Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Ramazan ayı eğlence değil, ibadet zamanıdır

Ensar Vakfı Afyonkarahisar Şubesi’nin
Ramazan ayı eğlence değil, ibadet zamanıdır

Ensar Vakfı Afyonkarahisar Şubesi’nin 2016  Ramazan’da İkindi Sohbetleri programının üçüncü gün konuşmacısı Sıla Derneği’nden Abdurrauf Özder oldu. Özder, “Aslı Muhafaza Etme” başlığında bilgileri tazelerken önemli hatırlatmalarda bulundu. Adet üzere sohbet öncesi Kur’an-ı Kerim tilaveti gerçekleştirildi.
ZAMAN RAMAZAN,
 KONUM KULLUK
Sıla Derneği’nden Abdurrauf Özder, sohbet programlarının icra edildiği Taş Medrese’nin yüzyıllar boyunca ehli sünnet itikadının temellerinin, kurallarının, düsturlarının öğretildiği duvarlar olduğunu belirtti. Bulunulan mekanın Taş Medrese, bulunulan zamanın Ramazan-ı Şerif olduğunu söyleyen Özder; “Bulunduğumuz konum kulluktur. Bütün bunların edeplerine riayet etmeye Rabbim bizleri muvaffak kılsın. Bulunduğumuz yer, zaman ve konum itibariyle dünyevi, uh-revi Allah-u Teala Hazretlerinin bir kuluna nasip edeceği, lütfedeceği, bahşedeceği, ikram buyuracağı her ne varsa Mevla Teala bizi, ehlimizi ve neslimizi bunlardan hissedar ve nasipkar eylesin” dedi.
RAMAZAN EĞLENCE
DEĞİL İBADET AYIDIR
Sohbet konusunun “Aslı Muhafaza” olarak, bu konunun son derece geniş bir saha olduğundan söz eden Abdurrauf Özder, bu konu başlığında söylenecek ilk sözün Ramazan-ı Şerif ayında bulunulduğunun gerçek manada idraki olacağına değindi. Ramazan’ın birçok kurum, kuruluş, oteller ve Belediyeler de olmak üzere bir eğlence, şenlik, panayır, tiyatro, semazen, konser ve oyunlarla birinci günü itibariyle başlayıp 30’da ya 29’da sona eren bir aya dönüşmesinden yakınan Özder; “Ramazan birinci gününde başlayan eğlencenin sonuncu günü son bulacağı şekilde tanıtılmaktadır. Ramazan-ı Şerif eğlence ayı değildir. Şenlik ayı değildir. Panayır ayı değildir. Ramazan-ı Şerif; orucu, iftarı, sahuru, içerisinde kendisine mahsus teravihi ile, Kur’an tilaveti ile, mukabeleleri ile, Kadir Gecesi ile, kendine has fıtr sadakası ile başından sonuna gecesi ile gündüzü ile dop dolu bir ibadet ayıdır. Aslı muhafaza etmemiz gerekecekse başta bu ayın ehemmiyetini konuşmamız lazım” diye konuştu.
İSLAM ALEMİNDE RAHAT
ORUÇ TUTAMAYANLAR VAR
Sohbet dinleyicileri içerisinde eğlenceye vakit ayıracak kişiler olup olmadığını bilemediğini söyleyen Abdurrauf Özder, ümmet bazında konuşulduğunda bir potada eriyen isimlere Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma olarak oluşturulan bütünlüğe ümmet denilecekse Ramazan ayı geldiğinde eğlenebilene “yazıklar olsun” denileceğine işaret etti. “Bu nasıl iştir?” sorusunu soran Özder; “Dünyanın dört bir tarafında sadece Müslüman olmaları hasebiyle içerisinde ki sebepler ve etkenlere baktığımız zaman yüzde 80’den fazlası Allah’ın takdiri. Toprağı üzerinde yaşayanlara iman serveti ile beraber İslam hazinesini bahşetmiş. Orada yaşayan toprağın altındakilere de muazzam hazinelerini petrolünü, doğal gazını, demirini ve diğer madenlerini koymuş. Zahiri sebeplere bakıldığında yüzde 80’i yer altı kaynakları, geriye kalan yüzde 20’si ise yanlış eğitim, yanlış öğretim, yanlış inanış ve güdülme politikalarıyla maalesef katledilen Müslümanlar varken vallahi İslam Aleminde bizler kadar rahat oruç tutamayan insanlar var” şeklinde konuştu.
YARATILIŞ ESASI ALLAH’A İBADET
İslam aleminde rahat oruç tutamayanların sahurunu sahur, iftarını iftar bilemediklerine değinen Abdurrauf Özder, orucunu tutanların akşam teravih namazına gitmek yerine eğlencelere, şenliklere gitmelerinin son derece aykırı bir durum olduğuna dikkat çekti.  Allahu-u Teala’nın cinleri ve insanları yalnız kendisine ibadet etmeleri için yarattığını hatırlatan Özder; “Dikkat edin; ibadet etsinler için yarattım ifadesi var. Evvela çalışsınlar için değil. İbadet etsinler için. ‘Kardeşim namaz kılıyor musun?’ ‘Yok hocam ben okuyorum’ ‘Kardeşim sen namaz kılıyor musun?’ ‘Yok hocam ben çalışıyorum. Benim ortam çok bozuk. Bildiğin gibi değil hocam’ Allah aşkına bu namazı kim kılacak? Daha oruca gelmiyoruz. ‘Oruç tutuyor musun?’ cevap ‘Saatler çok uzun’ Sanki hacılara, hocalara saatler uzun değil. Havalar sıcak, kurban olduğum Allah, şu orucu emreden alemlerin Rabbi, o orucun sahibi, şu havaların da sahibi ne güzel bir serinlik verdi. Nerede şimdi havaların sıcaklığını bahane edenler? Oruç tutmayana zor gelir. Namaz kime zor gelir? Namaz kılmayana zor gelir. Tıpkı onun gibi oruçta tutmayana zordur” ifadelerine yer verdi.
DİNSİZ KÜLTÜR
AHLAKSIZ BİLGİ OLMAZ
Taş Medrese sohbet programında yapılan işin istişare olduğunu söyleyen Abdurrauf Özder, açık arama, bir takım kişi ve düşünceleri çarpıtma ya da iftira atma olmadığının altını çizdi. Konuşmacı olarak şahsının dinleyicilerle birlikte bir mevzuyu istişare ettiklerini kaydeden Özder; “Lüften bunu zihinlerinize ve kalbinize böyle alın. Bu daha iyi bir Müslüman nasıl olabilirim? Daha kaliteli bir mümin nasıl olabilirim? İbadette çıtayı ve kotayı yükseltmenin yolları nelerdir? Buraya yani Taş Medrese’ye toplanmamızın nedeni budur. Bulunduğumuz yer bizler için çok önemli. İlim ve irfan menbağı medreselerin Afyonkarahisar’daki teki. Rabbim üstadımızın, mürşidimiz Mahmut Efendi Hazretlerinin bir duasıdır. Dünyanın hedef ve gayesi vardır. Her mahalleye bir kız, bir erkek medresesi ister. Bizlerden bunu ister. Bu gaye ile okutmuştur. Allah-u Teala Hazretleri bu güzel ve güzide beldemezin her mahallesine bir kız bir erkek medresesi nasip eylesin. Bir de durum o zaman görülmeli. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derken dini bırakıp sadece kültürü, ahlakı bırakıp sadece bilgiyi almakla nerelere geldiğimizin farkındayız değil mi? Dinleyicilerden istirhahım eğri oturup doğru konuşmak değil. Doğru oturup doğru konuşmaktır” ifadelerini kullandı.
ÇAĞDAŞIZ AMA
FREKANSLAR TUTMUYOR
Müslümanların çevrelerini uyarmak zorunda olduklarını söyleyen Abdurrauf Özder, kişinin önce kendi nefsini ve canını koruyup daha sonra ehli korumak durumunda olduğunu kaydetti. Ehil denildiğinde ise; kişilerin birinci dereceden eş, evlat ve aileyi kapsadığını belirten Özder şöyle konuştu: “Türkiye bazında Afyon’da olup da Artvin’de ki kişi benim ehlim olabilir mi? Olabilir çünkü değil Artvin, dünyanın herhangi bir yerinde dahi olsa kalkıp hocam ‘Dünyalık işlerime seni kefil tayin ediyorum. Nerede eksiğimi görürsen beni uyarmanı istiyorum. Namazım da, orucum da, haccım da, zekatım da. İlmi noktada, ilim kadın erkek her mümin üzerine farzdır.  Eksiklerin kefil tayin edilen kişi tarafından bildirilmesi durumu da ehilliktir. Günümüzde bunun da çoğalması lazımdır. Ancak kendi çoluk çocuğumuza doğru düzgün sözümüz geçmiyor. Allah evlatlarımıza hayırlar eylesin. Hakikaten zorlanıyoruz. Şu dünyada şu anda ceplerimizde ki bilgisayarlardan, ulaşımdaki her türlü irtibat kolaylıklarla 30 senedir şu dünyayı süsledik. Bu ne demek? Hemen hemen baba ile oğul aynı çağda. Ana ile kız aynı çağda. Çağdaşlar ama frekanslar tutmuyor. Bu nasıl iş? Öğretilen birbirini tamamlamıyor. Nasıl iş. Allah’ın rızası üzerine bir aile kurmayı, olmayanlara kurmayı, olanlara da devam ettirmeyi nasip etsin”  >> Burcu AYDIN’ın Haberi

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti