Nöbetçi Eczaneler
Ensar Vakfı Afyonkarahisar Şubesi’nin b uyıl 4.’sünü organize ettiği Ramazan’da İkindi Sohbetleri programının ikinci gün konuşmacısı Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Rektör Yardımcısı İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halis Aydemir oldu. Aydemir, “Sünnette İttiba” başlığında konuştu. Sohbet öncesi Kur’an-ı Kerim tilavetini AKÜ İslami İlimler Fakültesi Öğretim Görevlisi Kadir Yıldırım gerçekleştirdi.
GEÇ KALINIRSA KALP MÜHÜRLENEBİLİR
Dumlupınar Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halis Aydemir, Allah Azze ve Celle’nin Kur’an-ı Kerim’de kendisine ve elçisi Peygamber Efendimize (SAV) sürekli icabet edilmesini, ittiba etmeyi, itaat etme çağrılarında bulunduğunu söyledi. Allah Celle Celalüh’ün bu anlamda benzeri çağrılarında sürekli kendisi ve Resulü’nden (SAV) bahsettiğini aktaran Aydemir; “Bilin ki Allah kişi ile kalbi arasına girer. Gün gelir kişinin kalbi ile olan hisleri irtibatı kaybolur. Bugünden yarın için planladıklarını unutuverir ve sonrasında çok geç olup kalpsiz kalabilir. Kalbi mühürlenebilir. Gecikmeden bu işi yapın diyor. Allah’ın elçisinin etrafındakiler, yakın akrabaları, sonra kavmi, kavminden bazı kimseler, çoğunluğa aykırı kalmak kaydıyla, sonra da davet Medine’ye sıçrayınca Medine’dekiler Resulullah’a ittiba ede ede, icabet ede ede halka genişledi. O günden bugünlere İslam ümmeti böyle geldi.
ALLAH’IN EMRİ İLE
RESULÜ’NÜN ARDINA DÜŞTÜK
“Bizler Resulullah Sallallahü Aleyhi Vessellemin çağrısına, Allah Azze ve Celle’nin ifadesiyle, O’nun kelamı ile çağrısına kulak verirsek, O şöyle dedirtti ona. De ki ‘Eğer Allah’ı seviyorsanız bana tabi olun’ Dolayısıyla Allah’ı sevdiğimiz için Resulüne (SAV) tabi olduk” diyen Aydemir; “Esas neden Rabbimize, yaratıcımıza karşı duyduğumuz sevgi, ona karşı duyduğumuz hayranlıktır. Bu sebeple Allah Azze ve Celle’nin emrine ittiba edip, O’nun emri gereği Resulü’nün (SAV) ardına düştük. Bunlardan birisi de El Bera Bin Marur. O’nun hikayesini kısaca anlatıp oradan hem Resule tabi olmanın hem de çağrısına icabet etmek anlamında hem de iz iz O’nun gibi yaşamak ve peşi sıra O’na ümmet olmak anlamında neler ifade ettiğine bakalım” diye konuştu.
KABE GÖNÜLLERDE
TAHT KURDU
Prof. Dr. Halis Aydemir, Resulullah’a Akabe biadında ilk biat eden kişi Abbas Radıyallahu Anh’ın “Siz Ey Medineliler, buraya geldiniz O’nu alıp götürmek istiyorsunuz. Ama burada korunaksız, sahipsiz birini alıp götüreceğinizi sanmayın. Biz zaten O’nu güzelce koruyoruz” sözleriyle Resulullah’ı (SAV) alıp götürmenin ne kadar önemli olduğunu, biraz nasihat biraz da sürecin ciddiyetini anlattığını belirtti. El Bera Bin Marur’un bu sözler üzerine “Şimdi de sen bizi dinle. Biz neyin peşinde olduğumuzu, bunun bize nasıl bir sıkıntı çıkaracağını biliyoruz. Biz kuşaktan kuşağa harbi miras edinmiş bir topluluğuz. Bizler ki puta taparken adamlığımızı koruduk, sözümüzün arkasında durduk. Cenab-ı Hak bize elçisini tanıtmışken mi bugün alıp yarın ortada bırakacağız” diyerek ilk biat eden kişi olduğunu anlatan Aydemir; “El Bera Bin Marur, Mekke’ye yaklaştıklarında aralarında şair Kaab Bin Malik’in de bulunduğu arkadaşlarına ‘Benim bir görüşüm var. Bu beytten yüzümüzü çevirmeyelim. Kabe’ye sırtımızı dönmeyelim’ der. Bu durum bize Medineli’de olsa Kabe’ye duyduğu sevgiyi gösteriyor. Mekkeliler’in Kabe’ye duyacakları sevgiyi hesap edin. Kabe herkesin gönlünde taht kurmuş. Araplar’ın geldikleri bir bakıma kendi aidiyetlerini tescilledikleri bir ortam. Bera Bin Marur da bunun o esnada dışa vurumu olur. Marur, ‘Kabe’ye bu kadar yaklaştık arkamızı dönüyoruz’ deyince, etrafındakiler, ‘Ama bize ulaşan şu Resulullah, Beytullah’a doğru ibadet ediyor. Biz Allah’ın elçisine tabi olacağız’ dediklerini aktardı” şeklinde konuştu. >> Burcu AYDIN’ın Haberi