MÜTEKEBBİR NE DEMEKTİR?

Kelime manası olarak ”Kibirli, büyüklenen ” anlamına gelmektedir.
Mütekebbir aynı zamanda Rabbimizin bir esmasıdır.
EL MÜTEKEBBİR: Mutlak benlik O’na aittir! ”Ben” diyen yalnızca kendisidir!
Bu iki anlama göre mütekebbirin ne olduğunu anlamaya çalışalım. Eğer kelime manasıyla bakarsak kibir bizim için olumsuz bir anlam taşır. Bu anlamıda Esma olarak Rabbimiz’de nasıl göreceğimizi bilemediğimiz için mütekebbire Kur’an-ı Kerim de geçen doğru anlamı veremeyiz.
Nedir Kur’an-ı Kerim de geçen anlam?
Dunihi algı sonucu insanın kendisini ”müstakilen varım ve muhtarım iddiasıyla ”tanımlaması ve ”Ben” demesi Kur’an-ı Kerimde mütekebbir davranış olarak geçer.
”Elbette ki Allah, gizlediklerini de açığa çıkardıklarını da bilir (Elif). Muhakkak ki O, müstekbirunu sevmez (Elif). (Nahl-23)
Mütekebbir kelimesi bizim için neden bu kadar önemlidir?
Çünkü bizi cehenneme götürecek tek davranış biçimi mütekebbirliktir. Yani cehenneme çıkan yoldur.
Şimdi benim için mütekebbirlik daha da önem kazandı. Eğer ki bu davranışın ne olduğunu bilir ve yapmazsam cehennem yolu bana kapanacak. Bir Müslüman için müthiş bir açılım.
Tanımdan da anladığımız gibi kendi adına ”Ben” demek bizi mütekebbir yapıyor (dunihi idrak). Allah adına ”Ben” dersek mütekebbir yapı yok (billahi idrak). Buradan da anlaşılacağı üzere, her davranışın hak mı batıl mı olduğu dunihi ve billahi idrak seviyesinin hangisinde olduğumuza bağlı.
Hatırlayalım neydi dunihi idrak ve billahi idrak?
Dunihi idrak; Allah’ın dışı var sanıp bir Allah var bir de dışında müstakilen yarattıkları var dediğimiz yanlış idrak.
Billahi idrak ise; Allah var dışı yok dediğimiz doğru idrak.
Mütekebbir yapının idrak seviyesi dunihidir. Bir Allah var bir de dışında müstakilen yarattıkları var dediğimiz davranışların hepsi bizdeki bu yapıyı ortaya çıkarır. Bizi cehenneme götürür.
Tanım olarak bunları okuduğumuzda kendimizde bir mütekebbir yapı bulamadık değil mi?
Haydi biraz daha araştıralım.
Kendimizdeki mütekebbir yapıyı ortaya çıkaran davranışlar nelerdir?
Kendi adımıza ”Müstakil HÜKÜM sahibiyim, müstakil GÜÇ sahibiyim, müstakil MÜLK sahibiyim” dediğimiz her şey bizi mütekebbirliğe götürür.
Son 1 yıldır tüm dünya da hızla yayılan bir virüsle tanıştık. Bu virüsün tüm dünyadaki toplam ağırlığı 1 gr olmasına rağmen bizim bütün hayatımızı değiştirdi. Alıştığımız tüm düzenimiz alt üst oldu. Hayatla ilgili bildiğimiz tüm ezberimiz bozuldu.
Gözle göremediğimiz bir virüs, acaba bizi bizdeki mütekebbir yapıyla tanıştırmak için görevli olabilir mi?
Günümüz tıbbının geldiğini düşündüğümüz en ileri seviyenin bile virüs karşısında hiçbir hükmünün olmadığına şahit olduk.
Beden mülkümüzün de sahibinin Rabbimiz olduğunu eğer Rabbimiz istemezse bir nefes bile alamayacağımızı anladık.
Gözle göremediğimiz virüs karşısında bu kadar aczimizi fark ettikten sonra ”güç sahibiyim” diye bir iddiamız olabilir mi?
Ya Rab ”Müstakil hüküm sahibi sensin, müstaki güç sahibi sensin, müstakil mülk sahibi sensin”
Biz billahi idrakle sana teslimiz.
Mütekebbir yapımızla tanıştık, Şimdi ne yapacağız?
Bizdeki mütekebbir yapıyı tetikleyen her hale “La ilahe illallah” diyeceğiz.
Sen de (kendi adına) güç yok, güç illa Allah da
Sen (kendi adına) hüküm sahibi değilsin, hüküm sahibi illa Allah
Sen (kendi adına) mülkün hükümdarı değilsin, mülkün hükümdarı illa Allah diyeceksin.
Evet, ilk mütekebbir davranışı gösterenle tanışmaya hazır mısınız?