Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

ONLAR YETİMİN VE FAKİRİN HAKKINI VERMEZLER

Muharrem Günay 10 Mayıs 2014 Cumartesi 03:00:00
  Mâdemki İslâm’a göre en yüce ibadet insanlara hizmettir. Öyleyse bu konuda yüce kitabımız Kur’an ne diyor:
Önce namaz suresi dediğimiz ve sık sık okuduğumuz “el-Mâun” suresinden başlayalım. “Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki onlar kıldıkları namazda gafildirler” ifadesinin yer aldığı el-Mâun suresinde şöyle deniliyor:
“Dini yalanlayanı gördün mü? İşte, yetimi itip kakan, Yoksulun yiyeceği ile ilgilenmeyen/yoksula yedirmeyi teşvik etmeyen de odur. Vay haline! (Şöyle) namaz kılanların ki onlar, namazlarından (onun öneminden, gayesinden ve vaktinin geçtiğinden) gafildirler. Hem de onlar, gösterişçidirler. (İyi tanınmak veya çıkar sağlamak için namaz kılarlar.) (Onlar, zekâtı veya yardım ve yardımlaşma için) en basit şeyleri bile esirgerler/engel olurlar. (bk. 2/264; 4/38, 142)
Yüce Kuran’daki bu ayetlere göre münkir ve münafığın özellikleri şunlardır.
• Yetimi İtip kakmak
• Yoksulu doyurmayı özendirmemek
• Namazdan gafil olmak
• Gösterişçi olmak
• Zekâtı menetmek.
Maun suresinde sayılan beş özellikten üçü garip, fakir, yetimlerle ilgilidir. Beled suresinin ise 8–17 ayetlerinde Yüce Allah şöyle diyor:
“Biz (hikmetimiz üzere) ona iki göz, bir dil, iki dudak vermedik mi? Ona iki yol (iki hedef olan hayır ve şerri) göstermedik mi? (krş. 76/2-3); Fakat o, (âhiret mutluluğunu engelleyen) sarp yokuş(u aşmay)a girişmedi. (O insan, basit olanı, nefsin arzu ve isteklerine göre tanzim edilen (şerli) yaşam biçimini seçti.) O sarp yokuşun ne olduğunu sana ne bildirdi? (O ilk adım olarak) bir köle (ve esir) azat etmektir. Yahut (salgın) bir açlık gününde, akraba olan yetimi yahut yere serilmiş (aç) bir yoksulu doyurmaktır; Sonra (bu sarp yokuşu aşmak) iman edip de, birbirlerine sabrı ve merhameti tavsiye edenlerden olmaktır.” (Beled. 8-17)
İsra suresi 26. Ayette:
“Akrabaya, yoksula, yolda kalmışa (iyilik ve yardımla) hakkını ver” memiz emredilmekte”; En-Nur suresi 22. Ayette ise: Sizden fazilet ve servet sahibi olanlar; yakınlarına, yoksullara ve Allah yolunda hicret edenlere (mallarından bir şey) vermekte kusur etmesinler. (Hatalarını) affetsinler, hoş görsünler. Allah’ın sizi bağışlamasını sevmez misiniz? Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.”; Bakara suresi 83. Ayette: “… Allah’tan başkasına ibadet etmeyin, anaya, babaya, hısımlara, yetimlere, yoksullara iyilik yapın…”; Nisa 36. Ayette: “Allah’a ibadet edin, ona eş koşmayın. Anaya, babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, gariplere, emriniz altındakilere iyilik edin” denilmektedir.
Yüce kitabımız Kur’an’da yukarıdaki ayetlere benzer çok ayet vardır. Bu ayetlerden Rum suresi 38. Ayette, Yüce Allah’ın cemalini görmek isteyenlere akrabaya, yolcuya ve yoksula haklarını vermeleri tavsiye edilmekte ve şöyle buyrulmaktadır:
“Haydi, akrabaya, yoksula, yol oğluna hakkını ver. Bu Allah’ın cemali’ni dilemekte olanlar için hayırlıdır ve onlar korktuklarından emin, umduklarına nail olacaklardır.” (Rum/38)
Bu ayette de açıkça görüldüğü gibi, Allahın cemali’ni görmeyi dileyenler, yani Allaha ulaşmak ve O’nu görmek isteyenler, yani kendileri için Mirac talebinde bulunanlar, akrabaya, yoksula, yolda kalmışa haklarını verecekler. Yüce kitabımız “hak”larını ver diyor. Yani verilen onların hakkı olandır. Yüce Kur’an yoksulu yediren, doyuran, akrabaya, ihtiyaç sahibine haklarını verenlere güvence veriyor ve diyor ki:
“Onlar korktuklarından emin olacaklar; umduklarına erişeceklerdir.” (Rum: 38)
İnsan /ed-Dehr suresinde ise:
“Sevdiklerinden vererek yoksulu, yetimi, tutsağı doyururlar. Biz ancak Allah’ın cemali için yediriyoruz, sizden karşılık da beklemiyor, alkış da…” (İnsan/8-9-10) buyruluyor.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti