Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Kemal DEMİRKIRKAN
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

REİS’E KOMPLO MU VAR? TL Mİ DEĞER KAYBEDİYOR?

Türk Lirası (TL) uzun zamandan beri değer kaybetmeye devam ediyor. Ülkedeki aklı selim insanların uyarılarına rağmen tek adam güdümündeki Merkez Bankası tarafından faiz indirimi yapılmasının hemen ardından, OECD bünyesinde bulunan “Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine İlişkin Çalışması Grubu’nun” Türkiye’yi kara para aklama ve terörizmin finansmanı ile mücadele konusunda yeterince çaba göstermeyen Gana, Myanmar, Nikaragua, Pakistan, Uganda, Zimbabve gibi ülkelerin bulunduğu “Gri Listeye” alması ile dolar 10, Euro 11,5 TL sınırına dayandı.
Türk lirası 2021 yılında dünyada dolar karşısında en çok değer kaybeden para birimi olduğu gibi, değer kaybı açısından rakipleriyle arasındaki farkı da giderek açıyor. TL’nin 2021 başından bu yana ABD doları karşısındaki değer kaybı yüzde 25 düzeyinde. TL’yi % 15,3’lük kayıpla Arjantin pesosu ve % 13’lük kayıpla Şili pesosu takip ediyor. Dolar mı değer kazanıyor Türk Lirası mı değer kaybediyor diye baktığımızda, TL’nin sadece Dolar karşısında değil, Güney Afrika Randı, Yeşil Burun Adaları Eskudosu, Şili Pesosu, Zambiya Kvaçası, Vietnam Dongu, Svaziland Lilangenisi, Panama Balboası, Arnavutluk Leki vs. gibi geri kalmış veya gelişmekte olan tüm ülke para birimleri karşısında da değer kaybettiğini görüyoruz. (Üşenmedim tek tek baktım, TL’nin değer kazandığı tek bir para birimi göremedim). Hani “Dış güçler ülkemize oyun oynuyor” deniliyor ya, TL, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan gibi kardeş Türki Cumhuriyetlerinin para birimleri karşısında da değer kaybediyor. Hal böyle olunca “Başarımızı çekemeyen dış güçler reisi indirmek için komplo kuruyorlar” söylemleri de komik oluyor.
Sorun sadece ekonominin kötü yönetilmesinde değil, yönetilememesinde. Ülkemizin Kara Parayı aklayan dördüncü sınıf ülkeler arasına düşmesi TL’nin değer kaybını hızlandırıyorsa başka neler etki eder diye düşünmemiz lazım değil mi?
Freedom House’a göre son 10 yıl içinde toplam 31 puan kaybeden Türkiye, Afrika ülkesi Mali’den sonra dünyada özgürlüklerin en çok gerilediği ülke konumuna geldi. Türkiye, 195 ülkenin bulunduğu özgürlük sıralamasında 146. sırada.
Türkiye “dünyada en fazla gazeteciyi cezaevine gönderen ülke” konumunda. Rapora göre en az 67 medya çalışanının cezaevinde bulunduğu Türkiye’yi hapisteki 23 gazeteciyle Çin, 20 kişiyle Mısır, 16 kişiyle Eritre ve 14 kişiyle Suudi Arabistan izliyor.
Türkiye yolsuzlukla mücadele konusunda ise 134 ülke arasında 69’uncu sırada yer alıyor.
Türkiye, 2021 Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde 139 ülke arasında 117’inci sırada yer aldı.
“Dünyanın en iyi üniversiteleri” listesinde ilk 500’e girebilen bir tek üniversitemiz var.
Daha sayılacak çok şey var. Dünya örneklerinde gördüğümüz gibi, ekonomi ancak, hukukun üstünlüğünü kabul eden, gerçek adaleti uygulayan, insan hakları ve özgürlüklerine inanarak, gerçek demokrasiyi işleten ülkelerde rayında gidiyor.
Aksi halde Dolar, Euro ve diğer tüm para birimleri, TL karşısında değer kazanamaya devam eder. Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir olayla, 7 yıl üst üste kişi başı milli gelir düşmeye devam eder. AKP iktidar geldiğinde G20 ülkeleri arasında 17. sırada yer alan Türkiye, 2021 sonu itibariyle 21. Sıraya düşüverir. Size de “Dünyada ilk ona gireceğiz masallarını anlatmak düşer”
PAŞA CAMİSİ BÜYÜK
BİR İHTİYACI KARŞILIYOR DA…
AKP Milletvekili sayın Ali Özkaya, Cumanız mübarek olsun mesajında “Afyon Umurbey Paşa Camii, (500 yıllık sapa sağlam asıl cami, yerine heykel yapılmak için CHP tarafından 1933 tarihinde yıkılmıştı” buyurmuşlar. Sayın Özkaya’da tek adam rejiminin en usta olduğu yöntemi kullanarak, dini siyaset alet ediyor. Üzerinden 90 yıl geçmiş bir olayla oy devşirmeye, gündemi değiştirmeye çalışıyor. Sayın Özkaya; Afyon İzmir yolu üzerine yapılan Paşa Cami büyük bir ihtiyacı karşılıyor. Yapandan da, vesile olanlardan da Allah Razı olsun. Ancak kafanızı, üzerinde çok tartışmalar olan ve 1933 yılında meydana gelmiş bir olaya yoracağınıza insanların karnı niye aç, çocuklar yatağa niye aç giriyor, yaşlılar o son günlerini neden Pazar artıklarını toplamakla geçiriyor, diye düşünün.
Son Söz; Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete” Cem Karaca

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER