Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

ONLAR, HER AN ALLAH’I ZİKREDERLER

Zikir ilahi bir buyruktur. Yüce Rabbimiz birçok Ayeti Kerimede; sabah, akşam; gece, gündüz; gizli ve aşikâr; ayakta iken otururken ve yanlarımız üzerine yatarken; en güzel isimlerle kendisini zikretmemizi emretmiş; böyle yaptığımız takdirde dünya ve ahirette iyiliğe ve mutluluğa ulaşacağımızı haber vermiştir.
Şimdi bu ayetleri sırası ile görelim:
Ya eyyühellezine amenuzkürullahe zikran kesira:“Ey iman edenler! Allah’ı çok zikir ediniz!” (Ahzab: 33/41)
Fezkürûnî ezkurküm veşkürûlî velâ tekfürûni :“Siz beni zikir ediniz ki, ben de, sizi zikir edeyim…” (Bakara: 2/152)
“Rabbi’nin ismini zikir et! Yalnız Ona yönel” Müzzemmil: 73/8 “Sabah ve akşam, Rabbi’nin ismini zikir et! (İnsan: 76/25)
“Rabbi’ni içinden yalvararak, korkarak, fakat yüksek olmayan sesle sabah ve akşam zikir et! Gafillerden olma!” (Araf: 7/205)
“Haberiniz olsun ki: kalpler, ancak Allah’ı zikirle yatışır, sakinleşir.” (Ra’d: 13/28)
Ya eyyühellezine amenuzkürullahe zikran kesira:“Ey iman edenler! Allah’ı çok zikir ediniz!” (Ahzab: 33/41)
“Namazı kılıp bitirdiğiniz zaman ayakta iken, otururken ve yanlarınız üzerinde iken, Allah’ı zikir ediniz…” (Nisa: 4/103)
Fezkürûnî ezkurküm veşkürûlî velâ tekfürûni :“Siz beni zikir ediniz ki, ben de, sizi zikir edeyim…” (Bakara: 2/152)
“…Allah’ı zikir etmek, elbette en büyük ibadettir.” (Ankebut: 29/45)
“Allah’ın güzel isimleri vardır. Ona, onlarla dua ediniz.” (Araf: 7/180)
“…Allah’ı çok zikir eden erkeklerle Allah’ı çok zikir eden kadınlar için, Allah, bir mağfiret, pek büyük bir ecir ve mükâfat hazırlamıştır.” (Ahzab: 33/35)
“… Ey Mü’minler! Allah’a Tövbe ediniz ki, korktuğunuzdan kurtula ve umduğunuza ere bilesiniz!” (Nur: 24/31)
“…Allah’tan mağfiret dileyiniz. Şüphe yok ki, Allah Müminleri çok yarlıgayıcı, çok esirgeyicidir.”(Müzemmil: 73/20)
Zikir, insanı Allah’a yaklaştırır. İnsan Allah’a yaklaşınca Rabbi de ona yaklaşır. İnsan Allah’ı sevince Allah da kulunu sever. Peygamberimizin açıkladıklarına göre, Yüce Allah, “Ben, kulumun zannı üzereyim,” (Ahmed B. Hanbel – Müsned c. 2, s.251, Buhari – Sahih c. 8, s.171, Müslim-Sahih c.4, s. 2061) (inancı üzereyim) hakkında, inancına göre işlem yaparım. Kulum, Beni zikir ettiği zaman, Ben, onun yanındayım. Eğer, o, Beni, kendi nefsinde zikrederse, Ben de, onu kendi nefsimle zikir ederim. Eğer o, Beni bir topluluk içinde zikrederse, Ben de onu içinde zikrettiği topluluktan daha hayırlı olan bir topluluktu içinde zikrederim. O, Bana, bir karış yaklaşırsa, Ben, ona bir arşın yaklaşırım. O, Bana, bir arşın yaklaşırsa, Ben, ona bir kulaç yaklaşırım! O, Bana, yürüyerek gelirse, Ben, ona, koşarak gelirim!” buyurmuştur. (Abdurrezak – Musannef c. 2, s.293, Ahmed B. Hanbel – Müsned c.2, s.251
Asıl adı dı Muhammed bin Ali, künyesi Ebû Abdullah, lakabı el-Hakîm olan ünlü hadis âlimi Tirmizî’ye göre:
“Kişinin sermayesi kalbi ve vaktidir. Kalbini zanlarla dolduran, vaktini malayanî ile öldüren kimsenin sermayesi nasıl kazanç elde etsin? Allah’a en yakın olan kalp, fakirlerle düşüp kalkmaya razı olan ve fanî olana Baki olanı tercih edendir.
” O’nun (Tirmizinin) anlayışına göre zikr-i ilahînin kalbi yumuşatan ve serinleten bir özelliği vardı. Zikr-i ilahîden boş olan bir kalbe nefs harareti ve şehvet ateşi isabet ederek onu kasvetlendirir ve kurutur. Kalp kasvetlenip kuruyunca azalar esnekliğini kaybederek taattan geri kalır. Çünkü onlarda kurumuştur. Böyle bir durumda organlar taat’a yönlendirilecek olsa, kuru ağaç dalları gibi, eğilmek istemezler. Aslında kuruyan ağacın hakkı kırılıp ateşe odun yapılmak değil midir? Öyleyse ibadet konusunda organların yumuşak ve esnek olabilmesi için kalbin zikr-i ilahî ile yumuşatılması gerekir. Tirmizi’ye göre kalpte nur ile birlikte mutlaka rahmet-i ilahiyye de bulunur. Kul zikre devam ettikçe rahmet-i ilahiyye de yağmur gibi inmeye devam eder. Fakat gaflet hali arz olunca, rahmet-i ilahiyye kesilir. O’na göre kurtuluş, amellerin çokluğunda değil, amellerdeki ihlâs ve amelin güzelliğindedir.“ (Prof. Dr. Hasan Kâmil Yılmaz; Altınoluk Dergisi 1989 – Subat, Sayı: 036, Sayfa: 022)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti