Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Yusuf İLGAR
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

OSMANLI DÖNEMİNDE KARAHİSÂR-I SÂHİB’DE SAĞLIK HİZMETLERİ ve MEMLEKET HASTANESİ-1

Yusuf İLGAR 17 Nisan 2017 Pazartesi 12:55:21
 

Afyonkarahisar’ın Türkler tarafından fethinden sonra şehir ve çevresinde sağlık hizmetleri nasıl yürütülmüştür bilinmemekle birlikte muhtelif zâviyelerde ve mekânlarda tıbbî müdahalelerin yapıldığı anlaşılmaktadır.
Kırşehir’deki Hacı Bektaş dergâhında bir müddet tarikat eğitimi alan Karaca Ahmet, Seyid Hasan-ı Basrî, Yargeldi Sultan, Hayran Balı Sultan gibi şahsiyetleri XIV. yüz yılda Afyonkarahisar’a gelerek, her biri takdir edilen köylerde birer zaviye kurduklarını sanmaktayız1. Bu zâviyeler Cumhuriyet dönemine kadar faaliyetlerini sürdürmüşlerdir. Bu zâviyelerde hastane hizmetinin de verildiği anlaşılmaktadır. Nitekim Moğol saldırısı sırasında Anadolu’ya gelmiş olan Türkmen beylerinden Süleyman Horasani’nin oğlu olan Horasan erenlerinden Karaca Ahmet ve çocuklarının yüz yıllar boyunca delileri tedavi ettikleri nakledilmektedir. Günümüzde dahi tedavi amaçlı kullanılan mekân halen durmaktadır2. Diğer taraftan Seydiler köyünde Seyid Hasan-ı Basrî ve evlatlarının kuduz tedavisi ile3 Hayran Balı (Velî)nin de zaviyesinde cilt hastalığı tedavisi ile meşgul oldukları nakil olunmaktadır4.
Afyonkarahisar Şer‘iye Sicil kayıtlarında yer alan muhtelif mahkeme kayıtlarından anlaşıldığına göre, XVII. yüz yılın ikinci yarısından itibaren sağlık hizmetleri olarak muhtelif zamanlarda idrar yollarından, mesane ve kasıktan taş; boğaz ve alından ur çıkarılması ameliyatları, cüzzam, idrar tutamama, vücutta su birikmesine karşı tedavi uygulandığı görülmektedir. Cerrahların çoğunluğu Türk olmakla birlikte Rum ve Ermeni cerrahlarda hizmette bulunmuşlardır.
Harmanlı köyünden bir hanımın elindeki ur benzeri bir maddeyi cerrahi müdahale ile çıkarılması sonucunda ölmüştür. Yakınları ise Mart 1655 tarihinde Mahkemeye başvurarak ölen kişinin cerrahi müdahaleden kaynaklandığını belirterek doktordan davacı olmuşlardır5.
Cerrâhi müdahaleler sonucunda vefat eden kişilerin yakınlarına kan parası vermemek için doktorlar ameliyatlardan önce, mahkemede kadıdan alınan bir taahhütname sonucunda ameliyatlara girmişlerdir. Bu bağlamdan olmak üzere:
Nisan 1658 tarihli bir kayıtta Tacahmet Mahallesi’nden Mahmut adlı kişi mahkemede, oğlunun kasığındaki taşı ameliyatla çıkaracak olan Cerrah Usta Ali’den şayet oğlu ölürse davalı olmayacağını beyan etmiştir6.
Çakır köyünden Hacı Ali ve hanımı Beşe mahkemeye başvurarak oğulları İdris’in kasığındaki taşı ameliyatla çıkaracak olan Cerrah Üstat Seyyid Mehmet Çelebi’den çocukları bu sırada ölecek olurlarsa davalı olmayacaklarını Ağustos 1661 tarihinde beyan etmişlerdir7.
Sincanlı-Saraycık köyünden Ali Bey mahkemeye başvurarak, cüzzama yakalandığını, kendisini Mehmet adlı doktorun tedavi edeceğini, tedavi sırasında ölürse davalı olmayacağını ve varislerinin dahi dava açmayacaklarını 1665 yılında bildirilmiştir8.
Bolvadinli Ebubekir oğlu Hüseyin ve Kılınçarslan köyünden Mustafa adlı kişiler, Hekim Mehmet oğlu Hüseyin’in; yapacağı Ameliyatta, şayet ölürlerse, doktordan kan parası alınmayacağına dair Temmuz 1666 tarihinde taahhütte bulunmaktadırlar9.
İmaret Mahallesi’nden bir vatandaş yine mahkemeye başvurarak oğlunun kasığındaki taşı ameliyatla çıkaracak olan Tabib Ali’den çocuklarının vefatı vuku bulursa davalı olmayacaklarını Temmuz 1674 tarihinde beyan etmişlerdir10.

1  Süleyman Gönçer, Afyon İli Tarihi., I, İzmir 1971, s. 327.
2  Hikmet Tanyu, Ankara ve Çevresinde Adak ve Adak Yerleri, Ankara 1967, s. 148-152.
3  Seydiler köyünden Hasan Hüseyin Çetinkaya (1303 doğumlu), Kadir Çetinkaya (1339 doğumlu), Hasan Tekin ile 1995 yılında yapılan mülakat.
4  Gönçer, age., I, s. 359; Fikri Yazıcıoğlu, Afyonkarahisar Evliyaları ve İlim Adamları, Afyon 1969, s. 173-174; Edip Ali Bakı, Karacaahmet ve Deliler Tedavi Yurdu, İstanbul, 1947, s. 14.
5  AŞS, nr. 504, vr. 15b/81, 82.
6  AŞS., nr. 506, vr. 31a/174.
7  AŞS., nr. 507, vr. 8b/30.
8  Edip Ali Bakı, Afyonkarahisar’da XII, XVIII nci Asırlarda Meçhul Halk Tarihinden Yapraklar, y.y., 1951, s. 42-45; Süleyman Gönçer, Afyon İli Tarihi, II, (Haz. Ahmet İlaslı), Afyon 1991, s. 316-317.
9  AŞS, nr. 512, vr. 33a/176, 177.
10  AŞS., nr. 514, vr. 5a/29.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER