Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Türkiye Afyon’da kurtuldu 26 Ağustos tesadüf değil

Bu haberin fotoğrafı yok

“Büyük Taarruz ve Kocatepe’yi Birde Bizden Dinleyin” konulu panelde konuşan Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Türkiye burada Afyon’da kurtuldu, burada kuruldu. 26 Ağustos tesadüf bir seçim değildi. Mustafa Kemal Bey, psikolojik üstünlük kurmak istedi” dedi

 

Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın paneline gösterilen yoğun ilgi nedeniyle ciddi anlamda bir izdiham yaşandı. Panel programının gerçekleştiği salonda ilerlemek ve nefes almak hava sıcaklığıyla birlikte zorlaştı.
“TÜRKİYE İÇİNDE BULUNDUĞU
DURUMDAN KURTULMALI”
“Büyük Taarruz ve Kocatepe’yi Birde Bizden Dinleyin” konulu panelde konuşan Prof. Dr. İlber Ortaylı, Türkiye’nin bazı illerinin etkili hizmet gördüğü kanısında olmadığı düşüncesini paylaştı. Çukurova’nın Akdeniz’in en büyük ovası olduğunu belirten Ortaylı, “Maalesef Türkiye içinde bulunduğu bu durumdan kurtulmazsa çıkış yolu yok. Çukurova dediğimiz bölge bütün Akdeniz’in en geniş ovasıdır. Türkiye’nin ilk büyük barajı Seyhan’dır. Orada yapılmıştır. Sanayi de orada başlamıştır. Bugün orada ziraatta, sanayi de çöküyor. Bir şey yapmıyorlar. Geçen yıl ki ihracaat rakamı sadece 2 milyon dolardır. Şurada bir İnegöl vardı, bilmeyenler bilsin gidip görsünler. İnegöl de işe sandalyecilikle başladılar. Bugün dünyanın önerdiği mobilya üreticilerindendir.” dedi.
“BÖLGE KONYA İLE BİRLİKTE
ATILIMLAR YAPILACAK BİR YER”
Üzerinde düşünülmesi gereken çok şey olduğunu dile getiren Ortaylı, “Yapılan kadar hizmet alındığı kanısında değilim. Provakasyon yapmıyorum. Bunlar üzerinde düşünülecek şeyler. Uçuşlar son derece zayıftır. Hava yollarının teması fevkalade kötü kurulmuştur. Günde kaç uçuş var biliniyor. Almanlar’ın başladığı Cumhuriyet demiryollarının gerisi gelmiyor. Hatta o zaman bile burada tam tamamlanmış değildi. Bütün bunlar çok lazımdır. Çünkü bu bölge Konya ile birlikte atılımlar yapılan ve yapılacak olan bir yerdir. Burada iki üniversite var. Kaç konferans salonu, kaç tiyatro binası, kaç müzikhol, kaç kütüphane var? Bunların hepsinin üzerinde durulması lazımdır.” diye konuştu.
“EN BÜYÜK HAKSIZLIĞI BİZ
KENDİ KENDİMİZE YAPIYORUZ”
Sağlık durumu nedeniyle Kocatepe’ye düzenlenen yürüyüşe katılamayacağını belirten Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Kocatepe’ye yürüyüşü güzeldir. Ama başkaca yürüyüşlere ihtiyaç var. Türkiye’de büyük hamleler yapılması gerekiyor. Türkiye büyük hamleler yapılmış bir memlekettir. Çok büyük hamleler yapılmıştır. Bunların bazıları kayda değerdir. Birincisi tıp sahasıdır. Kalp ameliyatlarında ki başarı Birleşik Devletler ve Avrupa Devletlerinden önde gelmektedir. Yakın zamana kadar Türkler’e Nobel verilmiyorsa bu işte bir numara var diyordum. Nihayet Aziz Sancar’a Nobel verdiler. Bu gösterge değil. Türk edebiyatında da yanlış yönlendirmeler yapılıyor. Türk bilim adamlarının hakkı iyi verilmiyor. Ama en büyük haksızlığı biz kendi kendimize yapıyoruz. Burası çok önemli bir bölgedir. Bir takım propagandalar yapılıyor. Bunlar yapılmamalı. Unutulmamalı ki bugünkü medeni ve iktisadi yaşantımızı Cumhuriyete borçluyuz.” şeklinde konuştu.
“SAKARYA SAVAŞI ÜSTÜN BİR SAVAŞ”
1922 yılında yapılan Sakarya Savaşının çok manidar bir savaş olduğunu dile getiren Ortaylı şu ifadelere yer verdi:
“Yunan orduları bilindiği üzere 22 gün ve gece Sakarya’nın gerisine bu savaşta itildiler. Bu savaş üstün bir kurmay savaşıdır. Türk komutanlarının ne kadar üstün olduklarını gösterir. Daha önemlisi Türklerin askerlerinin ne kadar dayanıklı ve inatçı oldukları anlaşılmıştır. Türk Ordusu tarih boyunca iftihar edilecek bir ordu olmuştur. En başta Kazım Karabekir Paşa gelir ki ‘Doğu’nun Fatihi’dir. Bizim arkamızda her zaman için yürümeye hazır kuvvetler var. Bu da bugünkü Suriye’dir. Irak’tır, İngilizler, Fransızlar orada. Bunları elden kaçırmamak için bir fasıla verip durmamız lazımdır. Yani aslında ‘Anadolu Selçuklu Devleti sınırlarında şimdilik idare ediyoruz’ diyorlar.
“EĞER 1915’DE GEMİLER GEÇSEYDİ
İSTANBUL’DAN ÇIKMAZLARDI”
Büyük Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gerçek anlamda bir dahi olduğunu vurgulayan Ortaylı, “Büyük Mareşalimiz gerçek bir dahi olduğundan ‘İlk hedef Akdeniz ileri’ demiştir. Bu hususta tartışmalar oldu. Bu tartışmalar bugünde devam ediyor. Fesli bir herif vardı ne dedi, ‘Buraya Yunanlı girse daha iyi’ dedi. Bu ayıp bir şeydir. Çanakkale’de niye direndik? Nasıl olsa herifler İstanbul’a geçip gittiler. Bir insan bu kadar ahmak olur mu? Kaç konferansta soruldu. Eğer gemiler oradan 1915 tarihinde geçseydi, İstanbul’a girerler bir daha da hiç çıkmazlardı. Çünkü İstanbul’un o zaman ki nüfusu 800 bindi. Bunun içerisinde 200 bin Rum-Ortodoks var, yüz bini aşkın Ermeni yani 80 bin kadar Yahudi vardı.” ifadelerini kullandı.
“ASKERLER BİRBİRİNE HÜRMET EDER”
Yüksek rütbeli bir komutana karşı tarafın ihtimam göstereceğini askerlerin siyasetçilere benzemediğini, birbirlerine hürmet ettiklerini söyleyen Ortaylı şöyle konuştu:
“Sultan Vahdettin’le ilgili münakaşalar vardır. Hain mi değil mi tartışılmaz. Hiçbir şey yapabilecek bir hali yoktu. Zaten bir müddet sonra siniri bozulduğundan Yıldız’a çıktı. Bir tek çıkış yapabildiler. Ayasofya’ya saldırdıkları takdirde topla savacaklarını söylediler. Yani müzakere de öyle hadiselerden birisi de budur. Çünkü İngiltere numaralarda çevirse aklı başında bir devlettir.”
“MUSTAFA KEMAL PAŞA
26 AĞUSTOS’U ÖZELLİKLE SEÇTİ”
Tüm İstiklal Savaşı boyunca düşmanla eksik kuvvetlerle çarpışıldığını belirten Ortaylı şunları söyledi: “Bu Türk tarihinde görülmüş bir vaka değildir. Mevzu uzun bu nedenle konuyu kapatıyorum. Şimdi savaştın tarihi. Bizde Ağustos ayı çok önemlidir. Üç tane Ağustosumuz vardır. Bunlardan bir tanesi 26 Ağustos 1071 Sultan Alparslan’ın Romanes Diyojen’in ordusunu yeniyor. Çünkü karşısına çıkmış. Katiyen bırakın İzmir’i, İstanbul’u niyeti akıllı adam aşağısıdır. Lübnan, Suriye, Mısır gibi bereketli yerlerdir. Bu kendisine nasip olmadı. Galibiyetinden bir müddet sonra bir savaş beyi tarafından suikastle ortadan kalktı. Bize Anadolu kapılarını açtı. Bizden evvel ki imparatorların göçebe teşkilatları yoktu. Bizde göçebe teşkilatları olduğundan gayet kolay şekilde burayı Türkleştirdik. İkinci önemli Ağustos 26 Ağustos 1526 Mohaç Savaşıdır. Kanuni’nin orduları sabahtan akşama kadar koca Maceristan’ı mahvettiler. İlginçtir Budin kapıları açıldı. O bir imparatorluktur, Türkiye’nin zirvesidir. Tesadüf değlidir, Türkler’in sefere çıkışları daima ilkbaharda olur. Ağustos ayı sonunda da işi bitirirler. Eylül’den sonrasına pek kalmazlar. Mustafa Kemal Paşa niye Ağustos’ta çıkmış tesadüf mü? Hayır, gayet güzel şekilde bir psikolojik duruş hazırladı. Ayını günün planlar. Bu durum yazılı vesikalarda yoktur.” >> Burcu AYDIN’ın Haberi