Nöbetçi Eczaneler
Bizleri onbir ayın sultanı Ramazan ayına ve onun içerisinde bulunan bin aydan hayırlı olan Kadir Gecesine ulaştıran Cenab-ı Hakk’a hamd, yüce Kur’an’ın tebliğ ve tebyin edicisi en güzel örneğimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya (s.a.s) salat ve selam olsun.
Allah nasip ederse çarşamba gününü perşembe gününe bağlayan gece, bir ömre denk olan mübarek Kadir Gecesini hep birlikte idrak edeceğiz. Rabbim bu gecenin feyiz ve bereketinden ziyadesiyle istifade edebilenlerden olmayı bizlere nasip eylesin.
Kadir Gecesi, insanlığın rehberi ve tek kurtuluş reçetesi, bizlere iki dünya saadetinin yollarını gösteren Kur’an-ı Kerim’in indirildiği gecedir. Nitekim Allah-u Teâla Kur’an-ı Kerim’de Kadir Suresi’nde; “Biz onu (Kur’an-ı) Kadir gecesinde indirdik. Bilir misin nedir Kadir gecesi? Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. O gece melekler ve ruh, rablerinin izniyle her bir iş için iner dururlar. O gece tan yeri ağarıncaya kadar esenlik doludur.” (Kadr, 97/1-5) buyurmuştur. Hiç kuşkusuz böylesi bir geceye, bir insan ömrüne denk bir değerin verilmesi, kendisinde Kur’an-ı Kerim’in indirilmiş olmasından kaynaklanmaktadır.
Biz Müslümanların Kerim olan Kitabımıza karşı bir takım sorumluluklarımız vardır. Birinci sorumluluğumuz; gönderilen Kur’an’ı okumayı bilmek, ikinci sorumluluğumuz; okuduğumuz Kur’an’ın mesajlarını anlamak, üçüncü sorumluluğumuz; anladığımız Kur’an’ı yaşantımıza yansıtmak, dördüncü sorumluluğumuz; Kur’ani bir hayatı insanlığa göstermek ve anlatmak. Kuran-ı Kerim’e karşı bu sorumluluklarımızı yerine getirmemiz durumunda (gönlümüze, yaşantımıza, hanemize, yaratan ve yaratılmışlarla olan münasebetlerimize yansıtmamız durumunda) bizim için Kadir Gecesi ancak bu şekilde bin aydan daha hayırlı olacaktır.
Kadir Gecesi, af ve mağfiretin sağanak sağanak yağdığı, Cenab-ı Allah’ın tevbe eden kullarını bağışladığı bir arınma gecesidir. Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadis-i şerifinde, inanarak ve mükâfatını yalnız Allah’tan bekleyerek Kadir Gecesini ihyâ edenlerin geçmiş günahlarının affedileceği müjdesini vermiştir. (Buhârî, “Fażlü leyleti’l-Ḳadr”) Böylesi önemli bir gecede nasıl dua edilmesi gerektiğini kendisine soran Hz. Aişe’ye cevaben Peygamber Efendimiz (s.a.s); “Ya Rabbi! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet” (Tirmizî, Daavât, 84) şeklinde dua etmesini söylemiştir. Dolaysıyla bu gece, “Şüphesiz O, tevbeleri çokca kabul edendir, esirgeyendir” (Bakara, 2/37) ayet-i kerimesinde de açıkça belirtildiği üzere Allah-u Teâla’nın tevbeleri kabul ettiği bir bağışlanma ve esenlik gecesidir.
Hata yapmaya ve günah işlemeye meyilli yaratılmış aciz bir varlık olarak biz insanoğluna düşen en büyük sorumluluk, böylesi önemli zaman dilimlerini hatalarımızdan dönme ve günahlarımızdan pişmanlık duyup tevbe etme noktasında fırsata dönüştürmektir. Manevi yönden birçok kazanım elde ettiğimiz mübarek Ramazan ayını ve Kadir Gecesini bütün ömrümüze yaymak ve kazanımlarımızı muhafaza etmektir. “Her geleni hızır, her geceyi kadir bilmek” özdeyişimizde de ifade edildiği gibi, ömrümüzün her gecesini Kadir Gecesi gibi değerlendirmek ve kulluğumuzun, acziyetimizin farkındalığı içerisinde bir ömür yaşamaya gayret etmektir.
Bu vesileyle hepimiz için mübarek olan Kadir Gecemizi tebrik ederken, bu gecenin feyz ve bereketinden en güzel şekilde nasiplenmeyi, huzur, güven ve barış içerisinde Ramazan Bayramına kavuşmamızı Cenab-ı Hakk’tan niyaz ederim. Bu mübarek gecenin başta Afyonkarahisarlı hemşehrilerimiz olmak üzere ülkemiz, tüm İslam âlemi ve insanlığa hayırlar getirmesini, birlik, beraberlik ve kardeşliğimize vesile olmasını temenni ederim.
Kadir ve kıymet gecesi olan Kadir Gecesinin hayrı ve bereketi hepimizin üzerine olsun.
Misafir Kalem
