Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Elif Çaylıoğlu

MUHARREM AYI DUASI

Bismi’llâhi’r-rahmâni’r-rahîm
“Ve sallâ’llâhu ‘alâ seyyidinâ muhammedin ve âlihi ve sahbihi ve sellem. Allâhümme ente’l-ebediyyü’l-kadîmü’l-evvelü ve ‘alâ fazlike’l- ‘azîmi ve cûdike’l- ‘amîmi’l- mu‘avveli ve hâzâ ‘âmun cedîdün kad akbele nes’elüke’l-‘ısmete fîhi mine’ş-şeytâni ve evliyâihi ve cünûdihi ve’l-‘avne ‘alâ hâzihi’n-nefsi’l-emmâreti bi’s-sûi ve’l-iştiğâli bi-mâ yukarribunî ileyke zülfâ yâ zê’l-celâli ve’l-ikrâmi ve sallâ’llâhu ‘alâ muhammedini ’n-nebiyyi’l-ümmiyyi ve ‘alâ âlihi ve ashâbihi’t- tayyibîne’t- tâhirine ve’l-hamdü li’llâhi rabbi’l-‘âlemîn.”
Meali:
Allahım, Rasulullah Efendimiz Muhammed (sa)’e âline ve ashabına salât ve selâm eyle. Ey evveli ve sonu olmayan (Ebediyyül Kadimül Evvel) Allah’ım! Senden bu yeni senede büyük ihsanın hürmetine, senin her şeyi kaplayan, güvenilen VARlığın hürmetine, bizi şeytandan, onun dostlarından ve ordularından korumanı istiyoruz. Nefs-i emmarede olan şu nefsimizin şerrine karşı bize yardım eyle, ey Celâl ve İkram Sahibi Rabbim. Sana yaklaştıracak meşguliyetlerde bize yardım eyle. Ümmî Nebî Rasulullah (sa)’e, O’nun pak âline ve ashabına salât ve selâm eyle. Hamd âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.
Müslümanlar için bir dönüm noktası olan Hicret, İslam âleminde de yeni bir devrin başlangıcı olmuştur. Hz. Ömer (ra)’in halifeliği döneminde, Efendimiz (sa)’in Hicreti’nin gerçekleştiği gün, Hz. Ali (ra)’nin teklifiyle Hicri Takvim’in başlangıcı sayılmıştır. O günden itibaren İslam âleminde yıl Hicret’le başlatılmış, 1 Muharrem yeni yılın ilk günü kabul edilmiştir. Yılın ilk ayı olan Muharrem ayında bütün Rasuller bazı hadiseler yaşamışlardır. Hz. Yunus (as)’ın balığın karnına düşüşü, Hz. Âdem (as)’ın affoluşu, Hz. Nuh (as)’ın yaşadığı tufan bunlardan bazılarıdır.
Rasul ve nebilerin yaşadıkları hadiseler bizim de dünyamıza ışık tutar, bu sebeple de önemlidir. Mesela, Hz. Âdem’in “Rabbim nefsime zulmedenlerden oldum, beni affet.” demesi, Hz. Yunus’un balığın karnında “La ilahe illa ente, sübhaneke, inni kuntu minez zalimin.” duasıyla, müstakilen var ve muhtar iddiasıyla verdiği hükmü fark ettikten sonra Rabbimize sığınışı bize bu dünyada yol göstermek için birer reçetedir. Bu hadiselerin hepsinin Muharrem ayı içerisinde olmasından dolayı, Muharrem Ayı Duası’nda biz şeytandan, şeytanın dostlarından ve nefs-i emmareden korunmayı ve Rabbimize bizi yaklaştıracak halleri yaşamak için yine Rabbimize sığınmayı öğreniyoruz. Görüyoruz ki, aslında Rasul ve Nebilerin de yaşadıkları hadiselerde Rabbimize sığınış sebepleri şu üç madde üzerinedir:
1) Şeytandan, onun dostlarından ve ordularından korunmak:
İnananlar olarak şeytanın bizim düşmanımız olduğunu hepimiz biliriz. Her ne kadar şeytanı elle tutup gözle göremediğimizi söylesek de şeytan ve dostlarının bizde sağladığı hâkimiyetten sonra bizden çıkan fiiller elle tutulup gözle görünür hale gelir, artık şeytan somutlaşır. Mesela, trafikte yaşanan küçük bir tatsızlığın şeytanın verdiği vesvese ve öfkeyle birlikte bir anda büyüyüp kavgaya dönüşmesi bu duruma güzel bir örnektir. Herhangi bir konuda bize verdiği vesvese şeytanın en sevdiği yöntemdir. Hiçbir konuda güç ve kudret sahibi olmayan şeytanın tek silahı, inananların kalbine vereceği vesvesedir. Hz. Âdem’in kalbine verdiği vesveseyle, kendisini Rabbinden bir an da olsa ayrı görmesi sebebiyle Hz. Âdem (as) “Rabbena zalemna enfusena ve in lem tağfirlena ve terhamna le nekunenne minel hasirin” duasıyla Rabbine sığınmıştır.
2) Nefs-i emmareden Rabbimize sığınmak:
Nefs-i emmare emir veren nefis demektir; yani ilahlık hissiyatlarından kurtulamamış nefistir. “Müstakilen var ve muhtar olanın ancak Allah’tır. Başka müstakilen var ve muhtar iddiaları yalandır, iftiradır, batıldır ve yok hükmündedir” şahadetini tam anlamıyla yapamayan nefis, nefs-i emmaredir. “Müstakil bir güç, hüküm ve mülk sahibi” olma iddiası içinde yaşar. Şeytanın verdiği vesveseyi fark etmesinin zor olduğu gibi, bu halleri de insanın kendinde yakalaması zordur. Çok dikkat etmeli ve yaşadığımız her halde, kendimize ait müstakillik tanımladığımız her alanda bu ilahlık hissiyatlarını yakalamalıyız. Bu durumlarda ilahlık hissiyatını kendimizde yakalamamız mümkündür. Hz. Yunus (as)’ın uzun yıllar tebliğ yaptığı halkıyla ilgili kendini müstakil sanarak hüküm vermesi ve bu durumu idrak ettiği anda Rabbine “La ilahe illa ente, sübhaneke, inniy küntü minez zalimiyn.” duasıyla sığınışı, bize nefs-i emmarenin nasıl tehlikeli, nasıl önemli ve nasıl kurtulunması gereken bir hal olduğunu gösterir. Bu sebeple bu Muharrem Ayı Duası’nda da biz ilkin şeytandan, şeytanın dostlarından ve nefsi emmareden Rabbimize sığınıyoruz.
3) Sığındık ve şimdi şahadetimizi gerçekleştirebilmek için Rabbimizden diliyoruz: “Allah’ım sana yaklaştıracak işlerde olmamı dileyiver (âmin).” Çünkü böyle bir hal Rabbimizin bize desteğidir, ancak desteği iledir. Bu sığınışla biz “Amenü Billahi ve amilüs salihati” halini hakkıyla yaşayabilmek için “Amentü Billahi” kabulünün gereğini yerine getirmek adına ilk iki maddeden Rabbimize sığınıyoruz. “Amilüs salihati”yi yaşayabilmek için de Rabbimizden yardım diliyoruz.
Rabbimizin inananlardan istediği salih amelin bir inanana kolaylaştırılması Rabbimizin lütfuyladır. Mesela çocuklarımızın meslek seçimlerinde dikkat ettiğimiz şey onların yeteneklerine uygun olmasıdır. Çünkü yetenek dediğimiz şey o kişinin fıtratına uygun olanı yapması ve bu da o işin Rabbi tarafından ona kolaylaştırılmasındandır. Müziğe karşı yeteneği olan bir çocuğun müzik aletiyle saatlerce çalışması ona zor gelmez. Çünkü Rabbi tarafından ona kolaylaştırılmıştır. Rabbimiz tarafından olan kolaylaştırmanın Rabbimizin bizden istediği salih amel üzerine olduğunu düşünelim, bu ne güzel bir haldir. Billahi imanla inanmış bir kulun yardıma ihtiyacı olan birine koşarak gitmesi, yetimin başını okşayabilmesi, sadece Allah için hizmet peşinden koşması… İşte bu gibi salih amellerin bir inanana kolaylaştırılması, Rabbimizin bize en güzel lütuflarındandır.
Bu yazımızda öğrendiğimiz Muharrem Ayı Duası’nı, ayın ilk 10 günü günde 3 defa okumamız, sonraki günlerde de günde 1 defa okumamız tavsiye edilmiştir.
Allahım, Rasul ve Nebilerin Muharrem ayında yaşamış oldukları hadiseler neticesinde SANA sığınmış oldukları hallerden biz de SANA sığınıyoruz. Onların SENİN lütfundan istedikleri hallere biz de talibiz Ya Rabbi, lütfen ikram ediver (âmin)…

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER