
Mescide günde birden fazla girilmesi halinde bir kere tahiyyetü’l-mescid kılmak yeterlidir. Mescide girildikten sonra tahiyyetü’l-mescid kılmadan oturulursa, Hanefî ve Mâlikîler’e göre bu namaz, yine de kılınabilir; ancak oturmadan önce kılmak daha faziletlidir. Şâfıîler’e göre ise eğer kişi kasten oturmuşsa bu namaz sakıt olur. Bir mescide, herhangi bir namazı kılmak için veya farz kılmak ve imama uymak niyetiyle girmek ve oturmadan o namaza başlamak da tahiyyetü’l-mescid yerine geçer.
Mescid-i Haram, tahiyyet’ül-mescid namazı açısından diğer bazı mescidlerden ayrılmaktadır. Bu mescidde sözkonusu namazı kılmak, mezheblere göre bazı özel hükümlere tâbidir.
Malikiler dediler ki: Mescid-i Harâm’a giren kişi, mendub olarak tavaf etme isteğinde veya kasdında ise tavaf etmesi tahiyye yerine geçer. Ama söz gelimi Kâbe’yi seyretmek için içeriye giren kişinin tavaf etme niyeti ve isteği yoksa ve aynı zamanda Mekke’li ise, iki rek’at tahiyye namazım kılar. Mekke’li değilse tavaf etmesi, tahiyye yerine geçer.
Hanefiler dediler ki: Gerçek şu ki; Mescid-i Haram için iki rek’at namaz kılmak, tahiyyet’ül-mesciddir. Ama tavaf niyeti ve kasdıyla Mescid-i Harâm’a giren kişi önce tavaf eder, ondan sonra da iki rek’atlik tavaf namazını kılar. Böylece tahiyyet’ül-mescid namazı da kılınmış sayılır.
Hanbelîler dediler ki: Mescid-i Harâm’ın tahiyyesi, tavaftır. Tavafı kasdetmeyen kişi dahi bunu yerine getirme emrine muhâtabtır.
Şafiiler dediler ki: Mescid-i Harâm’a giren kişi, tavaf etme isteğindeyse kendisinden iki tahiyyede bulunması istenir: Biri Beytullah içindir ki bu tahiyye, tavaftır. Diğeri ise tahiyyet’ül-mesciddir ki, bu da namazdır. Bu durumda en faziletlisi, önce tavaf yapmak, sonra iki rek’atlik tavaf namazını kılmaktır. Bunu yapmakla tahiyye namazı zımnen kılınmış sayılır. Tavaftan sonra bu namaz dört rek’at olarak da kılınabilir. Bunların ilk iki rek’atinde tahiyye, son iki rek’atindeyse tavaf sünnetine niyet edilir. Bunun aksini yapmak sahîh olmaz. (A.Ceziri, Dört Mezhebe Göre İslam Fıkhı, cilt 1,Tahıyyetül Mescid Namazı Kısmı)
Kur’an Okunurken Tahıyyetül Mescid Namazı Kılınır mı?
Kur’an okunurken kişinin zorunlu olmadıkça başka bir işle meşgul olmayıp Kur’an’ı dinlemesi gerekir. Nitekim “Kur’an okunduğu zaman ona kulak verip dinleyin ve susun ki merhamet olunasınız” (A’raf, 7/204) mealindeki ayeti-kerimede mü’minlere, Kur’an okunurken onun dinlenilmesi emredilmektedir. Ancak Kur’an dinlemek farz-ı kifaye olduğundan dinleyen birileri varsa, tahiyyetu’l-mescid namazı kılmak caizdir (İbn Abidin, Reddü’l-Muhtar, I, 546).