Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“Afyon’a tek bir çivi çaktınız mı?”

AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili

AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Av. Ali Özkaya, “Afyon Milliyetçisi olmadığımızı söyleyenler hayatı boyunca Afyon’a tek bir çivi çakmışlar mı?” diye sordu. Özkaya, “Yoksa nerede bir sorun olduğunu gördüklerindeo sorunu daha çok kaşıyarak, kanatarak sıkıntılı insanların önüne medyayı getirerek, bunu kamuoyuna yansıtıp Afyon’u her defasında küçük düşürmek için gayret mi sarf ettiler? Ben önce adama bunu sorarım” dedi

 

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Anayasa Komisyonu Başkan Vekili Merkez Disiplin Kurulu Sekreteri ve Afyonkarahisar Milletvekili Av. Ali Özkaya, gazeteniz Kocatepe muhabirinin sorularını cevaplandırdı.
BAROLAR CHP’NİN ARKA VE ÖN BAHÇESİ HALİNE GELMİŞLERDİ
Burcu Aydın: Kanunlaşan Çoklu Baro tartışmaları malum. Sizde işin mutfağındaydınız. Konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ali Özkaya: Biz uzun süredir Baroların çalışmalarından rahatsızdık. Çünkü Barolar avukatlara yönelik faaliyetleri, meslektaşlarının sorunlarının çözümüne yönelik işleri bırakarak tamamen ülke gündemiyle ve siyasetle uğraşıp CHP’nin arka ve ön bahçesi haline gelmişlerdi. Ankara Barosunun hemen hemen tüm yöneticileri CHP’den ya Milletvekili adayı ya olur ya Belediye Başkan adayı olur ya İlçe Başkanı olur veyahutta bir yere gelir. Son dönemlerde buna DHKPC’yi çok savunan ÇHD Grubu da eklenince artık Baro, Baro olmaktan çıkıp bir klik yapının eline geçmiş oldu. Ankara, İstanbul, İzmir, Adana gibi birçok yerde başta büyük kentlerde durum bu hale geldi. Çünkü küçük yerlerde avukatlar birbirlerini tanıdıklarından, sürekli yüz yüze baktıklarından, herkes birbirinin karakterini ve vasfını, kıymetini, mesleki performansını tanıdığı için Baro seçimlerinde ister istemez oy almak üzere çok dengeli ve makul hareket ediyor. Fakat büyük Barolar da kimse kimseyi tanımıyor artık grupların ve listelerin önemi ortaya çıkıyor. Bu durumda mesleki formasyonun önüne ideolojik dayatmalar çıkıyor. Bunu gördükten sonra Sayın Cumhurbaşkanımızla Çoklu Baro sistemi mi yoksa Nispi Temsil mi olsun diye uzun istişareler yaptık. Bu istişarelerin sonunda Çoklu Baro’nun belirli büyüklükte ki Barolar da yani avukatla Baro arasında ki ilişkinin koptuğu Barolar da olması arzu edildi. Kanunun çalışma sürecinde mutfak kısmında bende bulundum. Sayıca 2 bin üyeyi bulanlarla 5 bin avukattan daha fazla üyesi olan Barolar da 3 Baro yani İstanbul, Ankara ve İzmir de karar çıktı kanunlaştı.
YENİ KURULACAK BAROYA MÜRACAATIMI YAPTIM
Burcu Aydın: Hukukçu ve aktif bir siyasetçi olarak çoklu baronun yasallaşması sonrası Ankara’da ikinci Baro’nun kurulması yönünde başvurdunuz bu konu hakkında neler söylersiniz?
Ali Özkaya: Biz doğru olduğuna inanarak çıkarttığımız bir kanunun uygulama sürecinde de bulunmak durumundayız. Avukatlık Kanunu Milletvekilliğiyle ilgili olarak 2001 yılından itibaren Baro’ya üye olarak devam edilmesi ve Baro seçimlerinde oy kullanılabilmesini kapsıyor. Ancak bu süreçte meslek icra edilemiyor. Bende Ankara Barosu’nun üyesi olarak inşallah yeni kurulacak olan 2 numaralı Baro’ya üye olmak üzere elektronik ortamda müracaatımı yaptım. Yazılı olarak da müracaatımı yapacağım.
ÖLÜM ORUCU TALİMATININ KANDİL’DEN GELDİĞİ ÇOK AÇIK
Burcu Aydın: Açlık grevi yaparak vefat eden Av. Ebru Timtik olayı hakkında düşünceleriniz nedir?
Ali Özkaya: Biz avukatlar Avukatlık Kanunu, Ceza Kanunu ve Anayasa gereğince de kamu hizmeti yapan serbest meslek sahipleriyiz. Avukatlar yargının kurucu unsurudur. Kamu görevlisi değildir ama kamu hizmeti sunmaktadır. Mesela avukata karşı işlenmiş bir suç hâkime karşı işlenmiş bir suçtur. Serbest meslekler içerisinde kamu hizmeti sunan bir meslek olarak bu kadar önemsenmiş, öne çıkarılmış bir meslektir. Bu mesleği icra eden kişilerin elbette teröristin de, katilin de, en ağır suçlunun avukatlığını yapması son derece doğal ve doğrudur. Ancak onunla aynı fikir ve düşünceyi savunan ve onu kendi yerine koyup aidiyet hissedip bu şekilde tavır ve davranışlara girmesi avukatlık mesleğiyle bağdaşmamaktadır. DHKP’nin bir terör örgütü olduğu Yargıtay’ın yüzlerce kararıyla kesinleşmiştir. Bu örgütü destekleyen bu örgütün emir ve talimatlarıyla hareket eden bir avukatın davranışı ya bu örgütünün propagandasını yapmaktır ya da üyesi olmaktır. Ebru Timtik’e de örgüt üyesi olmaktan ceza verilmiştir. Cezası istinaf mahkemesinde onanıp Yargıtay’a gelmiştir. Dosyası Yargıtay’a geldiği gün örgütün eylem talimatıyla açlık grevine başlamıştır. Daha yargılama bitmeden hangi ‘adil yargılanmamaktan’ bahsedilmektedir? Adil yargılamada hangi ilke ihlal edilmiştir? Neymiş adil yargılama onların istediği gibi yargılama. Türkiye bir hukuk devletidir. Türkiye kanunlarını uygular. Çünkü kanunlar ışığında bağımsız mahkemeler karar alır. Kanunlara göre karar verdikten sonra bizde birçok zaman Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan yargı kararlarını eleştirdiği halde hepsine uyuyor, hepsini yerine getiriyor. Neden? Çünkü hukuk devletiyiz. Yargı son sözü söylemişse bunu eleştirseniz de beğenmeseniz de hoş görmesiniz de uymak mecburiyetindesiniz. Yargı karar vermiş. Temyiz yolunuz açık. Yargı sonuçlanmadan siz ne diye ölüm orucuna başlıyorsunuz? Bu durum örgütün talimatıyla gerçekleşti. Kandildekiler de ne diyor? ‘Bu Ebru Timtik çok önemlidir. Onun örgüt eylemine yeterince destek vermediler.’ sözleriyle talimatın da oradan geldiği besbellidir. Terör örgütlerinin arka bahçesi olmak ve bunları savunmak Baroların işi değildir. Baro Terör örgütü üyeliğinden mahkûm olmuş bir kişinin posterini Baro’ya asamaz. Orası kamu hizmetinin sunulduğu bir kamusal alandır. Avukatta olsa oraya bir terör örgütünün posteri asılamaz. Avukat olunca layüsel değildir. Suçların şahsiliği gerekçesiyle herkes sorumludur. Suç işleyen hukuk devletinde bunun müeyyidesiyle karşılaşır.
BULUNDUĞUNUZ MAKAMI KORUYAMIYORSANIZ O MAKAMI TERK EDECEKSİNİZ
Burcu Aydın: Sözü edilen posterin zorla asıldığı iddia ediliyor.
Ali Özkaya: O zaman siz bulunduğunuz makamı koruyamıyorsanız o makamı terk edeceksiniz. Bulunduğumuz makam birisi gelip de bir terör örgütü gelip de afiş asıyorsa o zaman orada devletin polisi, hâkimi, savcısı vardır. Emniyet güçlerine derhal gerekli bildirimi yapıp ‘Bu bizim irademiz dışında olmuştur. Lütfen müdahale edin ve onu oradan indirtin.’ diyeceksiniz. Saatlerce onun orada kalmasına eğer samimiyseniz göz yummayacaksınız. Asıldığı anda diyelim ki olur ya o anda yeterli güç yoksa kalabalık şekilde gelip asıldıysa hemen emniyet aranıp bilgi verilip tutanak tutmak gerekir. Asıldığı an derhal ilgili makamı aradık, bize yardım edin denilmesi gerekir. Sonrasında o afiş derhal indirilirse o zaman samimi olduğunuz anlaşılır. ‘Zaten Ebru Timtik ölmedi.’ diye tweet atacaksınız, o tweet akabinde poster asıldığında haberimiz yoktu diyeceksiniz. Bu sadece şiş ve kebap yanmasın tarzı iki yüzlü bir siyasettir doğru bir davranışta değildir.
MİLLETVEKİLLERİ İLE BASIN ÜZERİNDEN POLEMİĞE GİRMEDİM, GİRMEMEYE GAYRET SARF EDİYORUM
Burcu Aydın: CHP Milletvekili mevkidaşınız meslektaşınız Sayın Burcu Köksal ile “Afyon milliyetçiliği” minvalinde başlayan tartışmaya yine meslektaşınız partinizin İl Başkanı Hüseyin Sezen de dâhil olarak sizinle aynı yönde görüş beyan etti. Tartışmada ki son nokta için neler söylersiniz?
Ali Özkaya: Ben şimdiye kadar mümkün olduğunca milletvekilleriyle basın üzerinden bir polemiğe girmedim, girmemeye de gayret sarf ediyorum. Ben sadece işimi yapmayı, Afyonkarahisar’ın sorunlarını tespit etmeyi bu sorunları da çözmeye gayret eden bir insanım. Afyon Milliyetçisi olmadığımızı söyleyenler hayatı boyunca Afyon’a tek bir çivi çakmışlar mı? Tek bir sorunu çözdüler mi? Bu sorunun çözümü için bir şey söylediler mi? Yoksa nerede bir sorun olduğunu gördüklerinde o sorunu daha çok kaşıyarak, kanatarak sıkıntılı insanların önüne medyayı getirerek, bunu kamuoyuna yansıtıp Afyon’u her defasında küçük düşürmek için gayret mi sarf ettiler? Ben önce adama bunu sorarım.
EMİRLE PARTİ DEĞİŞTİRİP EMİRLE GERİ GELENLERİN SÖZ SÖYLEYECEĞİ SON KİŞİLER AK PARTİLİ MİLLETVEKİLLERİDİR, CHP KENDİ BAŞINA KARAR ALAMAZ, FETÖ NE DERSE O OLUR
Burcu Aydın: Vatandaş, seçmen politik malzeme yapılarak kullanılıyor mu demek istiyorsunuz?
Ali Özkaya: Seçmenin, vatandaşın derdi sıkıntısı elbette olur. Bu çiftçi de olur başka sektörlerden insanlarımız da olabilir. Çünkü insan varsa sorun vardır. Milletvekiline düşen sorunun çözümü yol ve yöntemini aramaktır. Bunu yapmak yerine ben bunu medyaya taşıyacağım, AK Parti’yi zayıflatıp, küçük düşüreceğim. Ama önemli olan bu değil, yeter ki ben bununla daha çok prim yapayım mantığıyla hareket ettiğinizde insanlar sizi o dakika alkışlarlar. Ama sonra dönüp baktıklarında sorunlarıyla baş başa kalırlar. Şimdiye kadar tek bir olayın çözümüne katkı sağladılar mı? Tek bir olayla ilgili somut öneri getirip çözdüler mi? Şurada şu işi yaparak şu kişiyi arayarak şunu çözdüm denilebiliyor mu? İşte milliyetçilik budur. Biz yaptıklarımızı hem televizyon programında hem de gazetelerde hepsine anlatıyoruz. Bize milliyetçilik dersi verecek insanların kendi hayatlarına geçmişlerine bakması lazımdır. Siyasette FETÖ ifadesi kullanılmış. FETÖ, CHP’yi yöneten bir örgüttür. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 5 danışmanı FETÖ üyeliğinden ve yöneticiliğinden mahkûm olmuştur. Kılıçdaroğlu’nun tüm konuşmalarını o dönemin tamamında örgüt üyeliğinden mahkûmiyet verilen doçent kişi yazmıştır. O dönem onların hepsine dava açmıştım. CHP kendi başına karar almaz. FETÖ ne derse o olur. Milletvekillerine İYİ Parti’yi geçin dediler. Koşarak emirle gittiler. Emirle geri geldiler. Emirle gidip parti değiştirip emirle geri gelenlerin söz söyleyeceği son kişiler AK Parti Milletvekilleridir ve AK Partililerdir. İnsanlar önce kendisine bakacaklar sonra başkasına bir şey söyleyecekler.
TEK DERTLERİ VAR, RECEP TAYYİP ERDOĞAN GİTSİN TÜRKİYE NE OLURSA OLSUN
Burcu Aydın: Siyasi çıkar uğruna terör örgütleriyle bağlantılar kurulduğunu mu ima ediyorsunuz?
Ali Özkaya: Öyle midir değil midir ona kendileri karar verecekler. Ama Enver Paşa’ya karşı olanların şöyle bir derdi vardı; Edirne’yi Enver Paşa alacağına Bulgarlar girsin diyorlardı. O kadar bir Enver Paşa düşmanlıkları vardı ki Edirne giderse gitsin Bulgar’ın olsun ama Enver Paşa almasın. Enver Paşa Edirne’yi Bulgarlardan kurtarmıştır. Bugünde CHP mantığıyla hareket ediyorlar. Tek bir dertleri var, Recep Tayyip Erdoğan gitsin Türkiye ne olursa olsun. Sultan Abdülhamit Han’ı indirenlerin hepsi de ‘Bizim bir tek derdimiz var Abdülhamit gitsin. Sonrasını yerine kimin geleceğini hiç düşünmedik.’ On yılda İttihat ve Terakki koskoca imparatorluğu yıktı, yerle yeksan etti. Milyonlarca insan ölerek, askerlerimiz şehit olarak perişan olarak imparatorluk gitti. Bugünde dertleri Recep Tayyip Erdoğan gitsin, AK Parti gitsin. Ne olursa olsun tüm terör örgütleri içeride ki ve dışarıda ki herkesle ittifak yapma mantığıyla hareket ediyorlar. Baden ne diyor, ‘Biz Türkiye’de muhalefetle konuşuyoruz. Onlarla beraber Tayyip Erdoğan’ı devireceğiz.’ Bizde zaten bunu söylüyoruz, yani bunların da dertleri bu diyoruz. PKK Kandil’dekilere; Tüm demokratik güçler HDP, CHP, İYİ Parti hepsi bir araya gelsin AK Parti-MHP Cumhur İttifakını yıksınlar demiyor mu? Diyor. Pensilvanya’da ki teröristte diyor. Otomatik olarak onun emriyle hareket ediyorlar demiyorum ama sonuç ve davranış olarak aynı yere vardığını söylüyorum.
Burcu Aydın: MHP Genel Başkanı Sayın Dr. Devlet Bahçeli’nin de ifadesiyle sizce de “Şer İttifakı” işbirliği içerisinde mi?
Ali Özkaya: Ben onu söylemiyorum. O Sayın Bahçeli’nin sözüdür.
ELEŞTİRİ YAPILMASINA BİR ŞEY DEMEM, YETERKİ İFTİRA ATILMASIN VE KİŞİLİK HAKLARIMIZ İHLAL EDİLMESİN
Burcu Aydın: Patates ve haşhaş üreticilerinin sorunlarının çözümü için bizzat Tarım ve Orman Bakanı ile görüştünüz. Sahada vatandaşla iletişim halindesiniz. Buna rağmen yapılan eleştiriler için ne dersiniz?
Ali Özkaya: Sonuçta biz iktidar partisinin milletvekiliyiz eleştiri yapılmasına elbette bir şey demem. Yeter ki iftira atılmasın ve kişilik haklarımız ihlal edilmesin. Elbette ki muhalefet eleştirecektir. Ama eleştiriler yıkıcılıkla değil de pozitif yapıcılıkla olsun düşüncesindeyim. Hiçbir pozitif yapıcılık yok. Utanıp sıkılmadan diyorlar ki ‘Sudan çiftçisine garantisi verildi.’ ‘Türk çiftçisinin Sudan çiftçisi kadar değeri yok.’ Bunlar külliyen yalandır. Böyle bir şey asla sözkonusu değildir. Doğru değil gerçeği yansıtmıyor. Haşhaş üretiminde çifti altın dönemini yaşıyor. Geçen yıl köy köy, tarla tarla dolaşarak sorunları çözdük. Gün gün çalıştık. Biz bunlar için gayret sarf ederken aksi söylemler insanı üzüyor. Geçen hafta yumurta üreticilerinin sorunlarını hemen konuştuk. Bakanlıkla görüştük, şimdi İhracaat Genel Müdürlüğü ile yumurtacılarımıza nasıl bir destek verebileceğimizi konuşuyoruz. Nerede bir sorun varsa adeta bir itfaiye hortumu gibi nerede bir yangın varsa onu söndürme uğraşındayız. Hal böyleyken haksızca itham edilmekte tabi insanı üzüyor.
İNSANLAR KENDİ ÇOCUKLARININ BÜYÜDÜĞÜNÜ HİSSETMEZLER, AFYON’DA YAŞAYANLARDA ŞEHRİN BÜYÜDÜĞÜNÜ HİSSETMEYEBİLİR AMA  DIŞARDAN GELENLERBUNU ÇOK İYİ GÖRÜYOR
Burcu Aydın: Atanmış ve seçilmiş yöneticiler bazında Afyonkarahisar’da ki siyaseti, çalışmaları, yapılanları başkentten nasıl görüyorsunuz?
Ali Özkaya: Bir defa şunu söyleyeyim; Biz AK Partinin üç Milletvekili ve İl Başkanımızla sonra ittifak ortağımız ve MHP Milletvekilimizle gerçekten son derece uyum içerisindeyiz. Kendi içimizde çok ciddi bir uyum var. Önceki valilerimizle ve yeni atanan Valimiz Sayın Gökmen Çiçek Bey ile de çok iyi bir uyumumuz var. İl Müdürlerimiz bizimle gayet uyumlu çalışıyorlar. Eğer bir sorun olursa ilgili arkadaşlarımıza iletiyoruz. Gerçekten herkes gayretle çalışıyor. Belediye Başkanlarımızın çok büyük kısmı fevkalade gayretle çalışıyorlar. Bireysel davranışta bulunanlarda var. Ama büyük kısmı ekip halinde ciddi bir çalışma sergiliyor. İnsanlar nasıl kendi çocuklarının büyüdüğünü hissetmezler, Afyonkarahisar’da yaşayanlarda içinde bulundukları şehrin büyüdüğünü hissedemeyebilirler. Dışarıdan gelenler Afyonkarahisar’ın nasıl değiştiğini çok iyi görüyorlar. Bu nedenle Afyon tarihinin en güzel dönemlerinden birisini yaşıyor. Yapacağımız çok işler var. İnşallah çok daha iyi noktaya götüreceğiz. Gastronomi şehri olan ilimizde geçtiğimiz günlerde Kocatepe de Master Şef programı çekildi. Tüm dünya ve Türkiye Afyonkarahisar’ı seyretti. İlimizin kültürünü, mutfağını, zenginliği görüldü. Şimdi diğer iller; Hatay, Adana, Gaziantep bu programın kendi yörelerinde çekilmesini talep ediyor. Birkaç gün önce sosyal medya fenomenleri Emre Gölünde Frig Vadisinde kamp yaptılar. Bu kamp sonrası tüm Türkiye yine Afyonkarahisar’ı konuşuyor. Her şeyiyle spor turizmiyle Afyonkarahisar konuşuluyor. Bunlar çok önemli şeyler. Allah’ın izniyle çok daha iyi noktaya taşıyacağız. Gayretimiz devam ediyor. Ben inanıyorum ki çok iyi noktalara geleceğiz.
Burcu Aydın: Hem merkezi hükümet bazında hem de yerel siyasette nezaket ve etik arzu edilen seviyede mi?
Ali Özkaya: Tabii insan yaşadığı dönemi bilir. Çok kötü demeyelim ama daha iyi olabilir.
>> Burcu AYDIN’ın Özel Röportajı

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti