Seçim süreci hızlanarak devam ediyor. Geçen yazımda ben de kendi adaylarımı yazmıştım. AKP ve İyi Parti’nin adayları belliydi. CHP ve SP’nin de adayları belirlendi. CHP ve SP’nin adaylarının benim de istediğim adayların olmasına ayrıca çok sevindim. Nihayetinde, 4 aday kesinleşti. İmza sürecinde şu an için Doğu Perinçek geride. Milli iradenin tam yansıması bakımından onun da adaylar içerisinde yer alması daha iyi olacaktır.
Seçim sürecinin hızlanmasıyla beraber ne yazık ki çok çirkin bir anlayış ortaya çıktı. Bu anlayışa göre bazıları oy vermeyi düşündüğü partinin politikasını beğenmeyen herkesi hain hatta kafir görmeye başladı! Bunlara, göre tek doğru politika kendisinin oy vermeyi düşündüğü parti ve ittifak ettiği parti. Bu partileri eleştiriyor musun anında hain, kafir, terörist oluyorsun! Böyle bir saçmalık olamaz!
Bu anlayışın temel felsefesine baktığımızda “tekfircilik” düşüncesiyle benzeştiğini görülüyorum. Tekfir kelimesi Arapça kökenli olup bir kişiye kafirlik yükleme anlamına gelir. Özellikle Selefi/Vehabbi mezhep çerçevesinde bulunur. Bu düşünceye göre sadece ve sadece kendi düşünceleri doğrultusunda bulunanlar mü’min olup kendi düşüncelerinden olmayan herkes kafirdir! Kişi Müslaman’ım dese de o düşünce ve yapıda bulunmadığından bunun önemi yoktur! Nitekim, bu kirli düşüncenin en şiddetli örneği İŞİD terör örgütüdür. Tekfirci selefi olmayan herkes kafirdir ve dolayısıyla katli vaciptir. IŞİD’in bu kirli zihniyeti yüz binlerce Müslüman’ın ölmesine sebep olmuştur. İşte bu kendinden olmayan herkesi hain, terörist hatta kafir görmenin ne denli tehlikeli boyutlara varabileceğinin en çarpıcı örneğidir.
Bu sapkın düşünce temelde kendinden olmayan herkesi düşman gör anlayışına dayanıyor. Nitekim, bu düşüncede olanlara göre demokrasi ile yönetilen Müslümanlar da kafirdir! Bu doğrultuda geniş anlamdaki tekfirciliği daraltıp günümüzdeki koşullara ve ithamlara baktığımızda bu durumu siyasi tekfircilik olarak adlandırmak uygun düşecektir. Yani, benim partimden değilsen hainsin, kafirsin diyen siyasi tekfircidir! Bu meseleyi faşizm veya komünizm üzerinden izah etmiyorum. Bunun sebebi ise kendinden olmayan kavramının belli bir ideolojilerden ziyade daha geniş bir olayı kapsamasıdır. Bununla beraber bu olaylar içerisindekişinin destek verdiği partiye göre kişilerin imanına yönelik hakaretlerin yer alabilmesidir.
Siyasal partiler, ülkemizin yönetiminde Anayasal çerçevede belirledikleri politikalarla yönetmek için adaydırlar. Son derece açıkça ifade etmek gerekir ki bu siyasi partiler ülke yönetiminde farklı politikalara sahip oldukları için ayrışırlar. Diğer bir ifade ile Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası, devletin bölünmez bütünlüğü gibi huşular üzerinden ayrışma yoktur! Daha da açığı devleti yıkma politikası güden bir siyasi parti olamaz. Hele kafirliği yaymak gibi bir saçmalıkları hiç yoktur. Kanuna aykırı durumlarda devlet organları gerekli tedbirleri alır.
Konuyu daraltacak olursak, gerek politikaları gerekse kadroları bakımından özellikle AKP, CHP, İYİ Parti, SP, Vatan Partisi gibi partiler ise Türk siyasi tarihi içerisinde önemli bir yere sahiptir. Yukarıda da ifade ettiğim üzere bu partilerin sahip oldukları politikalar farklı olmakla beraber amaçları Türkiye’nin yönetiminde söz sahibi olmaktır.
Hiçbir partinin veya vatandaşın başka bir politikayı benimsemiş ve hatta açıkça başka bir politikaya oy vereceğini söylemiş bir kişiye hain, terörist kafir deme hakkı yoktur! Kişi ister Erdoğan’a ister Akşener’e, ister İnce’ye ister Karamollaoğlu’na vs. istediğine oy verir. Örnek olarak açıkça ben İYİ Parti’nin politikasını doğru buluyorum diyebilir ya da MHP’nin bu seçimde doğru strateji izlediğini düşünüyorum diyebilir! Ya da diğer yandan AKP son derece hatalı bir politika izliyor, Suriyeliler’in vatandaşlığa alınması çok ciddi sıkıntı doğuracak diyebilir veya başkaca destek eleştiri yöneltebilir. Ancak hiçbir zaman hiç kimseye siyasi düşüncesinden dolayı hain, terörist, kafir denilemez!
Kaldı ki siyasi partiler devlet mekanizması denetimi altındadır. O zaman sormazlar mı, şu veya bu parti hainse devlet nasıl izin verir? Hele hele bir siyasi partiyi eleştirmekle veya desteklemekle kafir ithamında bulunanlar! Yahu bu nasıl bir düşüncedir!? Bilmez misiniz, bir kişiye kafir deyince o kişi kafir değilse diyeni küfre götürür. Değer mi dünyevi bir siyasi parti için! Allah için kendinize gelin! Bu topraklarda ne zamandır, tekfirci zihniyet güçlenir oldu! Bu denli yanlışa nasıl varıldı!
Bir siyasi düşünceden dolayı kişinin hain, terörist, hatta kafir hakaretine maruz kalmasının TCK md. 125 kapsamında suç olduğunu bilmek gerek. Hele imana hakaretin büyük günah olduğunu da!
Bu kirli dile asla yaklaşmayalım, 80 milyonluk birliğimizi bozucu yıkıcı davranışlara olanak vermeyelim. Kardeş kavgası ülkeler için en büyük tehlikedir.Şu veya bu partiden önce kardeşliğimiz!
News
