Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt

Meydan fikirleri – Kocatepe Gazetesi

Sezer Küçükkurt 8 Şubat 2010 Pazartesi 02:00:00
  İl Genel Meclisi Şubat ayı toplantılarının beşinci ve son birleşiminde Ali Çetinkaya Kız Meslek Lisesi’nin, Özürlüler Rehabilitasyon Merkezi binasına taşınmasına karar verildi. Uydukent bölgesinde yapımı tamamlanan bu bina önceki dönem İl Genel Meclisi üyelerinin kararı ile Özürlüler Rehabilitasyon Merke-zi olarak yapılmaya başlanmıştı. Özellikle özürlüler için düşünü-len bina tamamlandıktan sonra Özürlüler Rehabilitasyon Merke-zi olmaya elverişli olmadığı gerekçesiyle beklemeye alınmıştı.
“Devletin atıl yatırımlarından birisi” olarak Çevreyolunun kenarında son derece bakımlı bir halde bekleyen bina için nihayet beklenen görev bulundu. Özürlüler Rehabilitasyon Merkezi, 25 yıllığına Kız Meslek Lisesi olarak kullanılmak üzere tahsis edildi. AÇKML’nin tarihi binası ise Afyonkarahisar Belediye-si’nin eski hizmet binası ile birleştirilerek Afyonkarahisar Valiliği’nin yeni hizmet binası olarak kullanılacak. Mevcut Valilik hizmet binası ise ilimize yapılması düşünülen Kent Meydanı’nın içerisinde kaldığı için yıkılacak. Belediye’nin Emek binası da yıkılıp, bu alan meydana dahil edilecek.
Bu çalışmalar kamuoyunu ikiye bölmüş durumda. Meydan çalışmasının kentleşme açısından önemli olduğunu savunanlar kadar, AÇKML’nin şehir merkezinden uzaklaştırılmasının, Hükümet Konağı’nın yıkılmasının yanlış olduğunu savunanlar da var. Bu görüşlere kulak verecek olursak bazıları şöyle;
“Madem Hükümet Konağı çürük yapılmış, bunun sorumluları teşhir edilsin”
“Hükümet Konağı trilyonlara ve yıllara mal oldu, yıkımı milli servet israfı olur”
“AÇKML ve Belediye binalarına Valilik olması için yine milyarlar harcanacak”
“Bu bina yıkılacaktı da Karaman İş Merkezi neden yapıldı. Bugünün yöneticileri bu binalar yapılırken neredeydi”
“Meydanın açılması kenti güzelleştirir, şehre nefes aldırır”
“Eski Belediye Valilik olursa buradaki trafik yükü değişmez, resmi kurumlar yeni mahallelere taşınmalı”
“AÇKML öğrencilerinin aileleri arasında muhafazakar ve dar gelirli olanlar var. Şehrin ortasındaki okula güvenli diye çocuklarını gönderiyorlar. Uydukent’teki li-seye çocuğunu gönderir mi?”
“AÇKML öğrencilerinin yol paralarını kim ödeyecek”
“Madem şehre meydan lazım Atatürk Spor Tesisleri neden TOKİ’ye veriliyor”
“Emek ve Valilik yıkılacak da Telekom binası ne olacak”
Detaylara girildiğinde bu görüşleri artırmak mümkün. Anlaşılan o ki; Cumhuriyet Meydanı tartışmalarımız daha uzun süre gündemimizi meşgul edecek.
Bornoz nasıl ve kimden istenir
İl Genel Meclisleri 5 yıl önce yapılan yasal düzenlemeler sonrasında geniş yetkilerle donatıldı. İGM üyelerinin de dediği gibi artık İGM için “Minyatür TBMM” denilebilir. Hal böyleyken TBMM’de yaşanan enteresan olayları aratmayan olaylar İGM’de de yaşanıyor. Gazetelerde okumuşsunuzdur, son toplantıya “Bornoz” tartışmaları damgasını vurdu. Bu tartışmaya “Ömer-Gecek villaları” demek daha doğru olur ama, çoğu kimsenin aklında “Bornoz” bölümü kaldı.
Dazkırı MHP Üyesi Yakup Ceylan, İl Özel İdaresi’nin Ömer-Gecek termal tesislerindeki mülklerinin bakımsız hizmet kalitesinin de düşük olduğunu, Ömer’deki Özel İdare’ye tahsisli 2 adet villanın İGM üyeleri tarafından dönüşümlü olarak kullanıldığını, anlattıktan sonra şunları söylemiş: “Bu villaların sırası dün bendeydi. Bu sefer gelirken bazı malzemelerimi getirmemiştim. Altı sefer resepsiyona telefon açtım bornoz istedim. Biraz sonra gelecek, meşgulüz, kalabalığız denildi. Yedinci de mecbur kaldım Salih Başkanımı aradım. Tavandan su akıyor, kaloriferlerden su akıyor, banyolar ve mutfak bakımsız. Neticede bana 3 bornoz ve 3 battaniye geldi. Ama maalesef çarşafları dahi yoktu. Sağ olsun başkanımın telefonundan sonra bana çarşafta verdiler. Arkadaşlar bu devletin malı. Buna sahip çıkmalıyız. Bu bizim vergilerimizden toplanan devletin bir malıdır. Kırkı çıkmamış yetim hakkı vardır.”
Ceylan bunları söylemiş. Bunları okuduktan sonra düşünmeden edemedik, acaba Ceylan resepsiyondan bornozları isterken aralarında nasıl bir diyalog geçti. “Ben İGM üyesiyim, Özel İdare kontenjanından bana bornoz verin” mi dedi. Ya da Ceylan İGM Başkanı Salih Sel’e aradığında ona neler söyledi. “Başkanım biz hamama girdik ama bornozumuz yok, bi arasanız” demek gerçekten kolay mı? Bu villaların, bu tesislerin milletin malı olduğunu söylemiş Ceylan. Bu millet kendi malından acaba ne kadar yararlanabiliyor, yoksa uzaktan bakmakla mı yetiniyor? Meclis’te bunları düşünen, gündeme getiren de olmalı diye düşünüyoruz.
Demokrasinin önemli kurumlarından birisi olan İl Genel Meclisi’nde pek çok konu “el kaldır, indir” şeklinde ele alınırken, “sigara-bornoz” gibi konuların gündem maddesi olması, “İGM’ye şimdi olduğu gibi ayda 5 değil de ayda bir oturum yeter mi acaba” diye düşündürüyor bizleri…

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER