Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

KUR’AN-I KERİM’E GÖRE MÜMİN NASIL OLMALI?

Yüce kitabımızın hemen başında Bakara suresinin ilk ayetlerinde bir mü’minde bulunması gereken özellikler sıralanmaya başlar. Biz burada ayetlere ve hadisi şeriflere göre bir mü’minde bulunması gereken özellikleri anlatmaya çalışacağız.
Yüce Yaratan’ın göndermiş olduğu son kutsal kitap Kur’an kelimesi,“karae” fiilinden gelen bir mastar olup, Allah’ın son kitabına verilen bir özel ad olmuştur. Kök anlamı; okumak, toplamak, bir araya getirmek olan Kur’an şu şekilde de tanımlanabilir:
“Yüce Allah tarafından Hz. Muhammed’e Arapça olarak indirilmiş, bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş, Mushaflarda yazılı, okunması ile ibadet olunan ve Fatiha Suresi ile başlayıp Nâs Suresi ile sona eren Allah’ın kelâmıdır.”
Kur’an’ın Başka İsimleri
1-El-Kitab: Mushafı Şerife yalnız Kur’an ismi verilmiş değildir. Mushafta en çok kullanılan “El-Kitab” tâbiridir. Bu lafız Kur’an’da 230 defa geçmektedir.
“Ve hâzâ kitâbun enzelnâhu mubârekun fettebiûhu vettegû leallekum turhamûn(turhamûne).” (En’âm Sûresi: 155) “Bu (Kur’an) da bizim indirdiğimiz bereket kaynağı bir kitaptır. Artık ona uyun ve Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.” (En’âm Sûresi: 155)
“Elif, lam, mim, bu hak Kitaptır, onda hiç şüphe yoktur, müttakilere hidayettir. “(Bakara Sûresi-1-2)
2- El-Furkân: Farktan masdardır. Ayırmak mânasınadır. Kur’an hak ile bâtıl, helâl ile haram arasını ayırdettiği için bu isim verilmiştir.
3- El-Zikir: Anmak ve hatırlatmak mânasınadır. Kur’an Allahı andırıp tanıtır, unutmamak üzere hatırlatır, Zikrül-Hakimdir.
“İnnâ nahnu nezzelnâ-żżikra ve-innâ lehu lehâfiZûn(e)(15-Hicr-9) “Zikri biz indirdik, onu muhafaza eden de biziz.
4- Hüdâ: Kuran doğru yola hidayet veren en mukaddes bir rehberdir (Hüden lin-nâs, Hüden lil-mü’minîn, Hüden Lil-müttekindir).
5- Nur: Kalbleri, fikirleri tenvir ettiği için Nûr’dur.
6- Hâkim ve Hikmet
Huvellezî bease fîl ummiyyîne resûlen minhum yetlû aleyhim âyâtihî ve yuzekkîhim ve yuallimuhumul kitâbe vel hikmeh(hikmete), ve in kânû min kablu le fî dalâlin mubîn(mubînin). (Cuma-2)
“O, ümmîlere, içlerinden, kendilerine âyetlerini okuyan, onları temizleyen, onlara kitabı ve hikmeti öğreten bir peygamber gönderendir. Hâlbuki onlar, bundan önce apaçık bir sapıklık içinde idiler.”
Kur’an-ı Kerim hikmet kaynağıdır. Her hükmü doğrudur. Bir çok âyetlerde kitapla birlikte hikmet kelimesi de geçer.
Kur’an-ı Kerim’in 55 kadar ismi vardır. Onlardan daha bir kaçını şöyle zikredelim: Beyân, Mev’iza, Belâğ, Şifa, Rahmet, Ruh, Hak, Sıddık, Adil, Büşrâ, Mecid, Aziz, Kerîm, Mübarek vesaire.
Kur’an-ı Kerim’in başında yer alan Fatiha suresinde “İhdinassıradal müstegîm” diyerek hidayet ve sıratı müstegım talebinde bulunan biz kullara Cenâb-ı Hakk Fatihadan sonra ikinci sırada yer alan Bakara suresinde hemen cevap verir:
“Elif, Lâm, Mîm. Bu, (öyle bir) kitaptır ki onda (ve onun İlâhî kelâm olduğunda) hiç şüphe yoktur. O, muttakîlere (Allah’ın emirlerine uygun yaşamak/aykırı davranmaktan sakınmak isteyenlere) doğru yolu gösteren (öğreten)dir. O (takvâ sahibi) kimseler ki, gayba (Allah’a, meleklere, âhirete, vahye, Allah’ın takdirine) inanırlar, namazı ikâme ederler ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden de (gereken yerlere Allah için) verirler. Yine onlar, (Hak katından) sana indirilen (Kur’ân-ı Kerîm’)e ve senden evvel indirilenler(in asılların)a iman edip âhirete de kesinlikle inanırlar. İşte onlar, hem Rableri tarafından (gösterilen) dosdoğru yol üzere olan hem de kurtuluşa/murada erenlerin ta kendileridir. (Bakara 2/1-5)
Bakara suresi İkinci âyette; yüce kitap Kur’an’ın doğruluğunda hiç şüphe olmadığı ve onun muttakîlere, yani Allah’ın kulu olduğunun bilincinde ve sorumluluğunda olanlara, doğru yolu gösteren ve hayata İslâmî yön veren ilâhî bir kaynak olduğu bildirilmektedir. Kur’an’ı ilâhî bir kitap olduğunu ve hayattaki insanlara indiğini bilerek ve mânası üzerinde düşünerek okuyanlar, Resûlü’nün önderliğinde O’ndan gelen ilâhî ışıkla doğru yolu bulur; Kur’an’sız bir düşünceden ve ona ters düşen bir yaşantıdan uzak kalır. Artık müslüman bilir ki Allah’ın sözünden, hükmünden ve gösterdiği yoldan daha doğrusu yoktur (5/50; 17/9). Bu sûrenin baş kısımlarında üç türlü insan sınıfından söz edilmektedir. 2-5. âyetlerde iman ve İslâm’ın esasları ile mü’minlerin özellikleri özetlenmektedir. 6-7. âyetlerde kâfirlerden, 8-20. âyetlerde de kâfirlerin bir çeşidi olan münâfıklardan ve hallerinden bahsedilmektedir (Elmalılı, I, 485). (Bk. Secde 32/2.)
Kur’an-ı kerim’in başında yer alan bu ilâhi hükme göre kurtuluş, hidayet ve doğru yolda bulunmak ve müttaki/takva ehli olmak için Ku’ran-ı kerim’e uymak ve O’nun gösterdiği yol üzere bir yaşam sürmek gerekir.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER