SEÇİM RÜZGÂRI

Bir zamanlar iktidar partisiydik. Böyle bir seçim döneminde propaganda yapmak üzere bir milletvekilimizin de köyüne uğradık. Akşam yakındı. Köylünün ileri gelenleri ve vatandaşlar akşam olmasına rağmen gene de meydanda toplandı. Kendimizi takdim ettik. Biliyoruz dediler. Onlara hitaben dedik seçimler yakın. Biz de hem sizleri ziyaret edelim, hem de yapılacak işleriniz varsa onları şimdiden tespit etmek istedik derken köyün ileri gelenlerinden birisi hemen söz aldı.
Dedi: “Biz sizden memnunuz. Hem de çok memnunuz. Allah razı olsun milletvekilimiz ve sizlerin sayenizde köyümüzün eksik-gedik bütün ihtiyaçları hep tamamlandı. Gördünüz anayolumuz asfalt, arayollar parke, altyapı, kanalizasyon, su, elektrik tamam. Köy konağı, muhtarlık bitirildi. Cami ve okulumuzun eksikleri tamamlandı. Kredi isteyenlere yardım edildi. Velhasıl köyümüzün hiçbir eksiği kalmadı.”
İl başkanımız söz aldı: “Peki unutulan falan; meselâ fırın, çamaşırhane, umumi tuvalet, sokak çeşmesi, mezarlık duvarı falan?…
Köylü konuşmacı: “Başkanım. Demin dediğim gibi bütün eksiklerimiz tamamlandı. Sizlerin sayenizde. Sağ olun var olun.”
İl başkanımız tekrar söze girdi: “Sizler de sağ olun; ancak önümüzdeki seçim için ne düşünüyorsunuz? Seçimde hangi partiyi destekleyeceksiniz?…
Köylü konuşmacı halkı göstererek: Valla komşular burada işte karşınızda. Hemen hemen hepsi de bu seçimde biz başka partiye oy vereceğiz derler!”
Bu söz üzerine biriken kalabalıktan alkışlar… alkışlar!…
Köyden ayrılırken hava iyice kararmıştı. Bizim yüzümüz gibi!…
Bunları size anlatırken Rahmetli Turgut Özal’ın ısrarla söylediği sözler aklıma geldi.
Derdi ki: “Çocuklar bu seçim işi harman gibidir. Rüzgâr eserse harman savrulur. Bakarsın rüzgâr sizden yana bir eser sizi hiç ummadığınız yerlere alır, götürür. Rüzgâr sizden yana esmezse ne yapsanız nafile. İktidar nimetlerinden faydalansanız da, en iyi hizmeti verseniz de rüzgar sizden yana esmiyorsa bu işi başaramazsınız.
Elbette şimdiki seçimlerde oylar genellikle firmaya veriliyor. Elbette iktidarda kim olursa olsun onun nimetlerinden faydalanır. Elbette yapılan hizmetler boşa gitmez; ama evvelâ harman için sizden yana rüzgâr şart.”
İşte böyleydi rahmetli genel başkanımız, başbakanımız ve cumhurbaşkanımızın bu konudaki görüşleri. Evet, doğrudur, tamam da o günden bugüne çok şeyler değişti. Bu ciddi işi biraz sulandırırsak o günlerden bu güne nice makineler geliştirildi. Rüzgâr olmadan da çok daha iyi harmanlar kaldırılıyor!. Herhalde buna da mekanik veya elektronik bir çareler bulunmuştur! Ama öyle de olsa böyle de olsa işin içerisine gene emek giriyor, yürek giriyor, gönüllere girebilmek giriyor ki; her ferdin gönlüne girebilmek kolay iş değil.
“Rüzgâr eken fırtına biçer.” derler. Demek ki bir şeyler de ekmek lâzım. O fırtına da sizi mutlaka bir yerlere götürecektir… saygılarımla.
7-6-2018 Alanya/ Konaklı