Nöbetçi Eczaneler
24 Şubat 2014 Pazartesi 02:00:00 Tabir uygunmudur bilemiyorum ama Türkiye’de siyaset ayaklar altındadır. Ve kirletilmiştir. Bana göre bunun değişik sebepleri vardır.
Bunlar
1-Ülkemizde herşeyin siyasetten geçtiği kanaati yaygındır. Ama siyaset bir sisteme bağlanmamıştır. İnsanların siyasetciye güveni azalmıştır.
2-Şimdiye kadar siyasette sembolleşmiş kişiler parti yönetimlerinde görev almış olsun veya olmasın kısır çekişmelere dayalı ucuz politikaları tercih etmişlerdir. Sadece isminin bulunması amacı ile görev alan, ancak; nasıl faydalı olabilirim sorusuna hiç cevap aramamış insanlar çevrenizde mutlaka vardır.
3-Bir kamu kurumunu hizmetli alınacağında bir sürü şart sorulurken, parti yönetimlerinde veya başkanlıklarda görev almak isteyen kişilerde hiçbir şart aranmamaktadır. Bana göre tahsil şartının yanında gerekli diğer şartların da aranması ülke menfaatleri ve siyasette seviyenin yükselmesi açısından vazgeçilmeyecek bir unsundur.
4-Araştırıldığında bir partiye üye dahi olması uygun olmayan kişilerin başkanlık dahil milletvekilliği gibi görevlere talip oldukları vakidir.
5-Asli işinde başarılı olmamış, hatta ne iş tuttuğu belirgin olmayan kişiler siyasi arenada aktif görevler almışlardır. Bu da Türkiye’de siyasetle “eli boş” tabir edilen insanların ilgilendiği izlenimi vererek halkın siyaset ve siyasetçilere güvenini azaltmıştır.
6-Görev almış olan bir çok aktif siyasetçi, sert ve sivri tabir ettiğimiz hareketleri marifet saymışlar, ılımlı olamamışlar, kararlarında duygusallığı ön plana çıkarmışlar ve genellikle de yanlış kararlar vermişlerdir. Sen-ben düşüncesi ile hakaret edip,”ben bilir im”den öteye gitmeyerek ekip çalışmasının verimli sonuçların alamamıştır.
7-Ülke hayrına makro projeler üretip uygulamaya koymak yerine, kişi menfaatlerine yönelik çalışmalar yapılmıştır.
8-Toplumuzda ise,iş değil laf üreten politikacılar maalesef rağbet görmüştür.
9-Hazineden partilere yapılan yardımlardan en azından il ve ilçe teşkilatlarının sabit masraflarının karşılanabileceği maddi bir yardım yapılmamış veya böyle bir düzenleme ihtiyacı duyulmamıştır. Yöneticilerde çıkar grupları ile irtibatlaşmadan bu sıkıntıları atlatmanın mücadelesini vermişlerdir. Gönüllülerin hem emeğini, hem de parasını vermesiyle bu günlere gelinmiştir. Bu sıkıntılar yönetimlerin verimli çalışmalarını olumsuz etkilemiştir.
10-Siyasetçiler, araştırma yapmadan kamu kurum ve kuruluşlarının iç işlerine karışmışlar, kurumların daha verimli hale nasıl getirileceği yerine, çalışmaları şahıslar düzeyine indirgeyerek yürütmüşlerdir.
Bu olumsuzlukların kısa zamanda azaltılması için, proje üreten ve uygulamaya koyabilen, herkesle diyalog kurabilen, küçük hesaplar peşine düşmeyen, üstlendiği iş ve görevlerde başarılı olmuş, dürüst ve çalışkan insanları siyasette görev alması ve toplumu muzunda bu insanlara sahip çıkması gerektiğini düşünüyorum.
