Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

SELÇUKLU TÜRKİYESİNİN ADI ŞEFKAT DİYARIYDI

Muharrem Günay 23 Mart 2017 Perşembe 12:28:48
 

İslâm âlimleri ve tarihçileri Selçuklu Türklerinin hizmetlerini iyilik ve yardımseverliklerini ve adalet anlayışlarını anlata anlata bitirememişlerdir. Bunlardan Hamdullah Kazvini İslam hanedanları arasında bir mukayese yaparken : “İslam hanedanlarının çoğu bir ayıp ile malüldür. Emeviler, Haricilik ve zındıklık ile, Abbasiler itizal (ehl-i sünnetten ayrılmak ve Mu’tezile olmakla), Gazneliler ve Harezmşahlar menşeyleri dolayısı ile kusurludurlar. Hâlbuki Selçuklular bütün bu illetlerden pak, temiz ve dindar Müslümanlardır. Halka şefkat bunların mümtaz vasıflarıdır.(O. Turan 1: 106) demektedir. Gerçekten o yıllarda Selçuklu Türkiyesi’nden “ŞEFKAT DİYARI”  diye söz edilirdi.(O. Turan 1: 109)
X. asır Arap coğrafyacılarına göre başka memleketlerde zenginler paralarını şahsi zevk ve eğlencelerine, hatta kötü işlere harcarken Türkistan halkı servetlerini hayır işlerine, Allah ve din yolunda cihada harcıyorlardı. İbni Havkal Türkistan’ın İspicap (Sayram) şehrinde “ribat” adı verilen  “1700” vakıf olduğunu nakleder. (O. Turan TCHM.1: 154)
Yine Arap tarihçilerinden İbni Hassül, Tuğrul Bey sayesinde yeryüzünün adalet bulduğunu belirtir ve Türk hakanına itaat etmek her Müslüman’a farz olmuştur. (M. Doğan: 105) der. Tuğrul Bey’in yerine geçen Sultan Alparslan’dan Müslüman ve Hıristiyan kaynaklar “ADİL SULTAN” diye söz eder.(M. Doğan: 113)
Melikşah da aynı yolu takip etmişti. Bir yere asker çıkardığı ve sefere gidildiği zaman, münadiler (çığırtkanlar-ilancılar) : “Eğer bir kimse bir kimsenin bir avuç samanını veya bir yumurtasını parasız alırsa, o onun kanı karşılığındadır. Kendisini öldürülmüş bilsin.” (M. Doğan: 113) diye bağırırlardı.
“Selçuklular ve Osmanlılar zamanında yapılan muhteşem kervansaraylarda, yolculara zengin fakir, Müslüman, Kafir farkı gözetilmeden eşit muamele yapılır, kendilerine ve hayvanlarına karşılıksız bakılırdı. Hastaların tedavisi yapılır, ilaçları da karşılıksız verilirdi. Bu kervansaraylarda yolcuların kültür ihtiyaçlarını karşılamak için kütüphaneler de kurulmuştur. Böylece Türk ülkelerine gelen  Müslim-Gayri Müslim her çeşit yolcu ve tüccarlar bir kuruş harcamadan aylarca seyahat ederlerdi. Konu ile ilgili bilgiler veren el-Omari Türkiye’nin “Selçuklular zamanında cennet gibi ” olduğunu anlatır. İbni Batuda da Anadolu Türkleri ve Ahilerin misafirperverliği ve cömertliği hakkında bilgiler verirken Türkiye’nin bir “ŞEFKAT DİYARI” olarak tanındığını yazar. Aslında Kaşgarlı’ya göre “akı”,”ahi” kelimesi de cömert manasında kullanılıyordu.( O.Turan 1: 109)

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER