Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

NAMAZ AİLEVİ VE TOPLUMSAL HAYATIMIZI DÜZENLEYEN İBADETLERİN BAŞI VE EN ÖNEMLİSİDİR

Muharrem Günay 16 Şubat 2019 Cumartesi 10:56:36
 

Öyle bir namaz kılacağız ki; kıldığımız bu namaz hayatımıza hâkim olan bir namaz olacak. Ayetlerden öğrendiğimize göre; hayata etkili olmayan, hayatımızı düzenlemeyen, bizi kötülüklerden alıkoymayan, hayatımızı düzenleme konusunda etkili olmayan bir namaz, Allah’ın istediği bir namaz değildir.
Eğer namaz kıldığımız halde hayatımızda bir kısım bozukluklar varsa biz namazı ikâme etmiyoruz; Allah’ın istediği şekilde kılmıyoruz da namaz gösterisinde bulunuyoruz demektir. Namazla din kurtarma çabası içine giriyoruz demektir. Eğer kişinin namazıyla hayatı, namazıyla ticareti, namazıyla siyaseti, namazıyla aile hayatı, namazıyla sosyal hayatla münasebeti aynı doğrultuda değilse bu namaz Allah’ın istediği bir namaz değildir. Bu bakımdan biz namaz kılarken namaz da bizi kılacak, kötülüklerden, bizi uzaklaştıracaktır. Namaz kıldığımız halde kötülükler işlemeye devam ediyorsak; Namaz kıldığımız halde namaz bizi kılmamış olur.  Nitekim Ankebut suresinde bu gerçeğe dikkat çekilir:
“(Ey Muhammed! ) kitaptan sana vahyolunanı oku, namazı ikâme et / dosdoğru ve hakkıyla kıl, çünkü namaz, insanı hayâsızlıktan ve kötülükten alı kor.” (Ankebut:45)
“Dosdoğru Kıl” ve “Dosdoğru Ol”
Ankebut suresi 45. Âyetten de anlaşılacağı gibi; Dosdoğru kılınan namaz, bizi kötülükten alıkoyan ve bizi dosdoğru bir Müslüman kılan namazdır. Bu ve daha başka ayetlerde geçen “Namazı ikâme et; dosdoğru kıl” emrini  “Namazı dosdoğru, hakkıyla, cemaat halinde kıl ve dosdoğru ol” şeklinde anlamak îcap eder.
 Namazı dosdoğru kılanlar ve dosdoğru olanlar Fatiha suresinde sözü edilen “Sıratı müstegım” talebinde bulunan ve sıratı müstegımde yürüyen “ ve Allah’ın  “Nimet verdiği”  nebîler, sıddıklar, şehitler ve sâlihlerle beraber (Nisa: 69) olanlardır.
Kur’an-ı Kerimde hem namaz, hem Kur’an hem de Allah’ı anmak, tesbih etmek manalarında geçen zikir üç türlüdür:
 1- Dil ile zikir: Sübhanellah, Lailahe illallah demek gibi; 2. Beden ile zikir: Namaz kılmak, oruç tutmak gibi, 3. Kalb ile zikir, her an Allah (c.c.) ile bir ve beraber olmak ve biz onu görmesek te O’nun bizi gördüğünü düşünerek dosdoğru bir hayat yaşamaktır.
Celal Yıldırım da zikri şu şekilde açıklamıştır:”Zikir yalnız Allah’ın Celâl ve Cemal sıfatlarını, anmak, tehlîl ve tekbîr, tesbih ve tahmîdde bulunmak değildir. Helâl ve haram sınırlannı bilmek, aldığına ve sattığına dikkat etmek, tezgâh başında, masada, tarla ve bahçede, fabrika ve atelyede Allahı hatırlayarak dosdoğru iş görmek te zikirdir.”  (Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslâm Fıkhı, Uysal Kitabevi: 2/256.)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti