30 Ekim 2010 Cumartesi 03:00:00
  Türkiye Cumhuriyeti’nin en kutlu en önemli günü. Bu yıl kış erken bastırdı. Hava yağışlı olunca kutlamalar Atatürk Spor Salonu’na alındı. Tamam kutlamalar hava muhalefetine takıldı da, coşku nereye takıldı.
Afyonkarahisar’-da basın mensubu olarak takip ettiğim 7’nci Cumhuriyet Bayramı’nın haberlerini bugün tüm yerel gazetelerde geniş geniş işleyeceğiz. Hatta konu Cumhuriyet Bayramı yani milli duygular olduğundan coşku içinde kutlandı gibi cümleler kuracağız. Oysa bu yıl gerçekleştirilen kutlama benim bu şehirde gördüğüm en sönük bayramdı. Bayram coşkusunu yaşayamamış olmam bir yana bu satırları yazarken bile başka bir şehirdeki kutlamaları izlemeye gitmemiş olmanın pişmanlığını yaşıyorum.
Bu yıl Fenerbahçe maçına kadar Galatasaray’ı izleyen tüm yorumcular ruh yok, istek yok gibi cümleler kuruyordu. Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında ben de aynı duygulara kapıldım. Ne milli duygular ne de Cumhuriyet ruhu ve coşkusundan eser yoktu salonda. Örnek vermek gerekirse görevlilerin astığı bayraklar haricinde koca salonda elinde bir tane Türk Bayrağı tutan vatandaş ya da öğrenci göreme-dim.
Cumhuriyet Bayramı eleştirilir mi diye düşünebilirsiniz. Ama benim şikayeti geçen isyanım bayramın kutlanma şekline. Daha önceki yıllarda Atatürk Stadyum’unda hazırlanan ancak yağmur yüzünden iptal edilen, apar topar spor salonuna alınan ya da ertelenen kutlama da görmüştük de sanki isteksiz yapılan bir kutlama hiç görmemiştim. İsteksizce diyorum çünkü Cumhuriyet Bayramı’na göste-rilen ilgiyi gördüm. Daha doğrusu isyanım göremediklerime. Örneğin bir tek CHP Milletvekili Halil Ünlütepe vardı salonda. Peki bu şehrin başka milletvekili yok mu? Özellikle iktidar milletvekilleri bugün Kent Ormanı’nın açılışında 5 müjde verileceğinden sanırım tam kadro orada olacaklardır. Acaba Kent Ormanı Cumhuriyet’in Bayramı’ndan daha mı önemli.
Çevre ve Orman Bakanımız Veysel Eroğlu bugün ilimizde olacaklar. Lütfen pazartesi günü kendisinin programına katılanlara bakın, kaçı Cumhuriyet Bayramına katılmış. Bakan Eroğlu’nun programının yoğunluğunu ve gelememesini anlıyoruz ancak kendisi gelince programını hiç kaçırmayan çoğu bürokrat ve siyasiyi Cumhuriyet Bayramı’nda göremiyoruz. Hani şikayet etmek gibi olacak ama siz yokken hepsi arazi sayın bakanım.
İktidar Partisi’nin İl Başkanı Mehmet Zeybek’in bayram öncesi kutlama mesajını alamadığımız gibi kendisini de bayramda göremedik. CHP İl başkanı Ramazan Akgöz’den de bir kutlama almadık. Kendisi bayrama katılmış da olsa adında Cumhuriyet geçen bir partinin il başkanı Cumhuriyet’in bayramıyla ilgili nasıl kutlama mesajı göndermez anlayamıyorum. Sitemden çıktı artık isyan ediyorum Vali İmga’nın konuşması sırasında bir türlü susmayan çocuklara, çocukları başı boş bırakıp dışarı sigara içmeye çıkan öğretmenlere, koroya eşlik bile etmeyen gençlere, gençlerin eline tanesi 10 kuruş olan bir tane kağıt bayrak dağıtmayı akıl edemeyen yet-kililere…
Bir tek yetkililer mi hatalı? Afyonkarahisar Belediyesi dün Afyonkarahisarlılar’dan hoparlörler aracılığıyla evlere ve işyerlerine bayrak asılmasını rica etmişti. Valiliğimiz’in de bu konuda telkini olmuş. Her iki kurumu da duyarlılığından dolayı kutluyoruz. Buna aldırış etmeyen sevgili Afyonkarahisarlılar hepinize teessüflerimi bildiriyorum.
Bugün ulusal gazetelerin bölge sayfalarına okuyanlar özellikle Antalya’daki kutlama haberlerine baksın. Kurtuluşu bile olmayan, Atatürk’ün yaptığı iki ziyaretten birini kurtuluşu gibi kutlayan Antalya’da Cumhuriyet Bayramı nasıl kutlanmış. Bayramdan bir gün sonra İzmir’de olacağım. İzmir’de Ay Yıldızlı bayraklarla gelin gibi süslenen evlerin fotoğraflarını çekeceğim. Oysa geçen sene Cumhuriyet bayramı böyle kutlanmamıştı. Statta yapılan kutlamalardan sonra Kubat konseri olmuştu. Bayram coşkusu sonrasında da doyasıya yaşanmıştı. Kuruluş yıldönümlerine en ünlüsünden sanatçı getiren şirketlerimiz valiliğimize bu konuda bir destek sağlayamaz mıydı? Ellerinde onlarca yüzlerce bayrak bulunan Afyonkarahisarlı hep birlikte cumhuriyet şarkıları söyleyemez miydi? Gerçi para etmiyor artık vatan, millet, Sakarya… Nerden mi anladım. Bu sene sadece bir tane satıcı gelmişti Cumhuriyet’in bayramının kutlandığı Atatürk Spor Salonu’nun kapısının önüne. Onda da bayrak yoktu zaten. Sadece bayraklı balon vardı.
Bir Cumhuriyet Bayramı’nı daha geride bıraktık. Sadece 48 dakika süren kutlama sonrası içimde geleceğe dair umutsuzluktan başka hiçbir şey yok. Cumhuriyet’in 100’üncü yılına 13 yıl kaldı. Bakan Eroğlu’nun da dediği gibi dünyanın en gelişmiş 10 ülkesinden biri olur muyuz bilmem ama Cumhuriyet’in Kazanıldığı Topraklarda Cumhuriyet böyle kutlanmaya devam ederse 100’üncü yılda sadece tatil yapmak için bayram yaparız diye düşünüyorum. Hatta 100’üncü yılı da beklemeyelim isterseniz seneye hiç kutlamayalım…