Hayâ denince akla gelen en önemli şahsiyet elbette Hz. Osman’dır. Peygamber Efendimizin ifadesiyle O’ndan melekler bile hayâ ederdi.
Hz. Osman, çok cömert idi. İyilik yapmayı, muhtaç kimselerin ihtiyaçlarını görmeyi çok severdi. Güzel hâllerinden dolayı, Resûlullah efendimiz kendisini çok severdi.
Peygamber efendimiz, ashâbının ileri gelenlerinden çoğunun bulunduğu bir toplantıda, sohbet buyururken:
– Herkes dostunun yanına varsın, buyurdu.
Herkes sevdiği arkadaşının yanına gitti. Peygamber efendimiz de, Hz. Osman’ı yanına alıp buyurdu ki:
– Sen, dünyada ve âhırette benim sevdiğimsin.
Hz. Âişe anlatır:
Resûlullah efendimiz, bir gün istirahat ediyordu. Bu sırada Hz. Ebû Bekir içeri girmek için izin istedi.
İzin verilip içeri girdi. Resûlullah hiç hâlini değiştirmedi. Sonra, Hz. Ömer izin alıp içeri girdi. Yine hâlini değiştirmedi. Uzanmış vaziyette iken onlarla sohbet ettiler. Daha sonra, Hz. Osman kapıya gelip içeri girmek için izin istedi. Peygamber efendimiz oturdular. Hz. Osman’ı bu şekilde kabûl ettiler.
Hepsi gittikten sonra sordum:
– Babam Ebû Bekir ve Hz. Ömer içeri girdiklerinde hiç hâlinizi bozmadınız. Fakat Hz. Osman içeri girince, oturdunuz. Bunun sebebi nedir?
– Meleklerin hayâ ettikleri bir kimseden ben nasıl hayâ etmem buyurdular.