Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

MALAZGİRT ZAFERİ VE ALP ARSLAN (3)

Muharrem Günay 30 Ağustos 2018 Perşembe 13:35:49
 

Türk ordusu meşhur “Turan Taktiği”ne göre dört gruba ayrılmış, iki grup savaş alanının yanındaki tepelerin arkasında pusuya yatmıştı. Düşmanı arkadan çevirmekle görevlendirilmiş üçüncü grup da uygun yerlere mevzilenmiş, Sultan Alp Arslan da Romen Diyojen’in karşısında yer almıştı.
Böylece maddi-manevi hazırlıktan sonra artık muharebe başlıyor; Türkler Allah ve tekbir sesleri, kös ve boru gürültüleri ve haykırmalar ile harekete geçiyor ve düşmanı hücuma kışkırtıyorlardı. Gerçekten de kuvvet azlığı dolayısı ile hücûmun düşman tarafından yapılması  tahrik edilecek ve ilerlediği takdirde pusulara yerleştirilen mühim bir kuvvet arkadan saldırarak Bizans ordusu şaşkına çevrilecekti. Nitekim Diogenes bu tuzağa düşüp, papazların idare ettiği bir ayinden ve duadan sonra çan sesleri ile hücuma geçti. Meydan muharebesi başlamıştı. Türkler burada da tatbik ettikleri eski taktiklerine göre sahte bir hücumdan sonra çekilirken düşman ilerlemekte idi. Selçuklular kuvvet azlığını bu taktik ile gideriyor; saf halinde muharebeye yanaşmıyor ve bunda muvaffak oluyordu. Rumlar ilerleyince pusularda bulunan Türk kıtaları arkadan âni bir saldırışa geçerek düşmanı birden şaşkınlığa uğrattılar. Tam bu sırada idi ki kanatların uçlarında bulunan Uz (Oğuz) ve Peçenek süvarileri, evvelce bildirdikleri ve kararlaştırdıkları üzere, Müslüman ırkdaşlarının safına geçtiler. Bu hâdise Bizanslıları büsbütün şaşırttı ve cesâretlerini kırdı. (O.Turan, S.T.ve T.İ. M. s:183)
Ermeni kaynakları açıkça zikretmese de Ermeni kuvvetlerinin de savaş meydanından kaçtığı bilinmektedir.
Tarihin en büyük imha savaşlarından birisi yapıldı ve çember içine alınan Bizans ordusu akşama doğru tamamen imha edilip imparator da esir edildi. Türk ordusu Yüce Allah’ın yardımı sayesinde büyük bir zafer kazanmış, mağrur düşman zelil ve perişan olmuştu.
Alp Arslan esir imparatora çok iyi davrandı. Romen Diyojen huzura getirildiği zaman Sultan onu kucaklamış ve, “İmparator! İnsanların maceraları böyledir. Size esir değil büyük bir hükümdar muamelesi yapacağım!” sözleri ile onu teselli etmiştir.
“Alp Arslan Diogenes ile uzun uzun konuştu. Kaynaklarımızda belirtildiğine göre, sultan imparatorun barış müzakerelerini reddini tenkit etmiş, Bizans ordusunun askeri hatalarını saymış ve nihayet ona, nasıl bir muamele beklediğini sormuştur: Diogenes’in, ya öldürüleceği yahut zincire vurularak İslâm ülkelerinde dolaştırılacağı veya pek zayıf ihtimalle, affedilip bir nâip sıfatı ile, memleketine göndereceği cevabı üzerine, sultan onunla dostluk kuracağını bildirmiş, onu teselli etmiş ve tahtta kendi yanına oturtmuştur. Böylece Türk sultanı merhamet, itidâl ve insanlık duygularının bir örneğini daha vermiş oluyordu. Alp Arslan, kendisi ile bir ittifak anlaşması yaptığı Diogenes’i bir hafta kadar hususi bir çadırda bir hükümdar gibi misafir ettikten sonra, maiyetindekiler ve diğer esir asilzadeler ile birlikte, bir Türk süvari kıt’a sının muhafazasında, memleketine iade etti.” (3 Eylül 1071) (İ.Kafesoğlu, T.D.E.K. s:268)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER