Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Murat Arısoy
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Rakibimle varım – Kocatepe Gazetesi

Murat Arısoy 23 Kasım 2015 Pazartesi 02:00:00
  Yerli otomobilin Afyonkarahisar’da üretilmesi fikrine karşılık, Kütahya da “Biz üretelim” diyor. Bölgemiz için olumlu bir gelişme. Aynı bölgeden iki istekli şehir olduğuna göre devlet büyükleri de bu taleplere kayıtsız kalmayacaktır.
Afyonkarahisar ve Kütahya’daki demokratik kitle örgütü temsilcileri ve siyasilerin mesajları, bu mesajlarla ilgili haberler ve köşe yazıları Bakanlar Kurulu üyelerinin önüne konulduğunda, inanıyorum ki “Zafer Kalkınma Ajansı’nın kapsadığı bölgeyi dışlamayalım” diyeceklerdir Bakanlar.
Yerli otomobil haberlerini yaparken anladım ki Afyonkarahisar ile Kütahya, ayrı ayrı harekete geçtiğinde herhangi bir sonuca ulaşması pek mümkün değil. Ancak Afyonkarahisar ve Kütahya, potansiyellerini birleştirip kamuoyu oluşturursa, ticari ortaklıklara imza atarsa o zaman yeni bir ivmeye şahit olabiliriz.
Bunu ilk öneren ben değilim. AK Parti’nin eski milletvekili Sait Açba, bölgesel birlikteliği gündemimize getirmişti. Açba’nın eleştirilen pek çok icraatı olduğu gibi, bölgesel birliktelik fikrinde hakkını teslim etmek gerek.
Zafer Havaalanı ile yerli otomobil arasında doğrudan ya da dolaylı bir bağlantı kuruluyor. Tabii insanın içinden “Zafer Havaalanı Kütahya sınırlarına yapıldı, yerli otomobil fabrikası da Afyonkarahisar sınırlarında kurulsun” cümlesi geçiyor.
Afyonkarahisar ile Kütahya’nın birbirine bu kadar benzeyen kültürü ve ekonomik yapısı varken birbirinden bu kadar uzaklaşmış olması doğru değil.
Yerli otomobil, büyük bir proje. 13 bin parçanın yan yana getirilmesinden, montaj yapılmasından bahsediyoruz. 13 bin parçayla ilgili her atılımda Afyonkarahisar ve Kütahya imzalarını görebiliriz.
13 bin parçanın 2 ürünü Afyonkarahisar’da, 5 yan ürünü Kütahya’da, 4 yan ürünü Uşak’ta üretilse fena mı olur?
Afyonkarahisar’a yapılan bir yatırım, Kütahya’yı harekete geçirir; Kütahya’daki yatırım da Afyonkarahisar’ı.
Buradan hareketle diyorum ki: Ben rakibimle varım. Rakibim ne kadar iyi olursa, ben de onu geçmek için o kadar geliştiririm kendimi. Rakibimin çıtası ne kadar yüksek olursa, benim çalışma azmim de o kadar yüksek olur.
Bu bir silsile.
Bakarsınız, ileride Afyonkarahisar ile Kütahya, “Rakibimle Varım” başlıklı bir Zafer Kalkınma Ajansı projesinde ortak olur.

KÜTSO, “MUHTEMEL” YATIRIMCI İLE GÖRÜŞTÜ

Afyonkarahisar’daki demokratik kitle örgütleri ve siyasiler yerli otomobil fabrikasının Afyonkarahisar’da kurulmasını ya da bir yan ürününün Afyon’da imal edilmesini istiyor. Bu normal. Büyük fabrikaların kurulabileceği arsaların da bulunduğunu yine yöneticilerimizden öğrendik. Sıra geldi yatırımcıya. Gönül ister ki Afyonkarahisar’dan “babayiğit”ler çıksın, “Biz, yerli otomobil için varız” desin. Ancak şimdiye kadar böyle bir işadamına ya da birlikteliğe rastlamadık.
O zaman ikinci seçenek, yerli otomobil fabrikasının, ya da yerli otomobilde kullanılacak malzemelerin Afyonkarahisar’la özdeşleşmesi. Afyonkarahisar’da çeşitli girişimler yapılıyordur; ancak Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nafi Güral’dan bu konuda bir açıklama geldi. Güral, şöyle diyor:
“Biz yüzde 100 yerli oto yapacaksak, öncelikle kim yapacak karar vermeliyiz, devlet yapmayacağına göre özel sektör yapacak. Peki, özel sektör neden Kütahya’da yatırım yapsın? Bu sorunun cevabının da yer aldığı tüm beklentileri karşılamamız lazım. Bu konuda KUTSO çalışmalara başladı. 17 Kasım Salı günü öğle yemeğinde bir araya geldiği muhtemel yatırımcı şirketin yöneticisi Sayın E.K ile buluştu. Üretimlerinin, otomobil fabrikaları tarafından da kullanılacağı standart ve çeşitleri içereceğini söyleyen şirket yetkilisinin samimi davranışları bizlere umutlu bir başlangıç olabileceğini hissettirdi.”

YERLİ OTOMOBİL HAKKINDA BİRKAÇ HUSUS

“Yerli otomobil üretilsin” fikrine elimizden geldiği kadar katkı sağlamaya çalışıyoruz. Türkiye’nin kendi kendine yetebilen bir ülke hâline gelmesi, kendi otomobilini, kendi tankını, kendi uçağını, kendi silahını, kendi demirini, çeliğini, ekmeğini, çiçeğini üretmesiyle mümkün. “Tam Bağımsız Türkiye” ilkesi, toplumun her kesimini birleştirebilecek güce sahip.
Aynı zamanda dinî hassasiyetler bakımından da Türkiye’nin kendini koruyabilecek bir ülke hâline gelmesi mühim.
Bu olgular ışı��ında yerli otomobil üretiminin “millî” bir mesele olduğunu düşünüyorum. Türkiye, Devrim Arabaları’ndan sonra tarihî bir fırsat yakalamış durumda. Ancak zihinlerin ve ufukların açılması için birkaç sorunun cevaplanması gerekiyor:
1) Yerli otomobil üretimi devlet yatırımı ile mi gerçekleşecek? Devlet ile özel sektör işbirliği mi yapacak? Yerli otomobil tamamıyla özel sektörün kontrolünde mi olacak?
Ardışık suallerin yanıtları, yerli otomobil gayretlerinin istikametini gösterecektir. Türkiye, yeni bir sektöre girecekse, giriyorsa; devlet ve özel sektör işbirliği yapmalı; yerli otomobil ile ilgili kurulacak tüm iştiraklerde ve fabrikalarda büyük hissesi olmalı. Böylece Afyonkarahisar ve Kütahya’ya; ya da herhangi bir Anadolu kentine yerli otomobil ile alakalı fabrikanın kurulması kolaylaşır. Bocalama evresi de devlet desteği ile atlatılır.
2) Yerli otomobilin fiyatı ne kadar olacak?
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, yerli otomobilin fiyatının “rekabet edebilir” düzeyde tutulacağını söyledi. İyi ama, bundan kasıt nedir? Yerli otomobil, diyelim ki 40 bin lira olacaksa; vatandaşlara “Gidin, yerli otomobil alın” demenin bir anlamı kalır mı? 40 bin liraya Fransız veya Alman malı, ‘adı-sanı bilinen’ birçok otomobil ya da arazi aracı olmak mümkün. Yerli otomobilin, Türkiye’de üretilmesi, parçalarının da yüzde 85’inin bu topraklarda imal edilmesi hasebiyle birçok vergiden muaf tutulması, rekabeti ancak sağlayabilir. “Yerli otomobil ürettik, fiyatını da (şimdiki tutarla), 25 bin lira yaptık” derseniz, bir manâsı olur. Bu da yine devlet müessesesinin işin içinde olması ile mümkün.
3) Yerli otomobilin marka değeri nasıl yaşatılacak, nasıl korunacak?
Yerli otomobilin yaygın bir kullanıma erişebilmesi için kaliteli, gerçek rekabet düzeyinde bir araç olmalı. Kamu kurumlarında yerli otomobilden yararlanılacağına dair bazı haberler çıktı; ama bu yeterli değil. Bu yönde iradenin geliştirilmesi gerekiyor. Yerli otomobil üretimi sürecinde ise “Biz yaparsak kesinlikle adi olur” önyargısının da değiştirilmesi; bu topraklarda yerli otomobilin de hakkıyla üretilebileceğini göstermemiz, ispat etmemiz lâzım.
4) Yerli otomobil, Bursa ve Gebze arasında mı sıkışacak?
Bazı açıklamaları takip ettiğimizde yerli otomobil için sadece Bursa ve Gebze üzerinden bir propaganda yapıldığını görüyoruz. Ağır sanayiden başını kaldıramaz hâle gelen bu bölge yerine ağır sanayi hamlesi bekleyen Anadolu şehirlerinde yerli otomobil yatırımı yapılırsa, o şehrin, o bölgenin halkı konuyu daha fazla sahiplenecek. Bu durumun gözden kaçırılması, “millî” bir arzuyla başlayan yerli otomobil hareketinin sekteye uğramasına yol açar.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER