Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

KUR’AN’DA İSRA VE MİRAÇ – Kocatepe Gazetesi

Muharrem Günay 7 Haziran 2013 Cuma 03:00:00
  Miracın Mescid-i Aksa’ya kadar olan ve İsra denen bölümü Kur’an’da şöyle anlatılır:
“Sübhânellezî esrâ bi abdihî leylem minel mescidil harâmi ilel mescidil agsallezî bâreknâ havlehû li nüriyehû min âyetinâ. İnnehû hüvessemiul basîr*”(İsra 1)
“Kulu (Muhammadi) gecenin bir bölümünde – kendisine bir kısım ayetlerimizi (kudretimizi yansıtan belgelerimizi ) göstermek için – Mescid-i Haram’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren Allah (bütün noksanlıklardan) yücedir, münezzehtir. İşiten ve gören O’dur.” (İsra-1. âyet)
İsra ve Miraç olayının ikinci merhalesi olan Miraç ise Sevgili Peygamberimizin Mescid_i Aksa’dan başlayarak semânın bütün tabakalarını geçerek ilâhi huzura kabul edilmesidir ki bu kısım Necm suresinde şöyle anlatılır:
“ And olsun ki O’nu (Cebrail’i) bir kere daha hakiki suretinde gördü. Sidre_i Müntehâ’da gördü kii, onun yanında Me’vâ cenneti vardır. O zaman Sidre’yi Allah’ın nuru kaplamıştı. Gözü ne şaştı, ne de başka bir şeye baktı. And olsun ki Rabbinin âyetlerinden en büyüklerini gördü.” (Necm,53/11-18)
HİCRETTEN 1 YIL ÖNCE
İsra suresi 1. ayette değinilen olay, “Mi’rac” ve “İsra” olarak bilinmektedir. Sahih hadislere göre bu olay Hicret’ten bir yıl önce meydana gelmiştir. Hadis ve diğer siyer kitaplarında çok sayıda Sahabeden bu konunun ayrıntılarını anlatan rivayetler nakledilmektedir. Enes bin Malik, Malik bin Se’se’e, Ebu Zer Gıfari ve Ebu Hureyre (Allah hepsinden razı olsun) olayın ayrıntılarını rivayet etmişlerdir. Bunların yanısıra Hz. Ömer, Hz. Ali, İbn Abbas, Ebu Said el-Hudri, Huzeyfe bin Yeman, Hz. Aişe vs. (Allah hepsinden razı olsun) olayın bazı bölümlerini nakletmişlerdir.
Bu ayette Kur’an, yolculuğun sadece bir bölümünü, Mescid-i Haram’dan Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya gidişi anmaktadır. Burada anlatıldığı üzere bu yolculuğun gayesi Allah’ın kuluna bazı ayetlerini göstermek istemesidir. Kur’an bundan başka ayrıntılara değinmez, fakat biz diğer ayrıntıları hadislerden öğrenmekteyiz:
Bir gece Cebrail (a.s), Hz. Peygamberi (s.a) Burak üzerinde, Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya götürdü. Hz. Peygamber (s.a) orada diğer peygamberlerle birlikte namaz kıldı. Daha sonra göğün çeşitli tabakalarına yükselen peygamberimiz orada bazı büyük peygamberlerle karşılaştı. En sonunda göğün en yüksek tabakasına ulaştı ve Allah’ın huzuruna çıktı. Başka önemli emirlerin yanı sıra beş vakit namaz da işte burada emredildi. Daha sonra Peygamber (s.a) Mescid-i Haram’a geldi. Birçok hadise göre bu yolculuk sırasında ona (s.a) cennet ve cehennem de gösterilmiştir. Güvenilir hadislerden öğrendiğimize göre Hz. Peygamber (s.a) ertesi gün bu olayı anlattığında Mekkeli müşrikler onunla alay ettiler ve müminlerden bazıları da bunda şüpheye düştüler.
MİRAÇLA İLGİLİ FARKLI
GÖRÜŞLER VARDIR..
Bu yolculuk (Mi’rac) hakkında bir çok farklı görüşler vardır. Bazıları bunun rüyada meydana geldiği görüşündedirler; Bazıları ise olay sırasında Hz. Peygamber’in (s.a) tamamen uyanık olduğu ve bedeni ile birlikte yolculuk ettiğini söylerler; bazıları ise bunun sadece Hz. Peygamber’e (s.a) gösterilmiş mistik bir görüntüden öte bir şey olmadığını söylerler. Fakat bu ayetin başlangıç sözleri: “Kulunu… götüren o (Allah) yücedir”, bunun Allah’ın sınırsız gücü ile meydana gelmiş olan doğa-üstü bir olay olduğunu göstermektedir. Eğer olay sadece mistik bir görüntüden ibaret olsaydı ayet, bu olayı meydana getiren varlığın her tür zayıflık ve eksiklikten uzak olduğunu gösteren “subhane” ifadesi ile başlamazdı. Yine “Kulunu bir gece… götüren” sözleri, bunun sadece bir görüntü veya rüya olmadığını, bilakis Allah’ın Peygamberi’ne (s.a) ayetlerini gösterdiği fiziksel ve bedensel bir yolculuk olduğunu göstermektedir. Bu nedenle herkes, bunun sadece ruhsal bir deneyim olmayıp, Allah’ın Peygamber’i (s.a) için hazırladığı fiziksel bir yolculuk ve bir gözlem olduğunu kabul etmelidir.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER