Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

LİDER VE FİKİR ADAMALARIMIZA GÖRE MİLLİYETÇİLİK

Muharrem Günay 14 Ekim 2010 Perşembe 03:00:00
  “Türk Milliyetçiliği“, millet egemenliğine dayanan demokrasi anlayışını, barışçılığı insan sevgisini, adaletli davranmayı, dayanışmacılığı, çalışkanlığı, çağdaşlığı, hür fikirliliği, Türk devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne yönelik tehditler karşısında hazırlıklı olmayı, modern ilmi, milletçe mukaddes sayılan değerlere ve Türk Kültürüne bağlılığı esas alır. Türk Milliyetçiliği milli kültüre ve millete dayanır. Millet gerçeğini aynı zamanda mensubu olduğu ümmet gerçeği ile karıştırmaz. Üstün ırk nazariyelerini ve ırkçılığı reddeder. Başka milletlerin saldırgan ve ırkçı olmayan milliyetçilik anlayışlarını doğal karşılar, insanlığın hayrına olacak her türlü iş ve girişimlerde diğer milletlerle bir beraber olmayı ve birlikte çalışmayı gerekli görür.
Türk Milliyetçilerinin büyük şahsiyetlerinden Seyyid Ahmed Arvâsi’ye kulak verelim isterseniz. Seyyid Ahmed Arvâsi bildiğiniz üzere seyyiddir yani Hz. Peygamber efendimizin soyundandır.
Arvâsi Hoca, Türk Milletinin bir mensubudur ve Türk Milliyetçiliği davasının haklılığına gönülden inana n bir büyük dava adamıdır. Seyyid Ahmed Arvâsi, yazmış olduğu Türk-İslam Ülküsü isimli eserindeki Ülkücü Egosunu Yenen İdealisttir başlıklı yazısında şunları söylemektedir:“Türk milleti, Allah’ın İslâm’a hizmetle şereflendirdiği bir millettir. Tür ordusu Allah’ın ordusudur. Türk bayrağı mukaddes ay ve yıldızı ile Yüce İslâm’ın ve al rengi ile Allah için can veren şühedanın kanlarının ifadesidir. Üzerinde‚ ezan-ı Muhammedi okunan aziz vatanımız ise, İslâm’ın ebedi güneşinin hiç batmadığı en büyük Ümit ve hayat kaynağımızdır. Şunu kesin olarak biliyoruz, Müslüman Türk milleti yeniden tarihe layık bir diriliş ve yükseliş hareketinden başarıya ulaşırsa, İslâm, bütün ihtişamı ile tekrar bütün alemi parlatacaktır. Tarih diyor ki, Türk milleti yücelmişse İslam da yücelmiş, Türk milleti çökmüşse İslâm dünyası da perişan olmuştur. Bu sebepten bütün küfür Türk’e düşmandır.“(S. A. Arvâsi, T.İ.Ü. cilt 1/203)
Alparslan Türkeş’in, milliyetçilik anlayışını yazmış olduğu 9 IŞIK kitabının 116. ve 88. Sayfasında şu şekilde açıklamaktadır:
“Yabancı fikirleri ve devlet adamlarını örnek almayı şerefsizlik addederiz. Biz ilhamı kendi atalarımızdan, kendi tarihimizden alırız.” (Dokuz Işık, s.116)
“Türk Milliyetçiliği ne demektir? Türk Milliyetçiliği, Türk Milletine karşı beslenen derin sevgi, bağlılık duygusunun, müşterek bir tarih ve müşterek hedeflere yönelme şuurunun ifadesidir. Türk Milliyetçiliği insani duygularla beslenen bir anlayıştır. Türk Milliyetçiliği kin ve garazı esas almayan, sevgiyi esas alan bir düşünce tarzıdır. Milliyetçilik; milletini sevmek, vatanını sevmek ve milletinin tehlikelere karşı korunması için her fedakârlığı göze almak duygusu ve düşüncesidir…
…Türk Milleti dediğimiz gerçek nedir? Bugün Türk Milleti dediğimiz gerçeği şu şekilde tarif etmek mümkün. Müşterek bir tarihten gelen ve müşterek bir tarih şuuruna sahip bulunan, aynı dine mensup, aynı kültürle yoğrulmuş, aynı devleti kurmuş, yaşatmış ve bugün de aynı devletin sahibi ve aynı devletin bayrağı altında ve sınırları içinde yaşayan insan topluluğu Türk Milletini teşkil etmektedir.”(Dokuz Işık,s:88)
9 Işık kitabının 59 sayfasında da ırkçılığa şiddetle karşı olduğunu şöyle söylemektedir:
“Türkçülük, milliyetçilik anlayışımız; manevi şuurlanmaya dayanır. Bu temel üzerinde Türklük şuuruna erişmiş, samimi olarak ben Türk’üm diyen herkes Türk’tür. Türkçülük ve Türk’ün tayininde, sapık ölçülere özellikle mezhepçiliğe, coğraf-yacılığa, laboratuar ırkçılığına inanmıyoruz. Başka milletleri küçük gören, dünya barışını tehlikeye koyan antropolojik ırkçılık Türk Milliyetçilik ülküsünün dışındadır. Milliyetçilik anlayışımız, maneviyatçı, akılcı, demokratik, çağdaş bir milliyetçiliktir. Nazist Hitler ırkçılığının komünist ırkçılının, her türlü antidemokratik, insan sevgisine dayanmayan emperyalist ırkçılığın karşısındayız.
MHP Genel Başkanı Devlet BAHÇELİ, Emre Cemiloğlu takma isimle yazdığı:
“Millet ve milliyetçilik, temelde, bir mensubiyet şuurunu ve bu şuurun icaplarının yerine getirilmesini ifade eder. Bu çerçevede değişen zaman, tarih, kültür ve coğrafya ya ilişkin unsurlar işin esasını değiştirmez. Milliyetçilik en genel ve basit anlamıyla, siyasi birim ile milli birimin çakışmalarını, örtüşmelerini öngören siyasi bir ilkedir. Bir duygu ve akım olarak milliyetçiliği en iyi ifade eden ilke budur. Başlarken bu konuya dikkat çekmekten muradımız millet, milliyetçilik gibi kavramların siyaset meydanında siyasi hassasiyet ve çatışmaların konusu olarak tartışılmasıdır. Bu da büyük ölçüde millet ve milliyetçilik kavramları etrafındaki çeşitli ideolojik ve teorik çabaların varlığından kaynaklanmakta, böylece araştırmacının/katılımcının tarafgirliğine de açık bir sahayla karşı karşıya bulunduğumuzu göstermektedir. Bu durumda tarihi ve toplumsal olgular olarak millet ve milliyetçilik konularını ele alan bütün tarafların, kendi milli (veya gayrı milli) hassasiyet ve arzularına göre konuya yaklaştığını kolayca söyleyebiliriz Böylece her milletin fikir adamlarının, kendi milli hassasiyet ve arzuları doğrultusunda bir millet ve milliyetçilik anlayışına sahip olabileceklerine işaret etmeliyiz. Bu itibarla evrensel, herkes için ve her zaman geçerli bir millet ve milliyetçilik tanımlaması yapılamaz. Yapmak durumunda olanları ise, tarih ve toplum her an yalanlamakta, şabloncu izahatlar, karalamalar hayatın karşısına çıktıkları her maçta ağır mağlubiyetlere uğramaktadırlar. Kısacası teorik genellemeler ve eleştiriler, gerçekler karşısında genellikle zorlanmaktadırlar.”(Dr. A.TEKİN, Alparslan Türkeş’in Liderlik Sırları, 73-74)
Bu gün küreselleşme, Globalizm adı altında Milliyetçiliğe ve Milli devletlere aynı saldırıların yapıldığı görülmektedir. Özellikle bu saldırıları yapanlar “Milli Devletler-Üniter Devletler çağı bitti“ masalı ile toplumları uyutma ve kandırma peşine düşmüşlerdir. Emperyalistlerin bir oyunu olan bu safsatalara kanmamak gerekir. Dünyada biten ve bitmesi gereken bir düşünce varsa o da ilkel ve insanlık dışı bir görüş olan, insanın insanı ve bir milletin başka bir milleti sömürmesi denen emperyalizmdir. Asıl emperyalizmin ve emperyalist devletlerin devri bitmeye mahkumdur.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER