ŞEYTANIN VE ŞEYTANİ GÜÇLERİN PEŞİNDEN GİTMEYİN

Cenâb-ı Hakk bizlere “Şeytanın, şeytan tıynetli ahlaksız azgınların, şeytâni güçlerin peşlerine takılmayın, izlerinden gitmeyin. Çünkü o size açık bir düşmandır…” der. .” (Bakara 2/168,)
Şeytanın dostları; fâsıklar, münâfıklar, inkârcılar ve tâğûtlardır. Hepsi de şeytanın isteği doğrultusunda Allah’ın emir ve yasaklarının aksini yapmak ve yaptırmak ve kendi fikirlerine/ideolojilerine bağlılık isterler. Böyle iken onlara gönüllü itaat etmek, Allah’a ortak koşmak olur. (Feyzü’l Furkan, Enam 6/121. Ayet mealinin dipnotu; H.T.Feyizli)
Bir Müslüman Allah’ın emirlerini “tarihseldir, yöreseldir, o emirler yedinci yüzyılda Arabistan’da yaşayanlar için geçerlidir, şimdi şu asırdayız vb.” diyerek değersiz ve geçersiz sayarsa küfre batmış olur.
Şeytanın insanı yoldan çıkarma yöntemlerinden birisi de çoğunluğun fikrinin ve gittiği yolun doğru olduğunu telkin etmektir. Bu duruma Kur’an-ı Kerimde şöyle dikkat çekilir:
“Yeryüzünde bulunanların çoğuna (çoğunluğa) uyacak olursan, Seni Allah yolundan saptırır, Onlar zandan başka bir şeye tâbi olmaz, yalandan başka söz de söylemezler” (Enâm 116) “İnsanların çoğu kâfirdir.” (Nahl(83) “Çoğu fâsıktır.” (Maide 49, 81,Tevbe 8, Hadid 16, 27); “Çoğu müşriktir.” (Rum 42); “Çoğu inanmaz, iman etmez. (Bakara 100, Hud 17, Rad 1); “Çoğu inkârcıdır. (İsra 89); Çoğu gâfildir. (Yunus 92); Çoğu şükretmez.” (Bakara 243, Yunus 60, Yusuf 38)
Yeryüzünde yaşayan insanların büyük bir çoğunluğu Müslüman olmayıp Allah’ı ve Allah’ın koyduğu hükümleri inkâr etmekle kâfir, O’na eş ve ortak koşmakla hem kâfir hem müşriktirler. Şeytanın ve şeytanlaşmış insan ve kadroların isteklerine uyup; çoğunluk böyle diye onlara uyanlar kâfir olur.
Müslüman olduğu halde çoğunluk içki içiyor, kumar oynuyor, yalan söylüyor, faiz yiyor, hırsızlık yapıyor, haram yiyor, beş vakit namaz kılmıyor, oruç tutmuyor diye aynı şeyleri yapanlar büyük günah işlemiş olurlar.
İslâmiyet, çoğunluğun koymuş olduğu hükümlere ve gittiği yola tabi olmayı yasaklar ve Allah’ın koymuş olduğu hükümlere tabi olmayı ve gösterdiği yolda yürümeyi emreder
Şeytan ve ona tapanların biricik düşmanı ise Allah ’ın emirlerine teslim olan inançlı ve imanlı kadrolardır. Öncelikli mücadelesi de yine onlarladır. İşte yüce Allah, insanları böylece uyarmaktadır:
“Ey insanlar! Yeryüzündeki nimetlerimin helâlinden, temizinden yiyin. Şeytanın, şeytan tıynetli ahlaksız azgınların, şeytâni güçlerin peşlerine takılmayın, izlerinden gitmeyin. Çünkü o size açık bir düşmandır; Şeytan ve şeytâni güçler size, kötülüğü, meşrû olmayan şehevî fiilleri, gayri meşrû ilişkileri, zinayı, haddi aşmayı, cimriliği, ahlâksızlığı ve Allah hakkında bilmediğiniz, bilemediğiniz şeyleri söylemenizi emrederek size rehberlik eder.” (Bakara 2/168, 169)