Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Afyon’un tüm ilçelerini alacağız

Afyon’un tüm ilçelerini alacağız

İYİ Parti Milletvekili Aday Adayı Av. Hakan Şeref Olgun ‘Seçime Doğru’ programında Gazeteciler Mehmet Emin Güzbey, Sezer Küçükkurt, Ertuğrul Sevim ve Ömer Mazi’nin konuğu oldu.

Afyonkarahisar basın tarihinde bir ilk olan ve aynı anda Kocatepe, Türkeli, Odak ve Anahaber gazetelerinde yayınlanacak ve Karahisar TV stüdyolarında çekimi yapılan Seçime Doğru programının ilk konuğu İYİ Parti Milletvekili aday adayı Av. Hakan Şeref Olgun oldu. Vekil adayı Olgun beklenenin aksine sorulan her soruya net ve açık yüreklilikle cevap verdi. Daha önce hakkında yazılan mafya avukatı da başta olmak üzere tüm sorulara cevap verdi.

 

Afyondaki evim duruyor

Sezer Küçükkurt: Ben sizden ilk önce sizin açınızdan milletvekilliğinin ne olduğunu ve neden aday olduğunuz sormak istiyorum?

Hakan Şeref Olgun: Ben siyasete genç yaşta başladım. Bu kadim şehir, Afyonkarahisar benim karakterimin oluşmasında, eğitimimde, sosyal sorumluluk bilincimin oluşmasında çok büyük bir etkendir. Doğup büyüdüğüm, kuruluşun ve kurtuluşun başkenti olan ilimizde hizmet etmek için yani insanların hayatlarında belirli dönemleri vardır siyaset bir meslek değildir. Siyasetin bir meslek kavramı yoktur. Bende geçmişteki siyasi birikimimi ve tecrübelerimi kullanarak Afyonkarahisar’a, halkımıza hizmet etmek için Milletvekili aday adayı oldum.

 

Mehmet Emin Güzbey: Neden İYİ Parti? Siz geçmişte Anavatan Partisi’nde ilçe başkanlığı yaptınız ve ciddi çalışmalar yaptınız. Anavatan Partisi’ne baktığımız zaman bugün sanki bunun karşılığı AK Parti gibi geliyor. Neden AK Parti değil de, İYİ Parti?

Hakan Şeref Olgun: Cumhuriyet tarihimizin siyasi süreç yapılanmasına baktığımızda gencecik, idealist bir kadın olarak, çıkıp idealleri uğruna en önemli siyasi kırılma noktalarını başararak kendini ispatlayan Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’in bu ülkeye faydalı olacağına inandığım için, İYİ Parti’deyim. Şimdi ikinci konuya hiç katılmıyorum. AK Parti bir dönem, ülkemize hizmet ettiği sürede merkez sağ olarak görünse de şuan da geldiğimiz süreç itibariyle çok uzaklaşmıştır. Şuanda merkeze oturan parti İYİ Parti’dir. Ben her zaman şuna inanırım bir ülkeye hizmet edecek partilerin merkez partiler olduğuna inanıyorum. Ülke insan ve seçmen yapısı da böyle olduğunu gösteriyor.

 

Mehmet Emin Güzbey: AK Parti merkezden uzaklaştı mı?

Hakan Şeref Olgun: Benim şuan şahsi görüşüm, tabi ki AK Parti’nin merkez diye bir şeyi kaldığını düşünmüyorum.

Sezer Küçükkurt: Bu tanımlamayla yola çıkarsak, o zaman geçmişte ki koalisyon hükümetleri gibi bir yapı var şuan da ittifakta.

Hakan Şeref Olgun: Biliyorsunuz ülkemizde rejim değişikliği oldu. Ondan önce parlamenter sistem vardı, parlamenter sistem de ülkemizin yönetim için farklı koalisyonlar oluyordu. Bu rejim değişikliği ile ülkede cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi denilen, kimsenin bir anlam veremediği hala daha bu kanunu anayasayı değiştirenlerin bile çıkıp açıklayamadığı bir sisteme geçildi. Biz İYİ Parti sayın genel başkanımızın koyduğu hedeflerde kendisi de söylediği gibi parlamenter sisteme geçmeyi hedefliyoruz. Bu ülkenin ortak akılla ve parlamenter sistemle yönetileceğine, yönetilmesi gerektiğine inanan bir partiyiz. Parlamenter sistemle ülkenin yönetilmesi gerekir diyen tüm partiler bu sağ partide olabilir, solda olabilir bir ittifak oluşturuldu. Bu koalisyon demek değildir ki. Buda basında da, televizyonlarda da, açıklamalarda da gördüğünüz gibi belli çerçevelerde anlaşma yapıldı. Tek hedef, ülkeyi parlamenter sisteme dönmesini sağlamak. Parlamenter sisteme dönünce tabi ki her parti kendi programına göre yoluna devam edecektir. Şuanda ülkemizin bu sistemden kurtarılmasına gerektiğine inanan, vatandaşımızın beklentilerini karşılayacak bir ittifak oluşturuldu. Bu ittifakın görevi de ülkemizi parlamenter sisteme döndürmektir.

 

Sistem Yapboz olmayacak mı?

 

Mehmet Emin Güzbey: Türkiye vakit kaybetmiş olmayacak mı? Yap boza dönmüyor mu?

Hakan Şeref Olgun: Zaten Türkiye bu sistem ile 5 yıldır kaybetti. 5 yılı kaybettiği görüldü. Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi ile Afyon’daki bir daire müdürünün aylarca atamasına karar verilmesini, sıra gelmesini bekliyor. Tek adamla bu işlerin yürümeyeceği, hizmetlerin paylaştırılması gerektiği bugün depremde de bir kez daha net bir şekilde ortaya çıktı. Tüm sorumluluk bir kişi de toplanırsa çoğu konuda işler yürümüyor. Ülkeyi bu garip ve anlamsız yönetim biçiminden bir an evvel kurtaralım.  Bu ülkenin daha fazla zaman kaybetmeye tahammülü yok. Ortak akıl ve birlikte sorumlulukları paylaşarak yönetmek için geliyoruz.

 

Ertuğrul Sevim: Vatandaşlarımızın sizi tanığını düşünüyoruz ama Hakan Şeref Olgun kimdir? Kaç yılında doğmuştur? Nerede büyümüştür? Hayata bakışı nasıldır?

Hakan Şeref Olgun: 1967 yılında, Afyonkarahisar’ın Çay ilçesinde doğdum. İlkokulu Çay Çağlayan İlkokulunda, ortaokulu Çay Lisesinde okudum. Asgari ücret maaş alan bir babanın oğluyum. Liseyi devlet parasız yatılı olarak okudum. O zaman ki şartlarda devlet parasız yatılı okuduğunuzda mecburi hizmet yapma hükümlüğünüz vardı, liseyi bitirince de 3 ay içerisinde devlet memuru olunuyordu. Kendi yaşadığım çevre, ailemin yaşantısı itibariyle ben hayvancılığı seven bir insandım, Veteriner Sağlık Teknisyeni olmak istedim, Konya Veteriner Sağlık Teknisyenliği Meslek Lisesi’nde 3 yıl yatılı olarak okudum. Oradan mezun olunca, devletimiz beni memurluğa atadı.  6 yıla yakın bir sürede bu mesleği icra ettim. Ankara’nın çeşitli yerlerinde 6 yıl Veteriner Sağlık Memurluğu yaptım. Bu arada ben aynı zamanda Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazanmıştım ve bir yandan da burayı okuyordum. Fakülteyi bitirdiğimde bu memurluktan istifa ettim çünkü avukatlıkla memuriyet birleşmiyordu avukat olmaya karar verdim ve 1990 yılında Çay ilçesinde büromu açtım. O gün bugündür avukatlık yapmaktayım, bunun yanında ben başlangıçta söyledim zengin aile çocuğu değiliz. Benim babam emekli oldu, aynı zamanda Afyonkarahisar’da sürücü kursları yeni açılmıştı o zamanlar ilk sürücü kursu açanlardan birisiydim. Çay ilçemizde 10 yıl sürücü kursu işletmeciliği yaptık. Başında babam vardı Yeşilçay Sürücü kursu. 94 yılında çevreden gelen teklifler benimde biraz bu işe yatkınmışım ki siyasete girdim. 94 yerel seçimlerinde Anavatan Partisi’nde İl Genel Meclis Üyesi seçildim. O tarihte de Türkiye’nin en genç İl Genel Meclis Üyesiydim. 94 yılından 1 yıl sonra ilçe başkanı oldum Anavatan Partisinde. 95 yılında Milletvekili Aday Adaylığım söz konusu oldu. Hatta yaşım tutmadı yaşımı büyüttüm. Daha sonra Ticaret Odası Meclis Üyeliğine Aday oldum. Meclis üyesi oldum. Tabi siyaseti hiç bırakmadım. 1999- 2002 bu zaman zarfında Afyonkarahisar’da yöneticilik, büyük kurultay delegeliği mevcuttur. Türkiye’de 3 tane il başkanı Ankara, İstanbul ve İzmir il başkanları geçti. Teşkilattan gelip de 4. sırada en çok oy alan benimdir Türkiye çapında.

 

Afyon’dan hiç uzaklaşmadım

 

Ömer Mazi, Ne zaman Afyon’dan taşındınız?

Hakan Şeref Olgun, 2002 yılında bizim partimiz baraj altında kalınca siyasetten çekildim biraz da dedim ki o zamanda çocuklar küçük yeni doğmuşlar birazda çalışalım.  Ben Afyon’da avukatlık yaparken, Allaha şükür popüler, sevilen bir avukattım ama çevre ve imkanları belliydi yani bakacağım dava türü. İstanbul’a taşıdım ofisimi. 2004 yılından beri İstanbul’da avukatlık bürom vardı. 2010 yılında Ankara’ya da açtım, açmak zorunda kaldım. Ankara’da avukatlık yaptım bu süre zarfında 2007 yılında Anavatan Partisi Doğruyol Partisi ittifakında gene adaydım. Listelerde yapılmıştı, son gün ittifak bozuldu seçime gidemedik. 2010 yılında Türkiye Partisi’ni kurdum. Türkiye Partisi Kurucu İl Başkanıyım. Çünkü onun söylemlerinde biraz önce bahsettiğim merkez söylemleri olduğu için. Türkiye’de 81 il içerisinde en çok teşkilat sayısı olan birincisi Konya’dır, ikincisi Afyon’dur. Ben Türkiye Partisinin kuruluşunu tamamlayan ilk 10 ilden birisi olan kişi olarak o zamanki yönetim tarafından plaket vermişlerdi. 2010 yılında parti kapandı bende siyasetle alakamı kestim. Bu zaman zarfında, ben İstanbul’da ofisimi açarken Afyon’da ki evimden bir tane eşya, iğne dahi götürüp de oraya ev kurmadım. Çünkü benim anam babam doğduğum memleket burasıydı ben İstanbul’da Ankara’da olsam da her ay gene 3- 5 kere buradaydım.

 

Mısırlıoğlu 30 yıllık dostum

 

Ömer Mazi İYİ Parti işle ne zaman ilgilenmeye başladınız?

Hakan Şeref Olgun, İYİ Parti kuruluşunda da çok ilgilendim hatta ben bir ara Londra’da ofis açmaya karar verdim. O dönem İYİ partinin kuruluş dönemine denk geldiği için yer alamadım. İYİ Parti ve Meral Akşener hanımı devamlı takip ediyordum. Afyonkarahisar’da Muhammed Mısırlıoğlu benim 30 yıllık dostumdur. Kendisi il başkanı oldu hatta il başkanı olmasına memun oldum ve takdir ettiğim bir isimdi. Mısırlıoğlu’nun teklifi ile İYİ Partiye katıldık. 30 sene avukatlık yaptım 3 tane kızım var ikisi üniversitede okuyor, bundan sonra artık memleketimiz için, vatanımız için çalışayım.

 

Mehmet Emin Güzbey: Hakan bey şimdi 25 yıldır İstanbul’dasınız. İstanbul’da siyaset yapmak daha kolayken, neden Afyon’da siyaset yapıyorsunuz İstanbul’da onlarca milletvekili var, hiçbir seçmende gidip Afyon’da ki gibi milletvekiline benim şu derdim var, benim bu işim var demez. Zoru mu seviyorsunuz? Rahat batıyor mu size?

Hakan Şeref Olgun: Ben hayatımda kafaya koyduğum bir şeyi yaparken, zor kolay olarak düşünmemişimdir. Haklısınız ben İstanbul’da istesem büyük ihtimalle bu siyaseti yapardım. Ama ben Afyon’da doğdum, beni bu seviyeye getiren, benim karakterimin, eğitimimin işimin oluşmasında bu seviyeye getiren Afyonkarahisardır. Ben Afyonkarahisar’a borcumu ödemek için aday oldum. Sadece siyaset yapıyor desinler diye değil. Ben defalarca anlatıyorum, bu toprakların çocuğuyum benim birde kendi siyaset anlayışım vardır. Çok politika yaptığım için bizim insanımızın vekillere ulaşmak ister. Çok iyi bilirim çünkü zamanında bizde teşkilatta çalıştık, ben Afyonkarahisar’da değişik bir vekil profili çizmek istiyorum. Afyonkarahisar’ın Dazkırı’dan, Sultandağı’ndan ulaşması beş dakika sürmesin. Bin sadece meclis odasında hizmet vermeyeceğim meclisi karşısında bir ofis yaptım orada sadece devletin verdiği danışman memurlar değil, en az 10- 15 kişilik bir ekibimle Afyonkarahisar’ın tüm il, ilçe, köylerine hizmet vermek istiyorum.

 

Ömer Mazi: Afyon’da uzun zamandır, siyasette AK Parti genelde şehrin flaş isimleri milletvekili adaylığı için tercih ettiği parti orasıydı fakat bu seçimde bambaşka bir süreç yaşanıyor. Şuan da İYİ Parti bildiğim kadarıyla 40 civarında aday adayı var. Sizin bu kadar çok adaylığın içerisinde şansınız ve sıralamanız nasıl olmasını bekliyorsunuz?

Hakan Şeref Olgun: Bunun iki sebebi var. Birincisi genel politika, Sayın Genel Başkanımızın Meral Akşener Ülkeye insanımıza verdiği güven konusu, insanımızın umut kapısı olması. Bu birinci etken zaten bu etken olmadan siyaset olmaz. İkinci konuya gelirsek biz Afyonkarahisar’da gerçekten çok iyi bir iğime yakaladı İYİ Parti ben takım oyuncusuyum bu partinin büyümesi için kalkınması için partiye üye olduğumdan bu güne gece gündüz çalışıyorum.  Bunun sebebi de biz önce milletimize hizmet etmek istiyorsak, inandığımızı genel başkanı bir başbakan olması gerekir ki biz ideallerimizi programımızı uygulayalım. Geldiğimiz nokta da 40 tane aday adayı olmasına en çok mutlu olan benim, çünkü bu İYİ Parti’nin kazandığı başarıyı gösteriyor. Sıralama hiç önemli değil, bir birinden çok değerli aday adayımız var.

 

Sezer Küçükkurt: Mutlaka içinde birkaç kişinin adaylığında şöyle bir liste olsa başarılı oluruz dedğiniz birileri var mı?

Hakan Şeref Olgun: Ben kendi şahsımın, gönlümün istediği değil de, bizim teşkilatlarımızı, bu partiye gönül vermiş, gece gündüz partinin her kademesinde emek vermiş insanların ben bilmem teşkilatlar bilir. Nazik bir dönemdeyiz. Biliyorsunuz böyle zamanlarda söylediğiniz sözler maksadını aşıp bir yerlere gidebiliyor. Benim istediğim Afyon’a en iyi hizmet verecek kadronun kurulmasıdır.

 

Ömer Mazi: En uzun süredir aday olan sizsiniz. Afyon’u üç kere dolaştım diyorsunuz. Sizce Afyonkarahisar’ın en önemli öncelikli sorunları nelerdir? Hakan Şeref Olgun: Afyonkarahisar Türkiye’de stratejik konumda bir il. Ama nedense hep böyle geçiş noktası olarak kalmış. Benim şahsi düşüncem Afyonkarahisar, bir, iki gömlek üç gömlek on gömlek üzerine çıkılmak için çaba sarf edilmediğini düşünüyorum. Yani bizim Anadolu’da orta ölçekli bir il olduğunu düşünüyorum. Biz global dünyada Afyonkarahisar’ın sadece vekilliğine aday değiliz. Tüm belediyelerine adayız. Biz bundan sonra Afyonkarahisar’ın meclisinde, belediyesinde, ilçe belediyesinde, belde belediyesinde her yerinde olacağız. Biz bir takım çalışması ile termalin alt yapısıdır, mermerin alt yapısıdır. Afyonkarahisar’da hayvancılığın ve tarımın gelişmesi için her şeyi hazırlıyoruz. Biz ertesi gün Bismillah deyip Afyonkarahisar için ne yapılması gerekiyorsa başlayacağız. Siz derseniz ki bunu sayın bizim o kadar çok hedefimiz var ki şu an burada size bunu yapamam daha çalışıyoruz.

 

Sezer Küçükkurt: Sanki ertesi günü başlayamayacaksınız. Sistem değişikliği var, parlamenter sisteme geçiş var…

Hakan Şeref Olgun: Seçim oldu. Sistem değişikliği mecliste komisyon tarafından yapılacak. Nasip olur mu bizler oluruz olmayız o Allah’ın bileceği iş. Meclis, adalet ve anayasa komisyonu sistem değişikliği taslakları çalışırken, tarım ve hayvancılık komisyonu da ülkede ki yatırımlara çalışacak. Sanayi ve teknoloji komisyonu da sanayi alanına. Yok biz her şeyi bıraktık, kilitledik, sistem değişikliğini yapalım diye bir şey yok. Sistemde zaten sıkıntı olacağını bilsek zaten biz bu yola çıkmayız. Biz Cumhurbaşkanlığını da ittifak olarak kazanacağız, bir yandan sistem değişikliği çalışmaları yapılırken, ertesi gün çünkü ülkemizde bir deprem oldu, bu ittifaklar bu seçecekler bizden hizmet bekliyor. Sayın cumhurbaşkanı biz 1 yılda deprem konutları yapacağız, doğru söylüyor onlar başlayacak biz bitireceğiz.

 

Neden üç gün uyuyamadı?

 

Mehmet Emin Güzbey: Seçim yatırımı mı yani AK Parti’nin yaptığı?

Hakan Şeref Olgun: Seçim yatırımı demiyorum ama ben kendi gördüğüm şeyi anlattım. Ben bu aceleciliğin, bazı teknik detayları atlayabileceğini ve de bu aceleciliği 14 Mayıs’ta seçim olduğu için sayın cumhurbaşkanımızda biz 1 yıl içerisinde bu konutları terslim ederiz vaadinde bulunduğu için ben illaki yapılacak, şimdi mevcut hükümet de kalsa yapılacak. Biraz da seçime dönük acele edildiğini gerekli araştırmanın yapılmadığını düşünüyorum. İkinci gidişimde enkaz kaldırılıyordu. Vatandaş bas bas bağırıyordu bunun altında canlı çıkabilir acele ediyorsunuz, enkaz kaldırma değil de kurtarma çalışması yapın diye. Ben buna canlı şahidim.

 

Ertuğrul Sevim: Vatandaş tabi arama kurtarma yapılsın ister. On beşinci, yirminci günde orada canlı kalma ihtimali son derece azdır.

Hakan Şeref Olgun: Biz inançlı insanlarız, bizim canlımızın ne kadar değeri varsa, cenazelerimizin de o kadar değeri vardır. Bunun defni, duası. Kahramanmaraş’a ben mezarlığa gittim, ben insan olarak 3 gün dönüşte mola verdiğim ilde otelde uyuyamadım. Utandım kendimden, nasıl uyuyacağız biz. O insanları gördükten sonra, Kayseri’de ki otel de uyuyamadım.

 

Ertuğrul Sevim: Hükümetin deprem bölgesin de ki çalışmalarını yetersiz mi buluyorsunuz?

Hakan Şeref Olgun: Şimdi ben yetersiz kelimesini kullanmadım.

Ömer Mazi: 3 defa gitmiş birisi olarak orada ki çalışmaları nasıl gördünüz?

Hakan Şeref Olgun: İlk gittiğimizde, gördük gezdik dördüncü gün, beşinci gündü daha hiçbir hükümet yetkilisinin uğramadığı, resmi aracın geçmediği sokaklar vardı başında bekleyen insanlarla. Yani orada tabi ki büyük felaket 11 ili kapsadı tabi ki kolay bir iş değil. Fakat bizim gibi dünya lideri olduğunu savunduğumuz bir ülkenin bu tür şeylere hazırlığında, koordinesinin de daha önceden gerekli çalışmaların yapılmadığını gösterdi. Ben çocukluğumdan bilirim Kızılay bir yerden deprem olurdu, sel olurdu biz Kızılay’ı çadır kurarken görürdük. Depremin 3. Günün çadır satmış, biz bu hafta sonu Maraş’taydık, bu hafta sonu gittiğimde daha hala çadır istiyor insanlar. Arkadaş önce bu insanlara başını sokacak bir şey bulacağız, ondan sonra tabi ki o evde yapılacak. Ama insanlar sokakta şuan da.

 

Ertuğrul Sevim: Kırka yakın aday adayı olduğunu söylüyorsunuz. Şu anda resmi müracaat açısından Ak Parti en fazla aday adayı başvurusunda ciddi bir farkla önde.

Hakan Şeref Olgun: Ertuğrul Bey şimdi seçim kararı alındı. İlk aday adaylığı başvurusunu açan Ak Parti ile Cumhuriyet Halk Partisi oldu. İyi Parti Aday adayı başvuruları bugün saat dokuz itibariyle başladı. Bu yüzden Ak Parti’nin resmi aday adayı başvurusunun fazla olması tabi ki normal.

 

Ertuğrul Sevim: Mahmut Koçak İyi Parti’nin belediye başkan adayıydı çokta yüksek bir oy aldı. Bugün Mahmut Koçak İyi Parti’de listede olsa İyi Parti’ye katkısı olur mu?

Hakan Şeref Olgun: Ben biraz öncede söyledim. İyi Parti’de olan herkesin katkısı olacak herkesin; Mahmut Koçak’ın listede olsa katkısı olur yani listede olan herkesin katkısı olur.

 

Biz takımız, ekip halinde çalışıyoruz

 

Mehmet Emin Güzbey: Yaklaşık kırk dakika oldu. 40 Dakikadan beri verdiğiniz cevaplar hep topu taca atmak. Mesela Mahmut Koçak, Ak Parti’de ismi geçiyor size artı mı yazar eksi mi yazar?

Hakan Şeref Olgun: Şimdi biz ekip çalışması yapıyoruz, biz takım oyuncusuyuz. Mahmut Koçak Benim arkadaşım siyasette de çok uzun süredir tanırım. Ben ben değil biz anlayışındayız. Ben bir siyasi anlayışım bu tür siyasi söylemlere kapalı bir anlayışım. Ben şahıs politikası yapmıyorum. Bizim hizmet yapma anlayışımız var. Ben tek başıma bir Milletvekili de olsam ben Afyon halkının istediği hizmeti yapamam. Benim ekibim teşkilatım tam olacak ki hizmet ehli olacak ki yapacağım.

 

Ömer Mazi: Şöyle kapatalım mı? Messi’de olsa Ronaldo’da olsa sonuçta bir siyasi parti var. Messi’de Ronaldo’da tek başına çıkıp oynamıyor. Siyaset işi ekiple yapılan bir şeydir.

Ertuğrul Sevim: Siz iyi bir hukukçusunuz. Ceza hukukunda da uzmanlaşmışsınız. Şimdi Anayasa Mahkemesinin HDP’ye bir kapatma davası vardı. Bununla ilgili bir ara karar çıktı. Hazine yardımı blokesi kaldırıldı. Partinin sözlü savunmasını da ileriye attı. Bir ceza hukukçusu olarak böyle bir kurumun bu kadar suç isnat edilmesine rağmen davasında bu tür bir yaklaşım ergilemesi doğru mudur?

Hakan Şeref Olgun: Ben şöyle izah edeyim bizim anayasamız da yazar hakimler, önüne gelen olayda dosya bilgi belge delillere göre karar verir. Yargıtay başsavcılığının anayasa mahkemesine açtığı dava, bu konuda anayasa mahkemesi üyeleri onlar incelediler baktılar sonuçta bir karar vermişler bu verdikleri karar zaten kesin bir karar değil. Bu bir tedbir kararı.