ZİYA AMCA’NIN ARZ-I HALİ – Kocatepe Gazetesi

Afyonkarahisar’ın tanınmış simalarından emekli marangoz Ziya Arsoy, günlük yaşamda karşılaştığı sıkıntıları yazılı bir metin haline getirerek, ilgililere aktarmamız amacıyla bize bıraktı.
Şehiriçi ulaşımdaki sıkıntılara değinen ve özellikle de yaşlılara yönelik ücretsiz taşıma uygulamasının sürekli başa kakılıp durmasından dert yanan Ziya Arsoy amca, Otogar’a ulaşımda da büyük sıkıntılar yaşandığına dikkat çekiyor.
Bakın 88 yaşındaki büyüğümüz Ziya Arsoy yaşanan sıkıntıları nasıl dile getiriyor:
“Pek sayın ilgililer!
Ben 1929 doğumlu bir Afyonluyum. Eskiden büyüklerimiz “burası Afyon ama, esas ismi Sahib-ül Karahisar” derlerdi. Maalesef şimdi sahipsiz Karahisar oldu. Ara sıra bazı ilgililer Afyon’u büyükşehir yapacaklarından bahsediyorlar. Buna ben hep gülüyorum. Çünkü yaşım itibariyle Eskişehir, Uşak ve Kütahya’nın bizden çok geride olduklarını hatırlayarak, bugün bu illerin konumuma bakıyorum. Bu kentler bizi bırakıp geçtiler, Afyon şehri ise daha trafik meselesini çözemedi. İlgililer birkaç saatlerini ayırsınlar şehir içindeki duraklarda yaşanan rezaleti gözlesinler.
Gelelim işin yaşlılara hürmetsizliğine. Türkiye’nin hiçbir vilayetinde avaz avaz bağırarak ücretsiz taşımaya bizdeki kadar eleştiri yöneltilmiyor. Biz yaşlıları bu kadar aşağılamaya hakkınız yok.
Senede bir gün Yaşlılar Haftası’nda sayın büyüklerimiz Huzurevi’ni ziyaret edip gösteriş yapıyorlar. Buna bu memlekette hiç gerek yok.
Duraklarda bir beklesinler, görecekler ki; her 2 dakikada bir Bayındırlık, Özdilek, Harb-İş, Ataköy, ANS hatlarının minibüsleri geçiyor. Ama zaten küçültülen AFSU otobüslerini bekle ki geçsinler… Bu otobüslere binmek isteyen vatandaşların araçların arasında verdikleri mücadeleyi izlesinler. Minibüs yoğunluğundan otobüslere ulaşmak imkansız. Haliyle ücretsiz taşımadan yararlanmak da imkansız. Otogar’a ulaşım konusunda durum daha da sıkıntılı. Parayı otobüs firmaları, otogardaki yazıhaneler ve diğer işletmeler kazanıyor, eziyet çeken ise vatandaş. Servisleri kaldırdılar. Ekspres diye bir şey var, binmek imkansız. Eğer memleket yönetmesini bilmiyorlarsa gidip, İzmir’de kurs görsünler. İzmir arabalarında kaptan daha perona girmeden anons ediyor ve yolcuları servis araçlarına yönlendiriyorlar.
Bu aksaklıkların düzeltilmesini sayın ilgililerden arz ederim. Ziya Arsoy”
***
Ziya Amca’nın sıkıntılarını dile getirdiği arz-ı hal’i bu şekilde. Bizim görevimiz yaşanan sıkıntıyı ilgililerine aktarmak. Gereğini büyüklerimiz daha iyi bilirler…
Biz bu vesile ile şehrimizin tanınmış simalarından olan Marangoz Ziya Amca ile ilgili bir anıyı buradan aktaralım. Aktaralım ki, nüktedan kimliği ile tanınan Ziya Amca ve onun gibi diğer büyüklerimizi daha fazla çileden çıkartmanın zararlarını anlayalım. Sonra faturanın kime çıkacağı, kimin nerede hangi nükte ile karşılaşacağı belli olmaz.
Ziya Arsoy yıllar önce Uzun Çarşı Saraçlar Geçidi’nde tavuk ürünleri satan işyerindedir. Ziyaretlerine o dönemin Belediye Başkanı Hayrettin Barut ile yanındaki ekibi gelirler. Seçmen ziyareti yapmaktadırlar. Barut sorar “Amca vaziyet nasıl, yapılanlardan memnun musunuz?” diye… Tezgahın ardından başını kaldıran Ziya Arsoy duvarda asılı bulunan bir takvimin üzerindeki yabancı dildeki yazıyı gösterir; “Oku bakalım orada ne yazıyor” der.
Barut yazıya bakar, anlamadığı bir dil, şaşırır ve Ziya Usta’ya döner. “Ne yazıyor amca anlamadım” der. Ziya Usta kendince tercümesini yapar;
“Bir la havle çekmeli, bizi bu hale getirenleri …..”