Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

ŞEFKAT PEYGAMBERİ HZ. MUHAMMED YAZILARI 2

Muharrem Günay 31 Ocak 2012 Salı 02:00:00
  ARAPLAR İKİ KOLA AYRILIR
1-Arab-I Âribe- Asıl Araplar
2-Arab-I Müsta’ribe- Sonradan Araplaşanlar
Araplar tarihi bakımdan iki büyük kola ayrılırlar; Birincisi, eski devirlerde yaşamış, ancak daha sonra yok olmuş Araplardır. Âd, Semud, Medyan ve Amâlika gibi. Bunlara “Arab-ı bâide”denir. İkinci grup ise soyları devam eden Araplardır. Bunlara “Arab-ı bâkiye” denir ve iki kola ayrılır:
1-Arab-ı âribe: Asıl Araplar bunlardır. Kahtânîler adı ve-rilen bu grubun esas vatanı Yemen’dir. Bunlara Güney Arapları da denir. Cürhüm ve Ya’rub olmak üzere önce ikiye ayrılırlar. Ya’rub’dan olan Kehlan ve Himyer’den pek çok kabile türemiştir. Meşhur Kudâa kabilesi Himyer’in, Ezd ise Kehlan’ın koludur. Belli başlı Kahtâni kabileler şunlardır: Kudâa, Ezd, Mezhic, Hemdân, Kinde, Kelb, Uzre, Ans, Murâd, Huzâa, Cüzâm, Âlü Cefne (Gassânîler), Lahm, Tay, Eş’ar, Evs, Hazrec. Kahtanîlere mensup kabilelerin bir kısmı Me’rib Barajı’nın yıkılması başta olmak üzere değişik sebeplerle ve değişik zamanlarda anavatanlarını terk ederek Arap Yarımadası’nın çeşitli bölgelerine yerleşmişlerdir.(Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı, sayfa:33,34, Prof. Dr. İbrahim Sarıçam, Ankara 2004, Türk Diyanet Vakfı Yayını)
2-Arab-ı Müsta’ribe (veya Mütearribe): Aslen Arap olmayıp, sonradan Araplaşan kabilelerdir. Bunlara Hz. İsmail’in neslinden oldukları için İsmâîlîler; Hz.İsmail’in torunlarından Adnan’ın neslinden türedikleri için Adnânîler de denir.(İ. Sarıçam, a.g.e. sayfa:34) Kureyş kabilesi bu boydandır. Adnan Hz. Peygamberimizin yirmi birinci göbekten atasıdır.
Peygamber (s.a.s.) Efendimiz, Hz.İbrâhim’in büyük oğlu Hz. İsmâil’in neslindendir. Soyu Adnân’a kadar kesintisiz bellidir. (Hz. Muhammed (s.a.s.)’in Adnân’a kadar kesintisiz bilinen nesebi sırasıyla şöyledir: Abdullah, Abdülmuttalib, Hâşim, Abdümenâf, Kusayy, Kilâb, Mürre, Kâab, Lüey, Galib, Fihr (Kureyş), Mâlik, en-Nadr, Kinâne, Huzeyme, Müdrike, İlyâs, Mudar, Nizâr, Meadd, Adnân, (el-Buhârî, 4/238; İbn Hişâm, 1/1-2) Adnân ile Hz.İsmâil arasındaki batınların sayısında neseb bilginleri ihtilâf etmişlerdir.(Aynî, Umdetü’l-Karî, 8/54; Tecrid Tercemesi, 10/43; Asr-ı Saâdet, 1/178-179)Peygamber (s.a.s.) Efendimizin soyu, çok temiz ve çok şerefli bir neseb zinciridir. Bir hadisi şerifte Rasûl-i Ekrem Efendimiz:
“Ben devirden devire, (nesilden nesile, âileden âileye) seçi-lerek intikal eden Âdemoğulları soylarının en temizinden naklolundum, sonunda içinde bulunduğum ‘Hâşimoğulları’ âilesinden neş’et ettim”, buyurmuştur.((El-Buhârî, 4/166; Tecrid Tercemesi, 9/316 (Hadis No: 1454) ve 10/44)
Diğer bir hadisi şerifte bu seçilme işi şöyle anlatılmıştır.
“Allah, Hz İbrâhim’in oğullarından Hz. İsmâil’i, İsmâiloğullarından Kinâneoğullarını, Kinâneoğullarından Kureyşi, Kureyşden Hâşimoğul-larını, Hâşimoğullarından da beni seçmiştir.” (Müslim, 4/1782 ( Hadis No: 2276); Tirmizi, 5/583 (Hadis No: 3605); Tecrid Tercemesi 10/44)
Bir başka hadis-i şerifinde de Rasûl–i Ekrem Efendimiz şöyle buyurmuştur:
“Allah beni, dâima helâl babaların sulbünden, temiz anaların rahmine naklederek, sonunda babamla annemden ızhâr etti. Âdem’den, anne-babama gelinceye kadarki nesebim içinde nikâhsız birleşen olmamıştır”. (Bkz. İbn Kesir, el-Bidâye ve’n-Nihâye, 2/255-256, Tecrid Tercemesi, 10/44; Târih-i Din-i İslâm, 2/5)

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER