Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Kemal DEMİRKIRKAN
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

KRAL ÇIPLAK

Son günlerde güç sahibi, iktidar sahibi tek adamın baskısı altında, O’nun her yaptığını onaylayan, adeta güce tapan kalabalıkları gördükçe aklıma oldukça bilindik bir hikaye geldi.
Ülkenin birinde giyimine düşkün, kendini beğenmiş bir kral varmış. Günlerden bir gün komşu ülke kralının kendisini ziyaret edeceğini öğrenince, bizim kral hemen adamlarını çağırtmış.
“Tüm dünyaya haber gönderin” demiş. “Öyle bir elbise istiyorum ki, dünyada bir eşi daha olmasın.”
Kısa bir süre sonra en iyi terziler, ellerindeki kumaşlarla, saraya gelmişler. Kral anlatılanlardan hiç birini beğenmiyor; “Çok daha güzel olmalı !” diye bağırıp duruyormuş.
Sonunda çok genç bir terzi çıkmış kralın karşısına.“Sen ne getirdin bakalım” diye sormuş kral. “Benim getirdiğim çok özel sevgili kralım” demiş, genç terzi. “Size öyle bir kumaş dokuyup, öyle bir elbise dikeceğim ki, sizden önce kimse böyle bir elbiseyi giymemiş olacak.”
“Ancak bir şartım var” demiş genç terzi. “Giysiyi bitirene kadar işimize hiç kimse karışmayacak.”
Kral aradığını bulmanın sevinciyle bu şartı kabul ederek iki kese altın vermiş.
Genç terzi hemen başlamış çalışmaya. Günler geçtikçe, kral genç terzinin dokuduğu kumaşı merak etmiş. Dayanamayıp, çalıştığı odaya girmiş. Genç terzi tezgahın başında harıl harıl çalışıyormuş. Kral sessizce bir süre izlemiş, ancak bir şey görememiş;
“Demek bunca zamandır boş oturdun ha!” diye bağırmış. “Kese kese altınları ben sana boşuna mı verdim!”
Terzi sakin ve kendinden emin;
“Saygıdeğer kralım. Bu kumaşı sadece akıllı insanlar görebilir. Bakın ne kadar da güzel oldu. Öyle değil mi?”
Kral ne diyeceğini şaşırmış. Aptal durumuna düşmemek için;
“Evet evet çok güzel” demek zorunda kalmış. Hızla çıkmış odadan.
Kralın elbisesi, şehirde kulaktan kulağa dolaşır olmuş. “Sadece akıllılar görebilir!” sözünü duyan insanların merakı daha da çok artıyormuş. Sonunda tören günü gelmiş. Halk toplanmış, hazırlıklar bitmiş. Terzi, kralı soymuş ve gerçekten varmış gibi, üzerine bir elbise giydirmiş. Sonrada karşısına geçip;
“Çok şık oldunuz efendim. Muhteşemsiniz.” demiş
Kral genç terzinin bu iltifatları karşısında, aynada gördüğü çıplak bedene hiç aldırmadan;
“Eline sağlık, çok güzel olmuş” demiş.
Kral yeni elbiseleri ile çıkmış saraydan. Dışarda toplanan halk, kralı çıplak görünce çok şaşırmış. Ama kimse cesaret edip, krala gerçeği söyleyememiş. Birden küçük bir çocuk haykırmış;
“Kral çıplak!!!” Bir anda halk, bu ilk sesle cesaretlenmiş ve kahkahalar atıp, hep bir ağızdan birlik içinde bağırmışlar; “Kral Çıplak!”.
Bu seslere, kralın çevresindekiler de katılmış, korkuyu aşmışlar, zincirlerini kırmışlar ve hep bir ağızdan gerçeği söylemişler; “Kral çıplak…Kral çıplak…Kral çıplak…”
Gün korkularımız aşma, gerçekleri görme günüdür. Gün “Kral Çıplak” diyebilme günüdür. Muharrem İnce bugün ülkedeki herkesin duyabileceği şekilde “Kral çıplak” demektedir.
Son Söz; “Her şey küçük bir adımla başlar.”

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER