Nöbetçi Eczaneler
Ülke kamuoyunda dershanelerin kapatılmasıyla ilgili tartışmalar devam ediyor. Afyonkarahisar’daki dershane yöneticileri de söz konusu uygulamaya büyük tepki gösteriyorlar. Dershanelerin kapatılmasının hiç bir olumlu katkısı olmayacağını belirten FEM Akademi Dershanesi Müdürü Halil Uslu “Yapılmaya çalışılan Hizmet Haraketi’ne karşı postmodern değil, dostmodern bir darbedir” dedi
Zaman Gazetesi Afyonkarahisar il Temsilcisi Hamit Çalış ile birlikte gazeteniz Kocatepe’yi ziyaret eden FEM Akademi Dershanesi Müdürü Halil Uslu, dershanelerin kapatılması durumunda üç büyük kesimin önemli sıkıntılar yaşayacağını dile getirdi.
ÖĞRETMENLER
MAĞDUR EDİLECEK
Sıkıntı görecek büyük kitlelerin başında öğretmen camiasının geldiğini belirten Halul Uslu, “Milli Eğitim Bakanı dershanelerin kapanması halinde öğretmenlerin Milli Eğitim kadrolarına entegre edileceğini söylüyor. Ama bu uygulamanın nasıl olacağı belli değil. Burada ya atanamayan öğretmenler darbe yiyecekler, ya da bugün dershanelerde çalışan öğretmenler darbe yiyecekler. Dershanelerdeki öğretmenlerin çok büyük bir bölümü okulların fen-edebiyat bölümlerinden mezun. Doğal olarak Milli Eğitim’in yapısına zaten uygun değiller. Milli Eğitim’de çalışabilmek için gerekli şartları taşımıyorlar. Bakanlık öğretmenlerin mağduriyetlerinin nasıl giderileceğini açıklayamıyor” dedi.
AFYON’DA ÖZEL OKULA
DÖNÜŞECEK DERSHANE YOK
Mağduriyet yaşanacak ikinci kesimin dershanelerin işletme bölümleri olduğunu vurgulayan FEM Akademi Müdürü Halil Uslu, “Türkiye genelindeki 4 bin dershaneden 300’ünün özel okula dönüşümü sağlayabileceği öngörülüyor. Ne yazık ki bu 300 arasında Afyonkarahisar’dan hiç bir dershane yok. Dershaneler Birliği’nden aldığım verilere göre konuşuyorum. Dershanelerin çok büyük bir bölümünün özel okullara dönüşmesi mümkün değil” dedi.
ÖĞRENCİLER BOŞTA
KALACAK
Dershanelerin kapatılması durumunda mağduriyet yaşalacak asıl önemli kitlenin ise öğrenciler ve velileri olduğunu anlatan Uslu, bu konuda da şunları söyledi:
“Mağduriyet yarıtılacak olan üçüncü bölüm ise öğrenciler ve velileridir. Dershaneler olmadığında çocukların zamanları nasıl değerlendirilecek? Anne ve babalar çocuklarını nasıl zaptedecek, nereye yönlendirecek? Çocuğuyla ilgili aileler için konuşmak gerekirse, eğitim açığını, anne ve babalar mı kapatacak? İlgisiz anne ve babalar için konuşmak gerekirse, çocuklar sokaklara ve internet kafelere mi mahkum olacak?”
DERSHANELERİN ALTERNATİFİ YOK
“Dershaneler yıkılırsa yerini doldurabilecek hiç bir olumlu alternatif olmadığını belirten Halil Uslu, “Tavrımız, oy kaygısı, seçim, Başbakan, Hükümet tavrı değil. Biz zamanında İmam hatip liselerinin kapatılmasına nasıl karşı çıkmışsak, partilerin kapatılmasına nasıl karşı çıkmışsak, bugün de dershanelerin kapatılmasına karşı çıkıyoruz. Çünkü bunun fayda değil, zarar getireceğini görüyoruz” dedi.
KAVGA RANT DEĞİL, EĞİTİM VE MANEVİYAT KAVGASI
Dershaneler tartışılmaya başladığında, bu kavganın bir rant kavgası olduğunun dile getirildiğini, Hizmet Hareketi’nin en büyük finans kaynağının dershanelir olduğuna vurgu yapıldığını hatırlattığımız FEM Müdürü Halul Uslu bu konuda da şunları söyledi:
“Dershanecilik sisteminin ekonomik getirisi büyük olan bir sektör olduğuna inanmıyorum. Örneğin FEM Akademi Dershanesi geçen yılı zarar bakiyesi ile tamamlamıştır. Geçen senenin borçlarını bu sene ödeme gayreti içindeyiz. Bir yana çalıştırdığımız öğretmenleri, diğer personel giderlerini, elektrik, su, yakıt gibi giderleri, kitap, döküman ve reklam giderlerini, vergi ve sigorta gibi gider kalemlerini koyun. Bir diğer tarafa da öğrencilerden alınan parayı koyun. Bu hesabın sonunda benim işletmemin bilançosu zarar göstermektedir. Bunu somut bir şekilde örneklendirmek gerekirse eğer, 22 yıllık Kocatepe Dershanesi Afyonkarahisar’da bir bina sahibi olamamıştır. Arsamızı aldık, ama binamızı yapacak kaynağı sağlayamadık. Hala kiradayız. Mevzubahis ekonomi değil, mevzubahis eğitim ve maneviyattır”
Uslu kamuoyundan destek beklediklerini belirterek sözlerini şölle tamamladı. “Bugün dershanelerin kapatılması vasıtasıyla Hizmet Hareketi’ne yapılmak istenen postmodern bir darbe değil, dostmodern bir darbedir” dedi. (Kocatepe Haber Merkezi)