Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mustafa Yılmaz DÜNDAR
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

SEN TANRI MISIN? – 72-

TANRILIĞINI İLAN ETMİŞ MUHTAR
YAPININ EN BÜYÜK DÜŞMANI KADER’DİR!
Yeri gelmişken değineceğimiz bir konu da ZİKRULLAH. Biliyoruz ki, zikrullah çok önemlidir. Ancak şu detayı bilmeden zikrullah nasıl olur ki? Açıklayacağım bu detayı bilmeden İslam ve tasavvuf anlatanlar, açıklama yapanlar, öğretenler bu yüzden çok büyük zararlar veriyor. Sebeplerini göreceğiz ama bir iki cümleyi şimdi söyleyeyim. Neden zarar veriyorlar? Eğer kişi Batıl Yapıyı Esas Yapı zannederken zikrullahla meşgul olursa o ancak İz Düşüm’le alınmış/çalınmış dosyalarını kuvvetlendirir. Örneğin Mürid Dosyası. O dosya İz Düşüm’le batıl yapıda da vardır. Ve kişi zulmetteki kopya Mürid Dosyası’nı kuvvetlendirirse iradesi gayet kuvvetli bir muhtar olur! Dolayısıyla Mürid’in esas kullanımı dışında iş yapar. Oysa Mürid isminden yararlanmada amaç şudur: İradeni öyle bir kuvvetlendireceksin ki, o irade o KİR’i söküp atsın! Sen o KİR’e âşık olduğun için ancak çok güçlü bir iradeyle ondan kurtulabilirsin. Diyelim ki, birisi bir hanımefendiye sevdalı ve bu çok sakıncalı bir sevda, o çok zararlı birisi. Allah cümlemizi muhafaza eder inşaAllah… Kişi kendisinden o sevdayı zor söker atar değil mi? Çevresi “kurtul bundan” diye tavsiyede bulunur ama elinde değildir, âşık! Aklı fikri onunla, sürekli onunla yatıyor kalkıyor. O yanlış aşkı söküp atabilmek için güçlü bir irade gerekir. Dünya Formatı da bu kire âşıktır! Yoksa bu Dünya Yaşantısı olmaz, dünyanın gereği budur! Onu söküp atabilmen için iradenin kuvvetli olması lazım. Mürid zikri bu amaçla önerilir ve uygulanır. Kişi bu Mürid Dosyası’nı bu amaçla açar kullanırsa o kiri temizler. Mürid Dosyasını Hakk yapıda değil de kirin içinde açarsanız onun iradesi kuvvetlenir, çaldığınız dosya kuvvetlenir.
Diğer esmalar da öyledir. Mesela Halim ismi! Tanrılığını ilan etmiş olan, Dünya Formatı’ndaki “A” yapı halim selim olamaz mı? Olur! Siz Halim zikri ile bu yapıyı halim selim bir kâfir yaparsınız. Ve “zikir işe yaradı, artık sesim soluğum çıkmıyor” dersiniz. Siz o yapıyı kuzu gibi kâfir yaptınız! Bu çok tehlikelidir! Halim ismi niye lazımdır? Halim ismi KADERLE DİDİŞMEMEK İÇİN lazımdır! Dikkat edin, tanrılığını ilan etmiş MUHTAR yapının en büyük düşmanı KADER’dir! O yapı kaderle didişir, işi gücü kaderle didişmektir! İşine gelir kaderin başını okşar, “sensiz olmuyor” der, “bazı şeyler sensiz olmuyor, bazen senden kaçılmıyor” der, uydurur durur. Ama aslında hep kaderle didişir. Halim selim olmayı kaderle didişmekten sıyrılmak için istemeliyiz. HAKK yapıdaki Halim Dosyası’nı açmayı başaran “kaderle” didişmez! İz Düşüm’le Vehmin Zulmetine alınmış Halim Dosyasını kuvvetlendirirsen “tanrılarla didişmez”sin, onlar sana “aferin” der, “adamın eline vur ekmeğini al, ne iyi” derler. Allah sana “aferin” demez! Allah indinde makbul olman için Kir’den temizlenmelisin. Ve Muhammedî Bakış dışında hiçbir bakış, düşünce, inanış seni bu kirden kurtaramaz, koruyamaz! Ne kadar felsefe ve inanış varsa hepsi bu kiri hoş göstermek içindir. Bu kirli yaşantıyı, elbisenin üzerindeki kirle yaşayan yapınızı sakin yapmak, hümanist yapmak içindir. Bu yüzden, Muhammedî Bakış dışında hiçbir felsefeden sakın öğüt almayın. Onlar hep bu muhtar yapıyı ehlileştirmek için varlar! Rodeo’da atlar vardır, üstüne kimseyi bindirmez. Bu Muhtar yapının da narsisti öyledir, narsistliğe doğru ilerleyenleri öyledir. O felsefeler bu narsist tanrıyı, üstüne insan bindiren uysal tanrıya (ehil ata) çevirirler. Adına meditasyon derler, Reiki derler, şunu derler, bunu derler… Onların hiç birinin Muhammedî Bakış’la ilişkisi yoktur, uzaktan yakından! Muhammedî Bakış Açısıyla kıyaslayıp; “onların düşünceleri de bize benziyor, onlar da Efendimizin söylediklerini söylüyorlar” deyip onları takdir etmek, sevmek, onları paylaşmak gaflettir, Efendimiz’i anlayamamaktır, kavrayamamaktır. Hatta Efendimiz (SAV)’e hakaret bile içerir…
“TANRI İLMİ”Nİ BİLEBİLMEK,
“BİR BİLEN”İ BULABİLMEK
Muhtariyet İddiası ile varlığını Allah’a eş ve ortak koşan ve bu Kâfir yapısını “A” Takdim Formu “BEN”le ifade eden ne yapar? Allah Yokmuş Gibi davranır. Eğer Allah’a inanıyorsa da sanki Allah VahidülEhadüsSamed Değilmiş Gibi davranır. En önemli özelliğidir bu! Böyle davranan Vehmin Zulmetidir ve o Hakk’a (HAKK yapıya) karşı SAĞIR, KÖR ve DİLSİZ’dir. Dosyaları İz Düşüm’le zulmete kopyalayan bu yapı İş’in Sahibi’ne karşı Sağır’dır, Kör’dür, Dilsiz’dir: Vurdumduymaz’dır. O’nun uyarılarını önemsemez ve uyarılarına cevap vermez! Çünkü Hakk’a ait malzemeleri gasp edip kendi uydurduğu yere geçirdi! Bunun sağır, kör ve dilsiz olan yaşantısından kurtulabilmesi için ne yapması gerekiyor? Batıl yaşantıdan kurtulabilmek, İz Düşüm dosyalarını fonksiyonsuz yapabilmek için TANRI İLMİ’ni uygulamak, gereğini yaşamak gerekiyor. O dosyaları bize tanıtıp, onlara format atıp, onları fonksiyonsuz hale getirecek ilim Tanrı İlmi’dir. Onunla karşılaştınız, şimdi onu uygulamak lazım…
Bu yolda çaba gösterenlerin aradıkları şeylerden birisi okuyacakları bir kaynak bulmaktır. “Ne okuyacağım?” diye kitapçı kitapçı dolaşırlar, insanların kitaplıklarına bakarlar; “ne okuyayım?” diye! Bu konuda, size “neyi ve kimi okumayacaksınız!”ı anlattık. Bu yolda kişiler bir de şunu bekler: Bir Bilen olsa da bana bir dokunsa, bir sihirli söz söylese, birden her şey değişiverse… Böyle düşünmesi çok normaldir. Çünkü bir arayış içerisinde ve arayışında samimi! Onun aradığı BİR BİLEN kimdir, nedir? “Bir Bilen” konuları bilen değildir! Konuları bilmek ne işe yarar ki! Hele günümüzde, bilmek artık parmağınızın ucunda! İnternete girince bir insandan öğrenemeyeceğiniz kadar çok şeyi öğreniyorsunuz. “Bir Bilen” sorduğun soruyu bilen değildir, senin çalıntı dosyalarını nasıl yok edeceğini bilendir! Batıl (İz Düşüm) Dosyalar herkeste farklıdır. Bir BİLEN’E RASTLAMAK o dosyaları anlayacak ve yok etme yöntemini seninle paylaşacak birisine ulaşmak demektir. HAKK’I bilen ve HAKK adına, HAKK için benim dosyalarımı fonksiyonsuz yapacak birisi: Bir Bilen budur! Bir kişi Tanrı İlmi’ni bilmiyorsa, Tanrılık İlanı’nın ne olduğunu bilmiyorsa, o size Bir Bilen olamaz! Nasıl olsun ki…
“B” İLMİNE ULAŞABİLMEK
TANRI İLMİ neden önemlidir? Tanrılık ilanını (La ilahe İllallah’ı) fark edip, gereğini çok iyi uygulayıp “B” ilmine ulaşmak için önemlidir! Tanrı ilmini uygulayan Talib yeni bir ilimle tanışır: “B” İlmi. “B” anlamını içeren yaşantının ilmine ulaşır. İLME ULAŞMAK o ilmi yaşamaya başlamak demektir. Bu yüzden ilk koşul tanrı ilmini uygulamaktır. Onu uygula uygulaya İz Düşüm (SOL) Dosyaları fonksiyonsuz hale getirilir. Böylece “B” ilmine ulaşırız, yani “B” ilmi dosyalarını aktif hale getiririz.
Tanrı denince akla Nefs-i Emmare gelir, bu yüzden Nefs-i Emmare’yi biraz görelim, tarifine netlik, açıklık getirelim. Nefs-i Emmare kötü davranan, kötü şeyler yapan, tabiatına uyan gibi tanımlanmaz. Nefs’in tarifini tam doğru yapamayanlar nefs-i emmareyi de yanlış tarif eder. Doğal! Çünkü nefsin tarifini tam yapmak için nefsi görmek lazım! İnsan ancak gördüğü şeyi tarif edebilir, gördüğünüz şeyi tarif edebilirsiniz. Nefs’i kısaca tanımlayalım, inşaAllah ileride sırf onu konu yapacağız. Nefsi iyi anlayabilmesi için kişinin önce; “ben hastayım, bünyemde kir var” itirafını yapıp kirden kurtulma, onu fonksiyonsuzlaştırma yoluna girmesi gerekir.
Bir hususta yarım kalmış çok önemli bir tanım var, onu buraya monte edelim. “Esfele Safiliyn yapının kopyalayıp zulmette kullandığı çalıntı dosyalar temizlenir de fonksiyonsuzlaşırsa ortaya çıkan yapı Veli’dir” dedik. Kurtulmak için mutlaka veli olmak mı lazım? Kurtulmuş olmanın en alt şartı o mu? İnşaAllah onu Fatır Suresi 32. Ayetle göreceğiz. Şu müjde çok önemlidir, pek çok önemlidir: Eğer bir kişi bu zulmet kirini fark eder, kabul eder ve o küfür kirinden, İz Düşüm’le oluşturulan çalıntı dosyalardan kurtulma gayreti ve yaşantısına girerse, o kul sistemde VELİ GİBİ MUAMELE görür. Bu yolda, bu önemli bir müjdedir, bunu ayetle göreceğiz inşaAllah.
Nefs-i Emmare’yi tarif edelim. Hep bahsettiğimiz Muhtar Yapı ne yapar? Yetki çerçevesinde emir verir, MUHTAR emir verendir. İşte Emmare’de öyle bir nefs var ki o nefs muhtar: Emir veriyor… Bu nefs hali nasıldır, bununla devam edelim inşaAllah.

 

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER