Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

ONLAR NAMAZLARINI MUHAFAZA EDER/HAYATA HÂKİM KILARLAR

Mü’minin yedinci sıfatı ise “Namazlarını muhafaza etmesi, namazı hayatına hakim kılmasıdır.
Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerimde müminlerin hem namazı muhafaza ettikleri hem de zâyi ettikleri anlatılır. Mü’minûn ve Mearic surelerinde bir mü’minde bulunması gereken özellikler anlatılırken: “Vellezinehüm alâ salâtihim yühâfizûn(e) “Onlar Namazlarını muhafaza ederler/korurlar.”(Mü’minun/ 9) “Ellezinehüm alâ salâtihim dâimûn. Onlar (güzel huy sahibi olarak) namaza devamlıdırlar. “ (Meâric, 23) Denilir. Meryem suresinde 59. Ayette ise; “Nammazın zâyi edilmesinden” söz edilir. Türkçemizde bir şeyi zâyi etmek, “kaybetmek, yitirmek, telef etmek, işe yaramaz hale getirmek” manalarına gelir.
Ayetlerdee geçen “Onlar namazlarını korurlar/muhafaza ederler; Onlar namaza devam ederler” ifadesi; kötü iş ve fiilleri terk edip, namazla elde ettikleri sevapları ve güzel ahlakı yitirmezler, salih ameller işlemeye devam ederler demektir. İşte böyle namaz kılan mü’minlerin namazları “Salâtı dâimi” olmuş olur. Kılmış oldukları namaz selamla bitmez; Selamdan sonra da devam eder. İslâm âlimlerine göre sadece bedenleri ile namaz kılanlar, namazı edâdan selamla çıkarlar, hakikat ehli ise selamla namazı devam ettirmeye girerler. Nitekim Mü’minler yüce kitabımız da namazı bitirdikten sonra da Allah ile bir ve beraber olmaya ve devamlı olarak Allah’ı zikretmeye davet edilirler:
“Artık namazı bitirdiğiniz zaman ayakta iken, otururken ve yanlarınız üzerinde (uzanmış) iken Allah’ı zikredin …” (Nisa 4: 103) “(İşte) o (akl-ı selîm sahibi) kimseler ayaktayken, otururken, yan taraflarına yaslanarak yatarken Allah’ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında düşünürler (ve derler ki:) “Ey Rabbimiz! Bunu boş yere yaratmadın. Seni tenzih ederiz, bizi ateş azabından koru.” (Ali imran 3: 191) (Muharrem Günay, Namazı İkâme Etmek,135)
Buharî ve Müslim’in Sahihlerinde İbni Mes’ud’dan (r.a.) naklediliyor, diyor ki:
“Rasulullah’a (s.a.) sordum.
– Ya Rasulullah! Hangi amel Allah’a daha sevimlidir? Buyurdu ki:
– Namazı vaktinde kılmaktır.
– Sonra hangisi? Dedim.
– Anne ve babaya iyilikte bulunmaktır, dedi.
– Sonra hangisi? Dedim.
– Allah yolunda cihad etmektir, dedi.
Cenab-ı Hak müminlerin bu güzel sıfatlarını zikrederken namazla başlayıp namazla bitirmiş, dolayısıyla bu durum namazın en faziletli amel olduğuna delâlet etmiştir.
Nitekim Peygamberimiz (s.a.) İmam Ahmed, İbni Mace Hakim ve Beyhakî’ nin Sevban’dan rivayet ettikleri hadis-i şerifte şöyle buyurmaktadır: “İstikamet üzere olun. İstikametin sevabını sayıp bitiremezsiniz. Bilin ki, amellerinizin en hayırlısı namazdır. Namaza da ancak mümin olan devam der.” Yani hakları yerine getirmek, Allah’ın koyduğu sınırlara riayet etmek, kazaya razı olmak suretiyle istikamete sarılın. Siz istikametin sevabını tesbit etmeye kalksa¬nız bitiremezsiniz.
Bundan sonra da Cenab-ı Hak bu amellere verilecek güzel mükâfatı beyan etmiştir:
“İşte bu kimseler varis olacaklardır. Onlar Firdevs cennetine varis olacaklardır. Orada ebedî olarak kalacaklardır.” Yani bu güzel vasıfları taşıyan ve kemal derecelerinde yükselen bu kimseler Firdevs cennetlerinde konuklamaya hak kazanan ve orada devamlı bir şekilde ebediyyen kalacak olan kimselerdir.
Buharî ve Müslim’in Sahih’lerinde Peygamberimiz’in (s.a.) şöyle buyurduğu yer almaktadır: “Allah’tan cenneti istediğiniz zaman Firdevs cennetini isteyin”. Zira Firdevs cenneti cennetin en üst derecesi ve cennetin merkezidir. Cennet nehirleri oradan fışkırır. Onun üstünde de Rahman’ın arşı vardır. Denilmiştir ki: Firdevs cennet demektir, aslı Rumca veya Farsça olup Arapçalaşmış-tır.
Bu ayetin bir benzeri Cenab-ı Hakk’ın şu kelâmlarıdır: “İşte kullarımızdan takva sahibi olanları varis kılacağımız cennet budur.” (Meryem, 19/63); “Yapmış olduğunuz amellerinize karşılık varis olduğunuz cennet budur.” (Zuhruf, 43/72).
Bu Cenab-ı Hakk’ın, cennetin dünyadaki güzel amellerin karşılığı olduğu şeklindeki adil kanunudur. Bu yedi sıfatın tamamının yerine getirilmesi ahiret âlemindeki bu kazancı gerçekleştirecektir. Daha sonra bu ayetlerin ardından abdestin farz olunması, oruç ve hac ayetleri nazil olmuştur. Ayet kadınlar ve erkekler hakkında umumidir. (Vehbe Zuhayli, et-Tefsirü’l-Münir, Risale Yayınları: 9/270-273.)
Peygamberimiz (sa)”Kim bu surenin (Mü’minun suresinin) ilk on ayetinin hükmünü yerine getirirse cennete girer” buyurmuştur. (Tirmizi, Tefsir 23)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER