Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“Patlamaya kaza süsü veriliyor” – Kocatepe Gazetesi

Bu haberin fotoğrafı yok
“Patlamaya kaza süsü veriliyor”

Cumhuriyet Halk Partisi Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş, 5 Eylül 2012’de Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası’nda meydana gelen patlamanın nedeninin açıklığa kavuşması gerektiğini bildirdi. Toptaş, “Bu olayın bir kaza süsü verilerek kapatılması istenmektedir, buna karşı mücadelemizi sürdürmekteyiz” dedi

Cumhuriyet Halk Partisi Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş, 5 Eylül 2012’de Mühimmat Depo’da meydana gelen ve 25 askerin şehit olduğu patlamanın kaza süsü verilerek üzerinin kapatılmak istendiğini belirtti. Şehit ailelerinin CHP Grup Başkanvekili Engin Altay’ı ziyareti sırasında konuşan Toptaş, “Biz bu olayda ne olmuşsa, kaza ise kaza, sabotajsa sabotaj, tedbirsizlikse tedbirsizlik, çocuklarımızın nasıl öldüğünü bizi ikna edecek, kamu vicdanını rahatlatacak şekilde ortaya çıkmasını istiyoruz. Başından beri bu olayda sabotaj olma ihtimalini Genel Başkanımız dahil söylemesine rağmen bu konuya araştıracak olan Antalya Özel mahkemesi Savcılığı bir müzekkere dahi yazmadı Afyonkarahisar Savcılığı’na. Adli Tıp Kurumu’ndan verilen rapora göre elde edilen raporda plastik patlayıcılar olduğu söyleniyor. Cephaneliğin son derece korunaksız olduğunu biliyoruz. O gün sayın Bakan daha çocukların kimlikleri tespit edilmeden ‘bir el bombası düşmüş, patlamış’ diyerek açıklamaya yaptı. Sonuç; ‘bir el bombası düşmüş, patlamış’ noktasında mahkemede yargılama yapılıyor, herhalde bu şekilde kapatılacak gibi geliyor. Bunun kapatılmaması için elimizden geleni yapıyoruz. Bu olayın bir kaza süsü verilerek kapatılması istenmektedir, buna karşı mücadelemizi sürdürmekteyiz” diye konuştu.
NEDEN O KADAR ACELE EDİLDİ?
Avukat Altan Ulutaş ise patlama ile ilgili önemli soru işaretlerinin bulunduğunu söyledi. Ulutaş, “Susurluk’taki 5 adet cephanelikten boşaltılarak Afyonkarahisar Cephaneliği’ne getirilen 248 ton bombanın neden 2 adet cephaneliğe zorla sığdırıldığını, neden çok acele edildiğinin araştırılmasını dikkate sunuyoruz. Teröristlerden ele geçirilen bombaların bu cephanelikte bulunup bulunmadığının araştırılmasını istiyoruz. Türkiye’nin en büyük cephaneliklerinden birisinde neden sahte kameraların kullanıldığını, kameraların gerçekten sahte olup olmadığının araştırılmadığını dikkate sunuyoruz” şeklinde konuştu. (Kocatepe Haber Merkezi)

Rabia’ya üzülenler Afyon için susuyor

Şehit Tolga Taştan’ın annesi Zekine Taştan, “Haberleri izliyorum, bir tane Uludere’yi konuştuğunuz gibi hiçbir parti Afyonkarahisar’ı konuşmuyor. Neden Afyonkarahisar denilmiyor. Gidiyorlar Muhammed’e, Rabia’ya ağlıyorlar, bizim çocuklarımıza neden ağlamıyorlar. Ben neden ‘vatan sağ olsun’ deyim, vatanı batsın. Benim evladım varsa vatan vardır, benim evladım yoksa vatan yok. Benim Tolgam yok, kara gözlü kuzum yok. Tayyip Erdoğan bir kere çıkıp bir şehit adını söylesin. Bir tanesinin adını söylesin ona beddua etmeyeceğim, dua edeceğim. Ben ‘vatan sağ olsun’ demiyorum. Benim Tolgam dünyaya geri gelmeyecek. Tayyip Erdoğan bana ‘kızım al anahtarı Türkiye’yi sen yönet’ dese anlamı yok, benim evladım yok içinde. Uludere’ye tanınan şansların hepsini bana versin. Bu devlette 1 liram da kalsa alacağım” dedi.

“3 günlük asker, nasıl gönderilir?”

Şehit Onur Fikret Dülger’in babası Zekai Fırat Dülger, “17 tane genç yüksekokul mezunu çocuk, Samsun’da 15 günlük eğitim gördükten sonra ordunun kalbi olan cephaneliğe hangi makam bunları buraya gönderdi. Bu çocuklar Pazar günü birliğe teslim oluyor, Çarşamba günü bu çocuklardan ortada olan yok. 3 günlük çocuğu ordunun kalbi olan bir cephaneliğe gönderip cephane taşıtmanın birisi cevabını vermeli” ifadelerini kullandı.