Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

RECEP AYINDA NAMAZ KILMAK VE ORUÇ TUTMAK (2)

Muharrem Günay 9 Mart 2019 Cumartesi 12:39:20
 

Peygamber Efendimiz (s.) Receb-i şerif orucunun fazileti hakkında bir diğer hadislerinde ise şöyle buyurmuşlardır: “Bir kimsenin Recep ayında bir gün oruç tutması, bir senelik oruç tutması gibidir (o derece sevabı vardır). Yedi gün oruç tuttuğunda ise kendisine Cehennem’in yedi kapısı kapanır. Sekiz gün oruç tuttuğunda da Cennet’in sekiz kapısı ona açılır. On beş gün oruç tuttuğunda semadan bir münadi ona: ‘Geçmişte yaptığın bütün günahların bağışlandı. Kötülüklerin iyiliğe çevrildi. Haydi, yeni ameller işlemeye koyul!’ der. Kim bu ayda iyilik ve ihsanı artırırsa Allah da ona karşı ihsan ve nimetini artırır. Nuh’un gemisi Recep ayında yüzmeye başladı. Nuh (a.) bu ayda oruç tuttu ve kendisiyle beraber olanlara da tutmasını emretti. Nuh’un gemisi Muharremin onuna kadar tam altı ay bu halde seyretmeye devam etti.” (Beyhakî, Şuabü’l-İman, Hadis no: 3801)
Bir kimse Recep ayını oruçlu geçirirse onun için Allahu Teâlâ üç şeyi gerekli kılar:
“- Geçmiş günahları bağışlanır,
– Kalan ömrünün temiz geçmesini temin eder,
– Büyük huzura çıkılan kıyamet gününün susuzluğundan onu emin kılar.” Bu arada yaşlı biri ayağa kalktı ve:
– Ya Rasulellah!. Ben Recep ayının hepsini oruçlu geçiremem, buna gücüm yetmez, dedi. Bunun üzerine Efendimiz (sas) şöyle buyurdu:
“O halde ilkinden bir gün, ortasında bir gün, sonunda da bir gün tutarsın böylece ayın tümünü oruçlu gibi olursun. Zira yapılan iyilikler bire on sevap getirir. Ancak siz Recep ayının ilk cuma gecesini (Regaib gecesi) gaflet içinde geçirmeyiniz. Zira o öyle bir gecedir ki melekler o geceyi Regaib diye anlatırlar.
Şöyle ki;
O gecenin üçte biri geçtiği zaman semalarda ve yerde ne kadar melek varsa hemen hepsi Kâbe ve civarında toplanır. Allahu Teâlâ onlara:
“Ey meleklerim!.. Ne bu hal? Benden bir dileğiniz mi var ve benden dileyin ne dilerseniz.” Onlar şöyle derler:
“Rabbimiz!. Senden dileğimiz odur ki Recep ayında oruç tutanları bağışlayasın.”
Bir hadis-i şerifte:
“Recebi şerifin birinci gününde oruç tutmak üç senelik, ikinci günü tutmak iki senelik, üçüncü günü tutmak bir senelik küçük günahlara kefarettir. Üç günden sonra tutulan her gün için bir aylık küçük günahların affına sebep olur.” (Camiu’s sağirdan H. Cemal Eğretli s:366, A. Selaman Üç Aylar ilmihali, 75)
Recep ayı, Regaip kandilinden sonra ayrıca Miraç Kandili ile şereflendirilmiş bir aydır. Receb’in 27. gecesi Miraç, Şabanın 15. gecesi ise Beraat Kandilidir. Ramazanın 27. gecesini de bizzat Kur’an-ı Kerim’de  “leyletü’l kadri hayrün min elfi şehr (O Kadir gecesi ki bin aydan daha hayırlıdır.)” denen, Kadir gecesidir.
Rasûlullah  bir hadisi şeriflerinde:
“Beş gece vardır ki onlarda yapılan dualar geri dönmez: Receb’in ilk gecesi, Şaban’ın yarısında olan gece (Beraat Kandili), Cuma gecesi, Ramazan ve Kurban bayramı geceleri” buyurmuşlardır.
Cenab-ı Allah, zaman zaman kendisini unutan, nefsinin esiri olan biz kullarına bazı fırsatlar vermiştir. “İnsan“ sözcüğü ile “ Nisyan- Unutmak “sözcüğü aynı kökten gelir. “Hafıza-ı beşer nisyan ile maluldur “ diye boşuna denmemiştir. Unutmak dünya işleri ile ilgili olunca o kadar önemli değildir. Fakat kulluk ve kulluğun gerekleri ile ilgiliyse Allah korusun bizi felakete götürür. Bu aylar, unutkanlıktan, gafletten kurtuluş için birer fırsattır. Büyükler ” Recep ekim, Şaban bakım, Ramazan hasat ayıdır” demişlerdir. Bu ayları unutmayıp, bu aylarda farklı olmaya ve diğer aylardan farklı bir şekilde yaşamaya gayret gösterip. Recep ve Şaban’la temizlenip, Ramazanla kurtuluşa ermek gerekir.
Ashabın Üç Aylık Programı
Üç aylar gelince Sevgili Peygamberimizin ashabı şöyle bir program yaparlardı:
Sahabe-i Kiram Üç aylara girince, kendilerini Kur’an okumaya verirler, oruç tutarlar. Çokça salat-ü selamda bulunurlardı.
Ticaretle uğraşanlar borçlarını öderler, senelik hesaplarını yaparlardı.
Zenginler ise mallarının zekâtını hesap eder, fakirlere dağıtırlardı ki, ihtiyaçlarını alabilsinler, sıkıntılarını gidersinler. Böylece toplum neşe ve huzur içerisinde Ramazanı yaşasın ve bayram yapsın.
Hâkimler valiler, mahkûmlarla görüşürler, ekseriyetini affedip, tahliye ederlerdi.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER