: adi konkordato, rehinli alacaklılarla konkordato, iflâstan sonra konkordato ve malvarlığının terki suretiyle konkordato.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 285 ile 308/g maddelerinde adi konkordato düzenlenmiş olup borçlular tarafından başvurulan genellikle adi konkordato olmaktadır. Kanun’un 285/1 fıkrasında yer aldığı üzere “Borçlarını, vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflâstan kurtulmak için konkordato talep edebilir.” Hükümde görüldüğü üzere konkordato ile alacaklıların alacağına kavuşabilmesi veya borçlunun iflastan kurtulması amaçlanmaktadır. Bu amaçla borçluya vade verilecek veya borç üzerinden indirim yapılacaktır. Genellikle borçlu, borç bedelinde indirim ve ek vadeyi aynı anda alabilmektedir.Diğer yandan iflas talebinde bulunabilecek alacaklı da konkordato talebinde bulunabilmektedir.
Konkordato talebinde iflasa tabi borçlulardan, yerleşim yerleri Türkiye’de olanların muamele merkezlerindeki, merkezleri yurtdışında olanların Türkiye’deki şubenin (birden fazla şube varsa merkez şubenin) bulunduğu yerdeki mahkeme yetkilidir. Görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. Diğer yandan konkordato gider avansı dava şartı olarak belirtilmiştir.2004 sayılı Kanun’un 286. maddesinde konkordato talebi için gerekli belgeler sıralanmıştır. Borçlu belgeleri eksiksiz biçimde hazırlayarak yetkili asliye ticaret mahkemesine sunarak konkordato talebinde bulunacaktır.
Borçlu tarafından konkordato talebinin yapılması üzerine 2004 sayılı Kanun’un 286. maddesinde sayılan belgelerin eksiksiz olması halinde, alacaklı tarafından konkordato istenmesi üzerine, borçluya gerekli belgeleri toplaması için mühlet verildikten sonra yapılan inceleme neticesinde belgelerde eksik olmaması halinde 3 ay süreyle geçici mühlet verilecektir. Geçici mühlet süresi 3 ay olup bu süre borçlu veya komiserin talebi halinde 2 ay daha uzatılabilir. Geçici mühlet 5 ayı geçemez. Geçici mühlet kararının verilmesiyle mahkeme tarafından borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli tüm tedbirler alınır.
Geçici mühlet kararı Basın İlan Kurumu’nun portalından ilan edilir. Alacaklılar tarafından ilandan itibaren 7 gün içerisinde geçici mühlet kararına itiraz edilebilir. Geçici mühlet süresi içinde mahkeme tarafından konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması hâlinde borçluya bir yıllık kesin mühlet verilir. Özel durumların olması halinde kesin mühlet 6 ay daha uzatılabilir. Kesin mühletin verilmesinden sonra mahkemece alacaklılar arasında hakkaniyetli bir temsili sağlayacak şekilde en fazla 7 kişilik bir alacaklılar kurulu oluşturulabilir. Alacaklılar kuruluna ücret ödemesi yapılmaz.  Alacaklılar kurulu her ay en az bir kere toplanır ve hazır bulunanların oy çokluğuyla karar alır. Kanun’un 290. maddesinde konkordato komiserinin görevleri sayılmıştır. Bu kapsamda konkordato komiserinin temel görevi kesin mühlet içinde, konkordatonun tasdikine yönelik işlemleri tamamlayarak dosyayı raporuyla birlikte mahkemeye iade etmektedir. (Devam edecek)