Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Eyüp İMİR
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

NOSTALJİK BİLGİLER

Şu karantina günlerinde nostaljik bilgilerle sıkıntılarımızı birazcık hafifletelim.
1- Tıp Bayramı – 14 Mart 1827’de çağdaş anlamda tıp eğitimi veren bir okul kurulmuştur. Bu nedenle 14 Mart tarihi her yıl ülkemizde “Tıp Bayramı” olarak kutlanmaktadır. Bu kutsal mesleği ifa eden doktorlarımızın özellikle şu günlerde hak ettikleri saygıyı gördükleri bir yıl olmasını diliyoruz.
2- Çanakkale Savaşlarının 105. yılında tüm şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün silah arkadaşlarına söylediği sözler ise bugünlerde de o anları yaşatıyor. “Benimle beraber burada muharebe eden bütün askerler kesin olarak bilmelidir ki bize verilen namus görevini eksiksiz yapmak için bir adım geri gitmek yoktur. Uyku-dinlenme aramanın, bu dinlenmeden yalnız bizim değil, bütün milletimizin sonsuza kadar mahrum kalmasına sebep olacağını hepinize hatırlatırım.
Çanakkale Savaşı’ndan bahsetmişken bu savaş için bestelenmiş hepimizin dudaklarında mırıldandığımız marşın adı Akdeniz (Gelibolu) Marşıdır. Bu marşın yazarını ve bestecisini bilmesek de söylenişini hemen hemen çoğumuz biliriz. Samih Rıfat’a ait “Akdeniz kıyılarında” adlı şiirin bazı bölümleri “Gelibolu Marşı” olarak Leyla Saz tarafından bestelenmiştir. Leyla Saz (1845-1936) Osmanlı Sarayında eğitim görmüş Türk Müziğinin ilk kadın bestecilerindendir. Bu marşa hem Akdeniz, hem de Gelibolu Marşı denilir. 100 yıl öncesi Ege Denizi’nin adı Akdeniz’dir. Mustafa Kemal’in Dumlupınar Zaferi’nden sonra verdiği “Ordular! İlk Hedefiniz Akdeniz’dir, ileri” emrini verdiğini hepimiz biliyoruz.
Akdeniz (Gelibolu) Marşı
Yaslı gittim, şen döndüm / Aç koynunu bel geldim
Bana bir yudum su ver / Çok uzak yerden geldim
Açıldı kale yolu / Göründü Gelibolu
Bırak deniz gideyim / Orası yasla dolu
3- Yemen Türküsü hayatı hakkında net bilgi bulunmayan Düriye Keskin Muşlu bir türkücümüzdür. 1944 yılında Muzaffer Sarısözen’e ünlü “Burası Muştur” türküsünü okuyan kaynak kişi Düriye Keskin’dir. Keskin türküyü Yemen’de şehit düşen babası için yaktığını söylemiştir. Bundan başka birkaç çok bilinen türkünün kaynağı da Keskin’dir.
Ana Yemen’dir, gülü çemendir / Giden gelmiyor, acep nedendir?
Burası Muş’tur, yolu yokuştur / Giden gelmiyor, acep ne iştir?
4- Çizgi kahramanlar – Büyük usta Sezgin Burak’ın yaptığı Tarkan karakteri ilk olarak 1967’de boy gösterdi. Kurtlar tarafından büyütülen ve hala sadık dostu kurduyla dolaşan Hun İmparatoru Atilla’nın özel adamıdır. Sezgin Burak Tarkan’ı Orta Asya’dan Viking diyarına kadar gezdirir, maceradan maceraya koşturur. Bize sinema yoluyla tarihimizi öğretir.
5- Sinop Cezaevi: 4000 yıl önce inşa edilen Sinop Kalesi uzun yıllar hapishane olarak kullanıldıktan sonra 1999’da kapatıldı. Kapsamlı bir restorasyondan geçti. Günümüzde Müze olarak ziyarete açıktır. Tarihi öneminin yanı sıra Nazım Hikmet’ten Sabahattin Ali’ye pek çok ünlü mahkumun burada ceza çekmesiyle de bilinmektedir. Sebahattin Ali’nin “Dışarıda deli dalgalar” şiiri de burada yazılmıştır.
Başın öne eğilmesin / Aldırma gönül aldırma
Ağladığın duyulmasın / Aldırma gönül aldırma
Dışarıda deli dalgalar / Gelip duvarları yalar
Seni bu sesler oyalar / Aldırma gönül aldırma

YORUMLAR

Bir adet yorum var

  1. Yemen türküsündeki
    Burası Huştur ifadesi halkmızca
    Burası Muştur olarak sanırım cahilce yakıştırılmıştır.
    Büyüklerce Yemen’e gidenlerin çoğunun dö nmediği ifade edilmiştir

Yoruma kapalıdır.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER