Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt

MEDYA CAMİASI “YASA”SINI BEKLİYOR

Medya camiasını, özellikle Anadolu basınını yakından ilgilendiren bir konu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündeminde şu günlerde.
Kamuoyunda “Dezenformasyon yasası” olarak bilinen düzenlemeler uzun tartışmaların sonrasında belli bir şekil-şemal alarak TBMM gündemine geldi. Bu düzenlemeler geleceğin basın sektörünü, İnternet ve Sosyal Medya camiasını, Dijital Medya ve Basın Yasası gibi konularını şekillendirecek.
İktidar karşıtı kesim bu yasa hazırlıklarını “Sansür düzenlemeleri” olarak kabul ediyor ve toptan karşı çıkıyor. İktidar kanadı ise bu düzenlemelerin kesinlikle bir sansür yasası olmayacağını savunuyor.
Biz medya mensupları ise hem özgürlükleri koruyacak, hem mesleğimizle ilgili yasal boşlukları kapatacak, hem de kamu düzenini sağlayacak bir yasal düzenlemeye kavuşmanın özlemi içerisindeyiz yıllardır.
Haber alma-verme temel işlevinin ötesinde denetleme ve şeffaflık gibi faydaları da malum olan medya sektörü geldiğimiz noktada, özellikle internet sahası tam bir başıbozukluk içindedir. Ne yememiz-içmemiz, ne giymemiz, ve hatta neye inanmamız gerektiğine dönük şuur altı ve şuur üstü tekniklerin kullanıldığı, cevap ve düzeltme hakları ile özel hayatın gizliliği ve kamu düzeninin güvenliğinin tehdit edildiği bir alanda düzenleme yapılması elbette ki kaçınılmazdır.
Ne var ki yeni düzenlemelerde DÜNDEKİ DEĞERLERİMİZİ BUGÜNDE YAŞANILIR KILAN VE YARINA DA TAŞIYACAK OLAN, MİLLİ VE YERLİ DURUŞA SAHİP ANADOLU BASINININ kaynaklarından kesilmek sureti ile bir denetim mekanizması öngörülmektedir. Oysa ki; Anadolu basını kendisine resmi ilanlar yolu ile verilen kaynakların tamamını BİK komisyonu, KDV, Sigorta Primi, Kurumlar Vergisi vb. giderlerle kamuya döndürmekte, üzerine bir kamu hizmeti yerine getirip istihdam da oluşturmaktadır. Resmi ilanların gazetelere sağladığı katkıdan çok daha fazlası gazeteler vasıtasıyla Devlet’e geri dönmektedir.
YILLARDIR UĞRAŞILIYOR
Afyon Gazeteciler Cemiyeti’nin içerisinde bulunduğu Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Türkiye genelinde örgütlü 9 gazeteciler federasyonu ile bu federasyonlara üye ve temsil yetkisi veren toplam 86 gazeteciler cemiyeti ve basın meslek örgütünden oluşuyor. TGK son 5 yıldır “Medya alanında yasal düzenleme şart” fikrini savunurken yaklaşık 2 yıldır bu yöndeki çabalar ağırlık kazanmış durumda. Bugün eğer kanun teklifi TBMM gündeminde ise bunda Gazeteciler Cemiyetleri ile TGK’nın payı gerçekten çok büyüktür.
Bizler de Afyon’daki gazeteciler olarak tüm illerde olduğu gibi Milletvekillerimize 2 yıl öncesinden itibaren kanun çalışmaları ile ilgili dosyalar, teklifler sunduk. Hep birlikte değerlendirmelerde bulunduk. Türkiye’nin değişik illerinde toplantılar yapıldı, kimine katıldık, kimine görüş bildirdik. Özellikle son 3 aydır çatı örgütümüz TGK öncülüğünde ciddi manada siyasiler ve Devlet görevlileri nezdinde girişimlerde bulunuldu. Tüm bunlar sayesinde ortaya bir kanun teklifi çıktı. Şahsi kanaatimce kanun teklifinin ortaya çıkması bile çok önemli bir gelişmedir.
Yani yasa Meclis’e gelene kadar 3 yıllık bir çalışma süreci yaşandı ve bugünkü yasa teklifi meydana geldi. Bu yasa teklifi genel yıllardır süren çabaların, talep ve önerilerin sayesinde oluşturuldu. Dünden bugüne yaşanan bir durum değil.
Şimdi çok büyük bir bölümü genel kabul gören bu kanun teklifi ile ilgili yanlış uygulamalara neden olabilecek bir kaç madde hakkında itirazlar söz konusu. Bugünkü itirazlar onlarca maddelik yasa teklifinin 4-5 maddesine yönelik. Onların düzeltilmesi için çaba gösteriliyor. İtiraz konusu maddelerde istenen düzeltmeler yapılırsa sektörümüz açısından faydalı olacak.
DÜZENLEMELER NELER GETİRECEK?
Yeni düzenlemelerle birlikte internet mecralarından yayın yapan haber siteleri gazeteler gibi “Süreli yayın” sıfatına kavuşacaklar. “Süreli yayın” vasfına haiz olmak demek belli bir takım yükümlülüklerle birlikte bazı desteklemeleri de beraberinde getirecek.
Nasıl ki yıllardır gazeteler Devlet tarafından önce düzenleniyor, sonra denetleniyor ve sonra da destekleniyorsa… Devlet’e karşı olan SGK vergi gibi yükümlülükleri yerine getirebilen, personel istihdam eden, habercilik görevini yerine getiren, okunma oranı görülebilen, etik kurallara uygunluk sağlayan internet siteleri de önce yasal olarak düzenlenecek… Sonra yasal şartları yerine getirip getirmediği denetlenecek… Ve sonra da demokrasinin bir gereği olarak desteklenecek. Buna 3D formülü deniliyor.
Bunlar yapılmalı… Afyonkarahisar’daki basın mensupları olarak hemen hemen hepimizin ortak görüşü bu yönde. Hatta bahsettiğimiz bu kriterler radyolarımız ve televizyonlarımız için de geçerli olmalı, destekleme kapsamına onlar da alınmalı.
Bunlar sağlanabilirse Anadolu basınının kaderi doğrudan etkilenecek. Aksi yöndeki uygulamalar ise yerel medyanın bitişi manasına gelecek.
Yerel medyanın bitişi işletmeler olarak bizleri, gazeteciler olarak meslektaşlarımızı olumsuz etkileyecek olsa da… En büyük darbeyi demokrasinin işleyişine, toplumsal gelişmemize vuracaktır. 15 Temmuz hain kalkışması henüz hafızalarda tazeliğini korurken demokrasimizin kilit taşlarından birisi olan yerel basının böyle bir zarar görmesi kimseye fayda sağlamaz.
Bu nedenle TBMM gündemindeki yasal düzenlemeler son derece önem arz etmektedir.
TBMM gündemindeki yasal düzenlemeler ile ana hatlar çizilip, çerçeve belli edildikten sonra yetkinin çoğu Basın İlan Kurumu’na devredilmektedir. Gündemde olan kanun teklifi yazılı basın, kağıt gazetelerin yanına “internet haber siteleri” ibaresini eklerken, pek çok uygulamayı Basın İlan Kurumu’na bırakıyor. Basın İlan Kurumu bizim sektörün en önemli ve etkin kurumu. Bu noktada BİK’in bu teklif Meclis’te yasalaştıktan sonra yapacağı çalışmalar hayati önem kazanıyor. Basın İlan Kurumu, sektörün en yetkin kurumu olarak yeni dönem için gereken düzenlemeleri yapacaktır inancındayız.
YASAL DÜZENLEME OLMALI AMA,
ANADOLU BASINI’NA KULAK VERİLMELİ
TBMM Dijital Mecralar ile Adalet Komisyonlarında, çok hızlı bir şekilde görüşülerek TBMM Genel Kurulu’nun gündemine gelen, kamuoyunda “Dezenformasyon Yasası” olarak bilinen “Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” ile ilgili itiraz noktaları neler dersek, şöyle özetleyebiliriz:
Bilindiği gibi BİK mevzuatı eli ile altmış yıldır yazılı basınımız, radyo ve televizyon haberciliği ile internet habercilik sahasına da insan kaynağı olmuş, geleneklerinin oluşmasına katkı sağlamış temel direk konumundadır. Bu süre içinde Anadolu’da kamuoyu oluşturan, haberleşme işlevini yerine getiren, yerel siyasi ve ekonomik kahramanlar yetiştiren, hak savunuculuğu yapan özgün bir medya atmosferi resmi ilanların da önemli ölçüdeki katkısı ile inşa edilmiştir. Anadolu basını bugün yoğun kur baskısı ve girdilerin kağıt başta olmak üzere döviz bazında katlanarak artışı ile karşı karşıyadır.
Rahatlıkla ifade edebiliriz ki sektörümüz en kayıtlı sektördür ve kamudan aldığı kaynakları fazlası ile kamuya döndürmekte, istihdam ve katma değer üretmektedir. Hal böyle iken teklifle zaten zor durumda olan Anadolu Basını kapanmaya itilmektedir. İnternet mecrası isabetli bir kararla desteklenirken, anlam veremediğimiz bir yaklaşımla yazılı basının kendine yetmeyen kaynakları bölünerek bu düzenleme yapılmaktadır. Bu yaklaşım sadece yerel basınımıza değil, iktidarı muhalefeti ile siyasetimize, yerel yönetimlerimize, sivil toplumumuza ve yerel ekonomimize zarar verecektir.
Uzun bir süredir üzülerek mücadele ettiğimiz Ankara bürokrasisindeki, ‘resmi ilana ne gerek var’ anlayışı tek taraflı, bütünsel yaklaşımı göz ardı eden bir yaklaşımdır. Resmi ilanların basına destek boyutu (tarımsal destekler, sanayi destekleri, milli eğitim vb kamusal işlerde nasıl yapılması gerekiyorsa bu kamu hizmet sahasında da yapılması çok doğaldır) işin sadece bir cephesidir. Kamu yönetiminde açıklık ve şeffaflık, rekabet, denetlenebilirlik ve ekonomik kazanç anlamında da resmi ilanlar vazgeçilmezdir.
Bu itibarla;
Kanun teklifinin İcra İflas Kanunu’nu düzenleyen bölümünde yer alan ‘bir gazete veya internet sitesi’ ibaresinin ‘bir gazete ve internet sitesi’ şeklinde düzenlenmesi, ilanlarda ‘500 bin ila’ diye başlayan ve eşik değer getiren kısmının ise ’50 bin ila’ diye düzeltilmesi hayati önem taşımaktadır. Kamu İhale Kanunu’nda düzenleme getiren maddede de ‘bir gazete ve bir internet sitesi’ ibaresi, mevcut halde olduğu gibi ‘ iki gazete’ denilmek ‘ve bir internet sitesi’ şeklinde düzenlenerek yazılı basınımızın mağduriyeti giderilmiş ve internet sahasına da bir pencere açılmış olacaktır.
***
Gündemdeki kanuni düzenlemelerin bir de “basın özgürlüğü” ile ilgili bölümleri var. Bugün Anadolu Basını’nı ilgilendiren “ilanlar” konusundan bahsettik. Bir başka gün de kalan konulara değinelim inşaAllah…

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti