ŞEHİR GELİNCİK TARLASI GİBİ OLMALI

Zafer Haftamız yaklaşıyor. Afyonkarahisarlılar olarak gurur duyduğumuz, sahiplendiğimiz, her yıl daha coşkulu kutlanmasını istediğimiz Zafer Haftası’nın hazırlıkları tüm hızıyla sürüyor.
Devlet ricalinden katılımın nasıl olacağı henüz bilinmese de her yıl olduğu gibi yine üst düzey konuklarımız olacaktır. Kuvvet Komutanlıkları ile TBMM’yi temsil eden konuklarımız her yılın rutini. Gönlümüz Çanakkale’de olduğu gibi tüm devlet ricalinin ilimizde, Büyük Taarruz’da Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri” emrini verdiği Kocatepe zirvesinde buluşmasından yana… Ama kimler gelecek, beklediğimiz ilgiye bu yıl da mı hasret kalacağız, göreceğiz…
Zafer Haftası yaklaşırken dile getirmek istediğimiz bir başka konu var. Gazetemizi ziyaret ederek bunun dile getirilmesini isteyen birden çok hemşehrimizin emanetini yerine getirelim bu vesile ile.
Şöyle ki; hemşehrilerimizin görüşüne göre Zafer Haftalarımız her yıl daha coşkulu, daha gösterişli geçeceğine son yıllarda daha da sönükleşiyor. Birbiri ardına yaşadığımız üzücü olaylar Zafer Haftası kutlamalarına etki etti. Kışlacık’daki patlama ve şehitlerimiz, ardından son yılarda artış gösteren terör olaylarında verdiğimiz şehitlerimiz nedeniyle Zafer Haftası törenlerinde “haklı olarak” kısıntıya gidildi. Zafer’deki gurur gibi, acı da ortak paydamız. Şükürler olsun ki Yüce Türk Milleti dünyaya kendini bir kez daha ispat etti. Bu milletin gücünü, ferasetini cihan bir kez daha öğrendi.
Öyleyse bu sene Zafer Haftamızı bir kat daha fazla coşkuyla, şöyle “gürüf gürüf” kutlayalım. Şehrimizi dişten tırnağa al bayraklarla donatalım. Eskiden olduğu gibi her dükkanın vitrini, her sokağın girişi, her köşe başı, her binanın balkonu şanlı Türk Bayrağı ile süslensin. Bundan güzel süs mü olur?
Valiliğimiz, Belediyemiz, Ticaret Odamız, Borsa’mız millete al bayrak dağıtsın.
Bizden görüşlerini dile getirmemizi isteyen hemşehrilerimizin talepleri bu şekilde. Zafer Haftası’nda al bayraklarla süslenmiş, gelincik tarlası gibi bir Afyonkarahisar görüp göremeyeceğimizi zaman gösterecek…

AFYON KÜÇÜK İLÇELERİNİ SAHİPLENMELİ

Yine üzerimize emanet bir konu… Sinanpaşa’dan esnaf bir okurumuz arıyor ve diyor ki; “Afyonkarahisar şehir merkezine her vesile ile gelip gidiyoruz. Ama ne yazık ki bizler küçük ilçelerin sakinleri olarak ne esnaftan, ne de bürokrasiden gereken ilgiyi göremiyoruz. Esnafın müşteriyle olan ilişkilerinde sıkıntı var. Başka kentlerde gördüğümüz nezaketi, hassasiyeti kendi memleketimizde göremiyoruz. Elbette her toplumun iyisi, kötüsü olabilir ama bu sıkıntı giderek artıyor. İnsanlara özenle yaklaşılmıyor. Afyon’un küçük ilçeleri Afyon ekonomisini hep destekler. Sinanpaşa, İscehisar, Çobanlar her alış-verişini Afyon’dan yapar. Afyon’da yaşar, yer, içer. Büyük ilçeler gibi diğer illerle haşır neşir değillerdir. Afyonlu bu küçük ilçelere sahip çıkmalı. Ötelememeli, kendinden görmeli. Esnaf için yaptığımız bu değerlendirme bürokrasi için de geçerli”
Dertli hemşehrimizin temennileri bu şekilde. Anlattığı olayları destekleyen bir çok bariz örneği de var. Kimse toptan kötü, ya da kimse toptan iyi değil ama, nezaket, hassasiyet, güleryüz herkese lazım. En çok da esnaflarımıza…

SİVAS KONGRESİ’NDEKİ AFYONLU’NUN
İSMİNİN BİR SOKAĞA VERİLMESİ İSTENİYOR

Önder İler. Afyonkarahisar’ın tanınmış ailelerinden Eyübağil sülalesine mensup, tarih öğretmenliğinde uzun yıllar hizmet verdikten sonra emekli olmuş. 40 sene İzmir’de kaldıktan sonra, 7 senedir Akçay Edremit’te ikamet ediyor. Şehrimizin sorunlarıyla, gelişimiyle, dostlarıyla haşır-neşir bir hemşehrimiz.
Kendilerinin aile büyüğü, Afyonkarahisar’ın tarihi kişiliği Kesrizade Salih Sıtkı Bey ile ilgili talepleri var. Bununla ilgili girişimlerde bulunmuş ama ne yazık ki sonuca ulaşamamış. Kocatepe Gazetesi vasıtasıyla bu taleplerini dile getirmemizi istediler, biz de bu görevi yerine getiriyoruz. Söz Önder İler’de:
“Annemin amcası, Kesrizade Salih Sıtkı Bey. Sivas kongresine Afyonkarahisar’dan katılan 2 kişiden birisi. Sivas Kongresi’nde ilimizi temsil eden diğer büyüğümüz ise merhum Gazeteci Fatih Gümüş’ün dedesi, Bekir Gümüş. Görmüş olduğunuz bu fotoğrafta Sivas Kongresi Heyeti, Kongre Resi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte görülüyor. Fotoğrafta en arkada duran iki kişiden soldaki Afyonkarahisarlı büyüğümüz Salih Sıtkı Bey. Mekteb-i Mülkiye yani Siyasal Bilgiler mezunu olan Salih Sıtkı Bey, Sivas Kongresi’ne katıldıktan sonra Afyonkarahisar’da Yunan işgali sırasında takibe alınıyor. Bu nedenle uzun yıllar memleketinden ve ailesinden ayrı kalmış. Atatürk tarafından milletvekilliği teklifini, ‘ben milletvekilliği için değil, vatan millet aşkı için görevimi yaptım’ diyerek kabul etmemiş. Yunan işgal kuvvetleri Afyon’u işgal ettiklerinde Salih Sıtkı Bey’i ele geçirebilmek için babam, annem, anneannem dahil ailemizin bütün fertlerine baskı uygulamışlar, işkence yapmışlar. Babam da Salih Sıtkı Bey’le aynı aileden. Kaçak olduğu sırada Kafkasya’da dolaştığını, oradan Milli Mücadele’ye katkı sağladığını biliyoruz. Çeşitli kimliklere girmiş. Kurtuluş Savaşı’ndan sonra Afyon’a dönmüş ve Afyon’u harap halde bulmuş. Afyonkarahisar Belediyesi’ne resmi yoldan müracaatımız oldu. İlimizi Sivas Kongresi’nde temsil eden bu büyüğümüzün isminin bir sokağa verilmesini istedik. Ama sonuç alamadık. Böyle önemli ve tarihi kişilerin isimlerinin yaşatılması gerekli.”
Kesrizade Salih Sıtkı Bey gibi, millete mal olmuş, tarihi kişiliklerin isimlerinin yaşatılması hepimizin ortak gayesi. Umuyoruz bu eksikliğimiz de kısa sürede giderilir.