Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Galip Leblebicioğlu
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

MİLLİ EĞİTİM

Son günlerde, ortamı meşgul eden, çocuk, genç eğitiminde, bir kargaşa, olumsuzluk görünüyor. Bu yaz Finike’de İngiltere’de çalışan bir aile ile sohbetimizde konu eğitimden açıldı. İngiltere’de pek çok ülkeden, (ve Türkiye’den) eğitim için gelenlerin olduğunu, dahası elde edilen gelirin,Turizm getirisinden kat kat fazla olduğunu belirttiler.
Biz neden bir sistem oturtamadık, üzerinde durmak gerekiyor. Öğretmenlerin, öğrencilerin sorunları olabilir. Yöneticiler buna önem vermeli. Ben yaptım oldu değip bir dönem sonu değiştirilir hale getirmemeli. Örneğin bir öğretmen eşinin ayrı bir yere ataması yapılmamalı.
Veliler; Eğitimi öğreten kadar bilemez. Öğretmenlerin tecrübesinden, fikirlerinden faydalanmalı. Adı Milli eğitim olduğuna göre verilen ders Millilik vasfını korumalı, Hizmet alanları ayrılmalı, veya mevcut açık kapatılmaya çalışılmalı. Kaliteli okulların İmam hatip yapılması tepki görmekte, dedikodusu yapılmaktadır. Maksat Milli eğitim yanında, Dini eğitim vermekse bu ders saatleri ayarlanarak, etkin bir eğitim sağlanabilir. Halkımız dinine bağlı saygılıdır. Çocuklarının dinsiz olmasını istemez.
Bizim dönemimizden örnek vermek istiyorum; İlkokulda aldığımız dersler, Türkçe, okuma yazma, din ve ahlak, hayat bilgisi, şeklinde idi. Ben bugün bile verilen dersleri hatırlıyorum. Müdürümüz Hikmet Çerçel ve Namık Kemal ilkokul müdürü Şefik Görkay’dan dini bilgiler öğrenmiştik. Tüm öğretmenlerimi saygı ve rahmetle anarım. Sınıf öğretmenimiz Kaşif Demiröz’e. Müdürümüze ailece saygı gösterirdik. Aleyhlerinde konuşmak bir tarafa, yanlarında izin almadan oturulamazdı.
Kaşif bey, dördüncü sınıfta arkadaşlarımıza sordu okul bitince ne yapacaksınız? Bir kısmımız orta okula, birkaçımız sanat okuluna gideceğiz dedik. Geri kalanlar ise baba yanında çalışacaklarını söylediler. Bu şekilde üç grup olduk. Baba mesleğini isteyenlere genel kültür verildi. Benim bulunduğum grubun dersleri biraz daha ağırdı. Bir lokomotif’in nasıl çalıştığını 4. sınıfta öğrendik.
Şunu belirtmek isterim ki; İlk Okulda öğrendiğimiz ile orta okulu, burada öğrendiğimiz ile Liseyi daha kolay bitirdim. Dersi derste öğrenme, prensibiyle, fakültede takıntım olmadı. Ek olarak İletişim Fakültesi gazetecilik enstitüsünü bitirdim. Bunları övünmek için yazmıyorum. Benim dönem arkadaşlarım da, öğrenimde yaşamda başarılı (iş, makam, mevki sahibi) oldular.
Eğitime hizmet, vatana yararlı bir görevdir. çok dikkatli olunmalıdır.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER