10 Aralık 2014 Çarşamba 02:00:00
  Mahkemeler birbiri ardınca kararlar veriyor. Yöneticileri görevinden alan İdari işlemin yürütmesini durduruyor. Hatta işlemi esasen iptal eden kararlar da gelmeye başladı. Bu arada Milli Eğitim, yaptığı iş ve işlemlerle mağduriyete uğramışlar ordusunun sayısını git gide arttırmaya devam ediyor.
Milli Eğitim, önce 75 ve altı puan vererek eğitim kurumu müdürlerinin yöneticilik görevlerine son verdi. Büyük bir mağdur ordusu oluşturdu ki yaklaşık yüzlerce kişiden söz ediliyor. Yakın ailesi ve çevresiyle birlikte siz onu 5 ile çarpın, eder binlerce mağdur yurttaş.
Bu süreçte bazı kurum müdürlerine ise 75 ve üstü puan vererek yönetici olarak yeniden tercih yapma hakkı verdi. Kimileri kendi okulunu, kimileri ise görevden alınanlardan boşalan kurumları tercih etti. Böylelikle görevlendirilmesi istedikleri bu kurumlara yapıldı. En gözde(!) okulların yöneticilikleri boşalmıştı. Dolayısıyla tabiri caizse “seçmece okul” edasıyla 75 ve üzeri puan alanlar okullarını seçti ve tercihlerini yaptılar. Bu kurumlardan alınan müdürler de elbette mahkemelere koşarak davalarını açtılar. Gelinen aşamada ise bağımsız mahkemeler yapılan bu idari işlemlerin yürütmesini durdurmaya ve esastan işlemi iptal etmeye başladı. Bu aşamadan sonra idare 30 gün içinde mahkemenin kararını uygulamak ve alınan yöneticileri eski görev yerlerine vermek zorundadır.
Şimdi buralara görevlendirilen müdürler ne olacak? Geriye okullarına mı dönecekler? Evet, Olması gereken odur.
Ancak eski kurumları da, bir sonraki yönetici görevlendirme işlemi olan mülakatla yönetici görevlendirme aşamasında dolduruldu. Ne oldu şimdi? 75 ve üzeri puan verilerek yöneticiliğe devam ettirilenler de mağdur oldular mı? Ya da mağdur olacaklar mı? Evet, Öyle görünüyor ve maalesef onlar da mağdur olacaklar. Çünkü mahkeme kararını uygulamamak, görevi kötüye kullanmakla ilgili bir suç teşkil ettiğine göre, idare mahkemenin kararına uymakla mükelleftir.
Sayın Valim, sayın söz sahibi olduklarını düşünenler, sayın siyasiler şimdi soruyorum sizlere;
1- Hukukun üstünlüğüne inan bu kişilere haklarını iade edecek misiniz?
2- Gerçekten bu ülkede hukukun üstünlüğüne inanıyor musunuz?
3- Hukuk mücadelesi veren bu yöneticilere kamu oyunun gösterdiği saygıyı sizler de gösterebilecek misiniz?
4- Kamu oyu Hukukun üstünlüğüne inanmak istiyor. Adalet istiyor. Siz de istiyor musunuz?
Umuyoruz ki; hukuksal mücadele verenler ve hukuksal olarak haklı olduğuna devletin mahkemeleri tarafından karar verilenlerin, devletin memurları, valisi tarafından da kamu vicdanı adına haklarının iade edilmesidir.
Vicdanların rahatlaması, çalışma barışının tesisi açısından önemlidir.
(Bir eğitimci)