Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Sezer Küçükkurt
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Kul Hakan’ın Motoru

Kul Hakan’ın MotoruMerhum Barış Manço’nun “Kul Ahmet’in ceketi” diye bir şarkısı vardır, çok severiz. İşte öyle bir hikaye bugünkü yazımız…
Hakan Batı’yı Afyonkarahisar’da tanımayan yoktur. Ayağından, dilinden ve kulağından engelli olan 46 yaşındaki Hakan kardeşimiz altın gibi bir kalbe, dopadoğru bir ahlaka sahiptir. Çalışkanlık bakımından “sağlamım” diyen bir çoğumuza taş çıkartır.
Hakan ile yollarımız 2001 yılında kesişti. Benden 2 yaş küçüktür. Biz askerden yeni gelmiştik, o da delikanlı çağlarında, kendisini geçindirecek bir meşgale arayışında idi. Kocatepe Gazetesi’nin Alaca Hamam önündeki yazıhanesine ilk geldiğinde işaret diliyle “20 tane gazete ver, satayım geleyim” dedi. Tanımıyorduk kendisini…
Verdik 20 gazeteyi, yarım saat sonra yine geldi. “20 tane daha ver” dedi. Gazete sayılı basıldığı için elimizde olmadığını, yarınki gazeteden ayarlayacağımızı izah ettik yine el-kol hareketlerimizle. “Tamam” dedi, gitti.
40 gazete 80 gazeteye, 80 gazete birkaç yüze gazeteye çıktı zamanla… Yüzlerce gazete sattığı dönemler de oldu Hakan’ın, kimi zaman yaya olarak kimi zaman da bisikletine yandan binerek.
Afyonkarahisar’ın esnafı, bu engelli ama şehrinin pırıl pırıl delikanlısına sahip çıkıyordu. Gazete okusa da okumasa da götürdüğünde geri çevirmiyor, kimi zaman “harçlık” da teklif ediyorlardı. Ama Hakan arlı delikanlı. Gazete 25 kuruşsa karşılığında 30 kuruş almıyor, bugün 50 kuruş almışsa yarın gazeteyi ücretsiz bırakıyordu. Çay ısmarlar bir de yüzüne güler, iki kelam ederseniz Hakan’ın keyfine diyecek yoktu. Dil, kulak olmayınca sosyalleşmenin başka yolu var mı? İşaret diliyle yaptı hep sohbetlerini… O bu işi sevdi, bu iş ve esnafımız da Hakan’ı sevdi.
Henüz bir bebekken geçirdiği rahatsızlık ve ameliyatlar sonrasında vücudunda kalıcı izler ve engeller oluşmuştu. Ama kalbine ve ahlakına kimse bir zarar verememişti Hakan’ın. Kendisinin hayattaki tek dayanağı olan annesi ile omuz omuza verdiler, annesi onu her gün yedirip, içirip, temiz-pak giydirip gazete satışına yolladı, Hakan da önce bisikletiyle, sonra engelli araçlarıyla annesini her yere taşıdı.
Geldik 2023 yılına arada 22 yıl geçti. Gece saat 03.00’de çıkıp alnının teriyle rızkını kovalayan Hakan’ın eli ayağı olan akülü engelli aracı arıza yaptı yine, daha önce de bir çok kez olduğu gibi…
Aracı arızalanınca gazete satışına çıkamayan Hakan hem işten geri kaldığına üzülüyor, hem de tek sosyalleşme imkanından mahrum kalıyordu. Hayırsever bir başka hemşehrimiz el uzattı Hakan’a… “Şu elektrikli triportör boşta. Al, senin araba yapılana kadar işine devam et” dedi.
Hakan sevindi, yeniden piyasaya çıktı. Ama ne yazık ki emanet araç, Ataköy’deki evlerinin önünden bir gece çalındı. Hakan ve annesinin dünya başına göçtü adeta. Emanete zarar geldiği gibi bunun borcunu ödemek de vardı işin içinde.
“Ne yapsak, ne etsek” diye dövünürlerken konu Afyonkarahisar İl Emniyet Müdürü Mahmut Ay’a intikal etti.
Anında konuyu ele alan İl Emniyet Müdürü Mahmut Ay’dan 2 gün sonra müjdeli haber geldi: “Hakan, senin aracı bulduk”
Dünyalar Hakan’ın oldu. Çalan hırsızların önce boyayıp sonra da yarı fiyatına sattıkları akülü araç Afyonkarahisar Polisi ve Jandarması’nın özverili çabası ile Çobanlar ilçesinin Kocaöz beldesinden teslim alınıp Hakan’a teslim edildi. Hakan da emanet aldığı hayırsevere aracını geri iade etti.
Hakan için dünyanın en büyük yüklerinden birisi omuzundan kalkmış, kara geceler kısa sürede sona ermişti.
Hakan yine işaret diliyle anlatmaya başladı, “Müdür Beye gidelim. Elini öpeyim, teşekkür edeyim” diye…
İl Emniyet Müdürümüz Mahmut Ay’dan randevu rica ettik, konuyu aktardık. “Olur mu, teşekküre hiç gerek yok. Bu bizim görevimiz” dedi Müdür Bey.
“Sayın Müdürüm, Hakan ve annesi rahat edemeyecek, vefa göstermek istiyorlar” dediğimizde “Peki, çay içmeye bekliyoruz” yanıtını aldık.
Afyonkarahisar İl Emniyet Müdürü’nün makamında Müdür Mahmut Ay’ın elini öpüp, bir kutu lokumunu hediye eden Hakan ve annesinin yüzündeki mutluluk ve minneti görmek bize de nasip oldu.
Müdürümüz Mahmut Ay’dan müsaade alıp günün hatırasına birkaç kare fotoğraf çektik. “Sezer Bey Hakan için hatıra olsun ama fotoğrafları kullanmazsanız sevinirim” dese de Müdür Bey, bugün bu ricalarını üzülerek çiğniyoruz.
Fotoğraflarda hem Emniyet Müdürü Mahmut Ay’a vefa borcunu ödeyen ana-oğulu, hem de “Benim arkamda kimsesizlerin kimsesi Devletim var” dercesine poz veren Hakan’ın mutluluğunu görüyorsunuz.
Önce Millet’in sahip çıktığı Hakan’ı Devlet de kara gününde yalnız bırakmadı. Ne mutlu bu yüce milletin bir ferdi olabilene…

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER