Nöbetçi Eczaneler
2 Nisan Dünya Otizm ve Farkındalık Günü nedeniyle açıklama yapan Halk Sağlığı İl Müdürü Dr. Lütfi Akgün, çocuklarında otizmi andıran farklılıkları tespit eden anne babaları aile hekimlerine de danışıp yardım alabileceklerini, otizm tanısı konulması halinde özel eğitim merkezlerinde rehabilitasyon hizmeti alımında devletten destek alabilmek için ildeki Rehberlik Araştırma Merkezlerine başvurulması gerektiğini bildirdi
Halk Sağlığı İl Müdürü Dr. Lütfi Akgün, sosyal ve iletişim becerilerinin oluşmasını etkileyen bir gelişim bozukluğu olan otizmin, genellikle 3 yaşından önce ortaya çıktığını belirtti. Dr. Akgün, anne babaların çocuklarındaki farklılığı genellikle 2 yaşında fark ettiklerini kaydetti.
BELİRTİLERE DİKKAT
Dr. Lüfti Akgün, çocuklarda görülen farklılığın otizm olduğunu gösteren belirtilerin genellikle; sosyal ilişkilerde güçlük, konuşma güçlüğü, sessiz iletişimde zorlanma, oyun oynama ve hayal gücünü kullanmada zorlanma, değişikliklere karşı tepki ve direnç gösterme şeklinde görüldüğünü belirtti. Halk Sağlığı İl Müdürü Dr. Lütfi Akgün, otizm tanısı konulmuş çocukların her şeyden önce çocuk olduklarını, sınırlılık yaşadıkları alanların belli olduğuna işaret etti. Dr. Akgün; “Bu sınırlılıklar çocuğun yapabileceklerinin sınırını çizmemeli; çocuğa verilen eğitimler farklılıklarını olduğu gibi kabullenip, bu sınırlılıkları aşmaya yönelik olmalıdır. Bu çocuklar da her çocuk gibi oyun oynamalı, sosyalleşmeli ve her şeyi yaşayarak öğrenmelidir. Gerek aile içi, gerek eğitim merkezlerinde verilen eğitimler çocuğu pasifleştiren, ezbere dayalı olmamalı; çocuklar katılımcı, öğrenirken eğlenen ve öğrendiklerini gösterebilen bireyler olma yolunda destekleyici olmalıdır. Her çocuğun farklı özellikleri olduğu ve eğitimlerde bu temel özelliklerin göz önünde bulundurulması gerektiği de unutulmamalıdır.”
2 NİSAN FARKINDALIK GÜNÜ
Genel olarak otizm tanısı konmuş bir çocuğun tipik özelliklerini sıralayan Dr. Lütfi Akgün; “Otistik özellikler; başkalarına karşı ilgisizdir. Göz temasından kaçınır. Başkaları ile kendiliğinden iletişim kurmaz. İsteklerini bir yetişkinin ellerini kullanarak belirtir. Diğer çocuklarla oynamaz. Sürekli bir konu üzerinde konuşur. Sebepsiz şekilde ağlar, güler ve sebepsiz davranışlarda bulunur. Anlamsız sözleri üst üste tekrarlar. Nesneleri tutup sürekli döndürmekten hoşlanır. Değişikliklerden hoşlanmaz. Yaratıcılık gerektiren oyunları oynayamaz. Bazıları yaratıcılık gerektirmeyen bazı işleri oldukça hızlı ve iyi yapar. Otizm konusunda farkındalığı arttırmak amacıyla 2 Nisan Dünya Otizm ve Farkındalık Günü olarak belirlenmiştir. Bu vesileyle otizmli bireylerin toplumla iç içe olmalarını, huzur içinde yaşamalarını sağlamak için hepimizin üzerimize düşen görevi yapmamız gerektiğini hatırlatmak isteriz.” dedi. (Kocatepe)