26 Temmuz 2013 Cuma 03:00:00
Dışarıdan baksanız, Afyonkarahisar çağ atlıyor, Yollar, yatırımlar, oteller… Ancak şehir içinden baktığınızda farklı bir tablo ile karşılaşıyorsunuz. Bunun en ilginç örneği Spor Kompleksi. Milyonlarca liralık bir Spor Kompleksi’ni şehrin dışında, belki de en uygun olduğu yerde yaptırıyoruz. Ama Spor Kompleksi’nde futbol temaşası sunacak bir futbol takımımız yok. Yurtıdışından hangi takımların ne zaman gelecekleri meçhul. Biz bir süre daha kendi yağımızla kavrulacağız, ama kavrulacak yağ da bulunmuyor şu an.
1967’de Afyonkarahisar Valisi Ahmet Balkan öncülük etmiş kulübün kurulmasına. Günümüzde ise Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu.
YSE Müdürü Mehmet Serteser’in oğlu, Hüsnü Serteser, güçlü bir konumda. Serteser Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı.
Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban’ın, dönemin Belediye Başkanı Asım İzmirli’den, hem konum hem şehir nazarıyla daha güçlü olduğu aşikâr.
O dönem gazete sayfalarına Afyonspor heyecanını taşıyan merhum İbrahim Küçükkurt’un yeğeni Sezer Küçükkurt, aynı çizgide devam ediyor. Böyle bir heyecan, Kocatepe Gazetesi’nin sayfalarında geniş yer bulacaktır.
İşadamlarımız, sivil toplum örgütlerimiz, siyasetçilerimiz, parti temsilcilerimiz, fabrikalarımız 1967’ye göre çok daha ileri düzeyde.
Afyonkarahisar’ın bir futbol, hatta spor kulübüne kavuşması için elbirliği şart.
Hatta benim hayalimdeki kulübün ismi bile belli: Mermer Birlik Kulübü.
Afyonkarahisarspor, “marka” olduğu günleri çoktan geride bıraktı. Şimdi sporda yeni markalara ihtiyacımız var. Termal ile öne çıkabiliriz, ancak termal unvanı, spor müsabakaları için hayli yumuşak ve zayıf kalacak.
Lokum, kaymak gibi ürünlerimiz de öyle.
Ama mermer, daha söylerken “kaya gibi” bir etki bırakıyor.
Mermer Birlik Kulübü, daha sahaya çıkarken isminden dolayı 1-0 önde başlar maçlara.
Bu bir hayal, ama gerçekleşmesi hâlinde kentin çehresi değişmeyecek mi?
Bugün Söke’nin, Tavşanlı’nın, Tarsus’un bile kulüpleri bulunurken Afyonkarahisar’ın kulübünün bulunmaması hak mıdır?
Herhangi bir başka kulübü satın almak, devralmak da doğru yöntem değil bana göre.
Pırıl pırıl, girişimci, yenilikçi işadamları ve sivil toplum örgütleri temsilcileriyle yönetim kurulu oluşturulmalı, en baştan yepyeni bir kulüp kurulmalı.
Dışarıdan baksanız, Afyonkarahisar çağ atlıyor, Yollar, yatırımlar, oteller… Ancak şehir içinden baktığınızda farklı bir tablo ile karşılaşıyorsunuz. Bunun en ilginç örneği Spor Kompleksi. Milyonlarca liralık bir Spor Kompleksi’ni şehrin dışında, belki de en uygun olduğu yerde yaptırıyoruz. Ama Spor Kompleksi’nde futbol temaşası sunacak bir futbol takımımız yok. Yurtıdışından hangi takımların ne zaman gelecekleri meçhul. Biz bir süre daha kendi yağımızla kavrulacağız, ama kavrulacak yağ da bulunmuyor şu an.
1967’de Afyonkarahisar Valisi Ahmet Balkan öncülük etmiş kulübün kurulmasına. Günümüzde ise Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu.
YSE Müdürü Mehmet Serteser’in oğlu, Hüsnü Serteser, güçlü bir konumda. Serteser Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı.
Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban’ın, dönemin Belediye Başkanı Asım İzmirli’den, hem konum hem şehir nazarıyla daha güçlü olduğu aşikâr.
O dönem gazete sayfalarına Afyonspor heyecanını taşıyan merhum İbrahim Küçükkurt’un yeğeni Sezer Küçükkurt, aynı çizgide devam ediyor. Böyle bir heyecan, Kocatepe Gazetesi’nin sayfalarında geniş yer bulacaktır.
İşadamlarımız, sivil toplum örgütlerimiz, siyasetçilerimiz, parti temsilcilerimiz, fabrikalarımız 1967’ye göre çok daha ileri düzeyde.
Afyonkarahisar’ın bir futbol, hatta spor kulübüne kavuşması için elbirliği şart.
Hatta benim hayalimdeki kulübün ismi bile belli: Mermer Birlik Kulübü.
Afyonkarahisarspor, “marka” olduğu günleri çoktan geride bıraktı. Şimdi sporda yeni markalara ihtiyacımız var. Termal ile öne çıkabiliriz, ancak termal unvanı, spor müsabakaları için hayli yumuşak ve zayıf kalacak.
Lokum, kaymak gibi ürünlerimiz de öyle.
Ama mermer, daha söylerken “kaya gibi” bir etki bırakıyor.
Mermer Birlik Kulübü, daha sahaya çıkarken isminden dolayı 1-0 önde başlar maçlara.
Bu bir hayal, ama gerçekleşmesi hâlinde kentin çehresi değişmeyecek mi?
Bugün Söke’nin, Tavşanlı’nın, Tarsus’un bile kulüpleri bulunurken Afyonkarahisar’ın kulübünün bulunmaması hak mıdır?
Herhangi bir başka kulübü satın almak, devralmak da doğru yöntem değil bana göre.
Pırıl pırıl, girişimci, yenilikçi işadamları ve sivil toplum örgütleri temsilcileriyle yönetim kurulu oluşturulmalı, en baştan yepyeni bir kulüp kurulmalı.