Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Kemal DEMİRKIRKAN

SANSÜR GÜNLERİ

Geçtiğimiz günlerde ilimizde bulunan yerel basın kuruluşlarına baskı yapıldığı konusunda yazdığımız köşe yazısı kimi okurlarım tarafından onaylanırken, kimi tarafından eleştirildi. Basın üzerine artarak devam eden baskılar sadece ilimizde yaşanmıyor elbette. Tek sesli medya ile eleştirmeyen, sadece “pohpohlayan” haberler, yazılar ve söyleşiler iktidarın işini kolaylaştırıyor ancak halkın haber alma hakkını da engelliyor. AKP iktidarı Hitler’in propaganda bakanı Goebbels’in “Basın, iktidarın kullandığı dev bir klavyedir” sözünü hayata geçirmek için var gücüyle çalışıyor. Son günlerde de önceki yazımdaki görüşlerimi destekleyen birçok gelişme oldu.
***
RTÜK 2020 yılında A Haber, Kanal 7, TV NET, ATV, ÜLKE TV VE TGRT Haber’in içinde bulunduğu yandaş kanallardan ATV’ye 1 uyarı, 1 idari para cezası, ÜLKE TV’ye 1 uyarı 1 yayın durdurma cezası verirken, Halk TV’ye 2 yayın durdurma, 1 Ekran karartma dahil 15, TELE 1’e 2 yayın durdurma, 1 ekran karartma dahil 19, FOX TV’ye 1 yayın durdurma dahil 10, Habertürk’e 1 yayın durdurma ile 7, KRT’ye 3 idari para cezası vermiş. İktidarın menfaatleri için değil, halkın gerçekleri öğrenmesi amacıyla haber yapanları engellemek için her şey yapılmış.
***
Sözcü TV yayın hayatına başlamak için 1 yıldan fazla süredir RTÜK’ten izin bekliyor. Başka bir kanalın yayın hakkı alınıp logo değişikliği ile lisans başvurusu yapan Sözcü TV’ye nedense bu izin bir türlü verilmiyor. Oysa kendisinden sonra başvuruda bulunan yirmiden fazla kanala gerekli izinler çoktan veridi. İşin özü muhalif seslere tahammül yok.
***
Medya baskısını en güncel örneği çok yakın bir zaman da yaşandı. İş adamı Hüseyin Köksal medya alanında yatırım yapmak amacıyla ciddi bir bütçe ortaya koyuyor. Sözcü TV’nin başına gelenleri bildiği için, yeni kanal izni ve yayın hakkı gibi prosedürlere takılmadan, engellenmeden kanalı açabilmek için halen yayın hakkı bulunan Olay TV’nin sahibi Cahit Çağlar ile ortaklık kuruyor. Kanal tarafsızlık ilkesiyle, “sadece haber yayınlayacağız, kimsenin tarafı olmayacağız” ilkesiyle yola çıkıyor. Büyük bir yatırım ve transfer haberleriyle 30 Kasım 2020 tarihinde yayın hayatına başlayan Olay TV yayınları sadece 26 gün sonra susturuldu. Ekran, çalışanların protesto alkışlarıyla 26. gününde karardı. Canlı yayında kapanmayı sürecini anlatan kanalın Genel Müdürü Süleyman Sarılar, Cavit Çağlar’ın “İktidar tarafından ağır baskı altındayım, devam edemeyeceğim” dediğini ifade ederek “Biz haberciliği fabrika ayarlarına döndürme iddiasıyla çıktık. Çünkü Türkiye, müthiş bir kutuplaşmanın içinde, bunu her alanda yaşıyoruz. Siyaseten bu kadar kutuplaşmış bir ülkenin medyası da kutuplaşmıştı. Bir grup iktidar, bir grup muhalefet yapıyordu, gerçekler biraz ortadan kaybolmuştu. Biz yayına başladığımızda tek ölçümüz olacak demiştik: Haber. Eğer haberse her haberi saklamadan, eğmeden, bükmeden, gizlemeden verecektik, verdik, vermeye devam ettik. Ancak bu habercilik anlayışı ve yayınımız zannediyorum bir sürü yeri rahatsız etti… Cavit Bey baskı için iktidarı işaret etti. 30 Kasım’da ortaya çıkan bir kanalı kimin hedef alacağını herkes biliyor.” dedi.
Fazla söz gerek var mı?
Son Söz, “Bana vicdansız bir medya verin, size bilinçsiz bir halk vereyim” Goebbels

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER