Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

MESCİD-İ AKSA’YI ORTADAN KALDIRMA ÇABALARI -2

Muharrem Günay 4 Ağustos 2017 Cuma 11:49:48
 

(Dünden Devamı)
Bu kazıların asıl amacı ise mescidin temellerinin altında boşluklar oluşturulması, temellerinin dayandığı kayaların tahrip edilmesi ve böylece mescidin kendiliğinden yıkılmasına yol açılmasıdır. Kudüs İslâmi Vakıflar Meclisi Kasım 1994 sonlarına doğru yaptığı açıklamada, Yasir Arafat’ın liderliğindeki özerk yönetimin işbaşına getirilmesinden sonra Mescid-i Aksa çevresindeki kazıların daha da yoğunlaştığını ifade etmişti. Adı geçen meclisin açıklamasında Mescid-i Aksa’nın bitişiğindeki Burak Duvarı çevresinde yapılan kazıların mescidin bazı duvarlarını tehlikeye soktuğu vurgulanıyordu.
İslâmi Vakıflar Konseyi yetkililerinin verdiği bilgilere göre siyonist arkeoloji uzmanlarıMescid-i Aksa’nın dayandığı kayaları parçalamak amacıyla kazılarda kimyasal madde de kullanıyorlar ve bunu kayaları parçalama işlemlerinin dışarıdan duyulmamasını sağlamak amacıyla yapıyorlar. Kazılarda kimyasal maddelerin kullanıldığı bizzat siyonist yetkililer tarafından da itiraf edilmiştir. Şimdiye kadar yapılan bu kazılar Mescid-i Aksa’nın dış kısmındaki bazı duvarlarının yıkılmasına yol açmıştır.
Tünel Olayı
Likud Partisi lideri Netanyahu’nun Mescid-i Aksa’yla ilgili bir mektubundan yukarıda söz etmiştik. Nitekim Netanyahu iktidara gelmesinden sonra bu mukaddes mabedi yıkma amacına yönelik çalışmalarını açıktan yürütmeye başladı. Ancak doğrudan bu mescidi yıkma amacı taşıdığını söyleyerek değil daha başka kılıflar uydurarak. Bu çerçevede, Mescid-i Aksa ile Hz. Ömer Camisi’nin içinde bulunduğu haremi şerif bölgesinin altından geçen tünelin açılışını yaptı. İşgal yönetiminin iddiasına göre tünel ulaşım amacıyla kullanılacaktı. Oysa 600 bin nüfuslu Kudüs şehrinde yer altından ulaşım yolları açılması için ihtiyaç olmadığı ortadadır. Üstelik nüfus ve trafik yoğunluğunun daha fazla olduğu Batı Kudüs’te yer altından ulaşım yolları açılmasına ihtiyaç duyulmazken haremi şerif altından böyle bir tünel kazılmasına sadece ulaşım amacıyla ihtiyaç duyulduğu iddiası hiç de inandırıcı değildir. Olayın çelişki oluşturan bir diğer yanı ise kazıların önce arkeolojik araştırmalar amacıyla yapıldığı ileri sürülürken herhangi bir arkeolojik esere rastlanamayınca “ulaşım” kılıfına başvurulmasıdır.
İşin gerçeğinde bu tünelin açılmasındaki amaç Mescid-i Aksa’nın altında bir oyuk oluşturarak bu mukaddes mabedin kendiliğinden yıkılmasına sebep olmak yahut fanatik Yahudilerin tünele bomba yerleştirmelerine fırsat vererek mescidi alttan yıkmaktır. Yukarıda sözünü ettiğimiz olaylarda fanatik Yahudilerin girişimlerinin Müslümanların direnişleri ve mücadeleleri dolayısıyla başarısız kaldığını dile getirmiştik. İşgal rejiminin de bizzat bu mescidin içine girerek amaçlarını gerçekleştirme imkânı bulamayan fanatiklere, yer altından tünel kazarak bu imkânı sağlamak istemiş olması kuvvetli bir ihtimaldir.
Bunun yanı sıra Netanyahu hükümetindeki iki bakanının haremi şerif bölgesinin altından iki tünel daha açmak için yirmi milyon dolarlık bir finans kaynağı bulduklarını açıklamaları da bu yöndeki tereddütleri artırmıştı. Bu açıklama tünelin ulaşım amacıyla kullanılacağı iddiasının tutarsızlığını da ortaya koyuyordu. Nüfus yoğunluğunun çok daha fazla olduğu Batı Kudüs’te yeraltı ulaşımı için bir tek tünel kazılmasına bile ihtiyaç duyulmazken sadece 141 dönümlük bir alanı kapsayan ve yerleşime kapalı bir bölgede ulaşımın kolaylaştırılması için yeraltında karınca yolları gibi yollar açılmasına ihtiyaç duyulacağı iddiası kadar saçma bir iddia olamaz. Üstelik Kudüs belediyesi ve İsrail yönetimi Müslümanların yaşadığı bölgeleri her türlü altyapı hizmetinden mahrum bırakırken haremi şerif bölgesinde ulaşımı kolaylaştırmak için bu kadar gayretkeşlik göstereceğine inanmak mümkün değildir. Tünel olayını bütün bu bilgilerin ışığında değerlendirdiğimizde Siyonist işgalcilerin böyle bir tünel kazmadaki asıl amaçlarını çok daha net bir şekilde anlamamız mümkün olur. Nitekim olayı yakından takip edenleri yaptıkları açıklamalarda ve verdikleri bilgilerde de haremi şerifin altına tünel kazılmasındaki asıl amacın Mescid-i Aksa’yı ve Hz. Ömer Camisi’ni yıkmak olduğu dile getirilmiştir.
Bütün bu olaylara karşı sessiz kalamayız. Mescid-i Aksa’ya sahip çıkmak bizim için hem dîni hem de milli bir görevdir. Bizi göreve çağıran aslında Mescid-i Aksa değil, Allah (c) ve Sevgili Peygamberimizdir. (Son)

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER