Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

ÜÇ AYLARDA TEVBE VE DUA EDELİM-1

Muharrem Günay 23 Mart 2018 Cuma 14:31:12
 

Üç aylarda yapacağımız şeylerin başında bol bol tevbe ve dua etmek gelir. Çünkü tevbe insanı günahlardan temizler, Dua ise mü’minin silahı olup Allah’a yaklaşmamıza vesile olur.
Sevgili Peygamberimiz: “Ettâibi minezzenbi kemen lâ zembe leh” “Günahlarından tövbe eden, hiç günahı olmayan gibidir” buyuruyor. Her günahtan sonra tövbe etmek vaciptir. Bu bakımdan bu mübarek ay, gün ve gecelerde bol bol tevbe etmek gerekir.
Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle: “Allah tevvâbürrahim” dir. Yüce Allah. “Yokmu tövbe eden, affedeyim!” buyuruyor.
Peygamber Efendimiz: “Dua Mü’minin silahıdır.” Buyuruyor. Dua mü’mini Allah’a yaklaştırır. Bu bakımdan içten, duyarak, hissederek Allah’a dua edersek, dualarımız mutlaka kabul olur. Zümer suresi 53. ayette Ulu Allah şöyle buyuruyor:
“la tegnetû min rahmetillâhe” (Allah’ın rahmetinden sakın ümit kesmeyiniz ) Allah’ın rahmetinden asla umut kesmeyeceğiz, Çünkü Allah’ın rahmetinden ancak müşrikler ve kâfirler ümit keserler. O’na yöneleceğiz, O’ndan isteyeceğiz. Mümin, korku ve ümit arasında olacaktır. Yani hem Allah’tan korkacak, hem de O’nun Rahman ve Rahim olduğunun ve tövbeleri çokça kabul ettiğinin bilincinde olacak. Ama nasıl olsa affeder diye de hata ve isyana devam etmeyecek. Ne Cehenneminden emin olacak ne de cennetten ümidini kesecektir.
Bu endişe, îmânımızın gereğidir. Çünkü âhirette selâmette olacağımızdan kesin emîn olmak, küfürdür. Dünyada iken cennetle müjdelenmiş sahâbîler bile; hâllerini muhâfaza edememe korkusuyla endişe ve korku içerisinde yaşamışlardır. Huzeyfe b. Yemâni’ye “Ben de münafıkmıyım…” diye her gün soran ve kendisine ölümü hatırlatması ve gaflete düşmemesi için “Unutma ey Ömer! Ölüm var!” diye her gün seslenen bir görevli tutan Hz. Ömer bile hep korku ve ümit arasında yaşamış ve şöyle demiştir:
“Gökten gelen bir ses; ‘Ey insanlar! Sadece bir kişi cehenneme girecek’ dese; Acabâ; o kimse ben miyim? diye havf / korku hâlinde olurum. ‘Ey insanlar! Sadece bir kişi cennete girecek’. dese, o zaman da; Acabâ o kişi ben miyim?” diye recâ / ümit hâlinde olurum.”
Dua ederken Peygamberimizi vesile kılarsak “Ya Rabbi duamızı ve ibadetimizi Peygamberimizin yüzü suyu hürmetine, onun hatırına dergâhı izzetinde kabul buyur” dersek; dualarımız ve ibadetlerimiz daha çok kabul olur.
Duaya mutlaka Euzü besmele ile başlamalıyız. Ondan sonra Allah’a hamd etmeli ve Peygamberimize salatü selamda bulunmalıyız. Daha sonra dua etmeliyiz. Cenâb-ı Hak,  Mü’minun suresi 60. ayette şöyle buyuruyor:
“Bana ibadet edin de sizi sevaplandırayım. Bana dua edin de size icabet edeyim.” buyurmaktadır.
Euzübillahimineşşeytanirracim. Bismillahirrahmanirrahim. El hamdülillah, Elhamdülillah, Elhamdülillahi Rabbil alemin, vessalatü vesselamü ala Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain… diyerek duaya başlamalıyız.
(Devamı Yarın)

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER