Nöbetçi Eczaneler
Saadet Partisi (SP) Afyonkarahisar Merkez İlçe Başkanı Orhan Arslan ve yönetim kurulu üyeleri dün öğlen partide basın toplantısı düzenledi. Arslan, yerel ve genel gündeme yönelik görüşlerini aktardı.
“TOPLAM YOLCU SAYISI 23 MİLYON”
Geçtiğimiz hafta AF-RAY ile ilgili açıklama yapacağı duyurusunu hatırlatan Arslan, “Önce o konuya değinelim. Şunu daha önce de söylemiştim ama tekrar söylemek de fayda görüyorum. Bir defa şunu herkes bilsin ki SP olarak her zaman güzelin, doğrunun, faydalının yanındayız, destekleriz. Güzelin, doğrunun ve faydalının başkalarından gelmesi emin olun bizi rahatsız etmez, aksine memnun eder. AF-RAY konusunda da bizim bakış açımız aynı şekildedir. Bir işin faydalı ya da zararlı olduğunu görebilmek için hesaplamanın iyi yapılması gerekir. Ülkemizde tramvay kullanan 12 tane il var. Bunların hepsi de büyükşehir. Nüfusları ise İstanbul, Ankara ve İzmir hariç tutularak söylüyorum 1,5 milyon ile 3 milyon arasında. Afyonumuzun nüfusu ise 725 bin. Merkezdeki nüfus 300 bin civarındadır. Ayrıca raylı sistemle taşınan yolcu sayılarına da bakacak olursak bize en yakın nüfusa sahip olan il Eskişehir’de 2017 yılında taşınan yolcu sayısı 42 milyon kişi. Bizim şehrimizde yıllık taşınan yolcu sayısı ise otobüs ile 5 milyon, minibüsle taşınan 18 milyon olmak üzere toplam 23 milyon. Bu söylediğimiz rakam şehrimizin bütün semtleri dâhil toplam taşınan yolcu sayısıdır.” dedi.
“TAHMİNEN KAÇ YOLCU TAŞINACAK?”
Minibüs ve otobüs olmadan tek başına şehrin tüm yolcularının tramvay kullanması halinde maksimum yolcu sayısının 23 milyon civarında olduğunu belirten Arslan, “ANS-çarşı arsındaki yolcu potansiyeli ise 2,5 milyon civarındadır. Bu rakam şehir içi ile ANS arsındaki rakamdır. Yapılacak olan AF-RAY birinci etap ise gar ile ANS arasında olacağı söylenmektedir. Buradan yetkililere sormak istiyorum; bu hatta kaç yolcu taşıyacağınızı tahmin ediyorsunuz? Şöyle bir deneme yapın isterseniz, gar-ANS arasına birkaç otobüs koyun, bir müddet çalıştırın ve bakın bakalım masrafları çıkartabiliyor mu yoksa zarar mı ediyor? Yetkililerle yaptığımız görüşmelerde çok düşük bir maliyetle bu etabı tamamlayacaklarını söylüyorlar. Biz de diyoruz ki, tramvay gibi bir hizmette dikkat edilmesi gereken en önemli husus taşıyacağınız yolcu sayısıdır. Yapım maliyeti ve işletme maliyetlerini iyi hesap etmeden, tramvay medeniyettir, gelişmişlik ölçüsüdür gibi boş düşüncelerle bu işin yapılması kabul edilemez. Zafer havalimanının durumu ortadadır. Hava limanı da medeniyet ama çalışmayınca zararı hep birlikte ödüyoruz, medeniyet diye bize bir faydası olmuyor. Şu anda Belediye otobüslerinin bile zarar ettiği bir ortamda daha yüksek maliyetli bir işe kalkışmak sizce doğru mu? Buraya harcayacağımız para ile şehrimizin birinci problemi olan trafik sorununa çözüm bulmaya çalışmak daha doğru olmaz mı? İnancımız gereği olan uyarımızı yaptığımızı düşünüyorum. Bu konuda ki takdiri halkımıza ve yetkililere bırakıyorum.” diye konuştu.
“İKİ ÇOCUKLU BİR ANNEYE BAKAMADIK MI?”
Geçtiğimiz hafta iki çocuklu bir Uygur annenin, idam edilmesi ihtimali çok yüksek olmasına rağmen Çin’e iade edildiği haberlerinin yer aldığını belirten Arslan, “Göç İdaresi önce iade edilmediğini sonradan Tacikistan’a iade edildiğini söyledi. Bir defa bu devlet ciddiyetine yakışmayan bir tavırdır. İkili ilişkilerimizde bile hiç yeri olmayan önce başka sonra başka türlü konuşmak devlet kurumlarında dayanılmaz oluyor. Ayrıca şunu da sormadan geçemeyeceğim, yaklaşık 4 milyon Suriyeliye bakıyorken iki çocuk ve bir anneye bakamıyor muyuz?” şeklinde konuştu.
“ALTIN DOĞAYA EN AZ ZARAR
VEREREK ÇIKARTILMALI!”
Kaz Dağlarında altın çıkartma faaliyetinde bulunulurken kesilen ağaçlar için tepkilerin sürdüğünü hatırlatan Arslan şu ifadelere yer verdi:
“Ancak ağaç kadar önemli bir diğer husus ise uzmanların altın çıkartmak için kullanılan siyanürün son derece tehlikeli olduğunu söylemeleridir. Kullanılan bu siyanürün yeraltı su kaynaklarımıza zarar vereceğini, tarımda ve içme suyu olarak kullanılamaz hale getireceğini söylüyorlar. Altın çıkartılmasına karşı değiliz. Bunun biraz pahalı olsa da daha zararsız olan yolu yapılması gerekir. Ayrıca halkımızın da şunu merak ettiğini düşünüyorum. ‘Biz ülkemizin yeraltı madenlerini düzgünce kullanabilsek belki dünyanın en zengin ülkesi oluruz’ dediğimizde bize ‘Lozan Antlaşması var, 2023’e kadar madenlerimizi çıkartamıyoruz’ diyorlardı. Şimdi nasıl çıkartıyoruz acaba?”
“SAYIN ŞENTOP’TA ASGARİ
ÜCRETLE GEÇİNMEYİ DENESİN”
TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un “Milletvekillerine asgari ücret verilsin, milletvekilliği yapabilen varsa gelsin yapsın o zaman” sözlerine değinen Arslan, “Elbette milletvekillerine yeteri kadar maaş verilmeli. Burada söylenmek istenen şey asgari ücretin düşük olmasıdır. Biz kendisine diyoruz ki, Sayın Şentop, siz de birisi üniversitede okuyan, diğeri lisede okuyan dört kişilik bir aile reisi olarak gelin asgari ücretle geçinin.” ifadelerini kullandı.
“ÜRETMEDEN KALKINMAK MÜMKÜN DEĞİL”
Doğalgaz ve sigaraya zam geldiğini belirten Arslan şöyle konuştu:
“Devletin vatandaşını bir kaynak gibi görmesi üzücü bir durumdur. İnsan şu soruyu sormak durumunda buluyor kendisini, devlet insan için mi, insan devlet için mi? Elbette devlet insan için. İktidardakiler ‘İtibardan tasarruf olmaz’ diyerek lüks ve şatafattan vazgeçmezse, ‘Bizden olsun çamurdan olsun’ diyerek torpille kendi adamlarını işe yerleştirip liyakati esas almaz ise, âlim diye adlandırılanlar ‘yolsuzluk hırsızlık değildir’ değil diye fetva vermeye devam ederse durum zor. Vatandaş olarak bizler ‘bundan daha iyisi mi var?’ diyerek bunlara destek vermeye devam edersek yarınımız bugünden daha zor olacaktır. İktidar lüks ve şatafattan kurtulup kaynaklarımızı üretime kullanmalıdır. Üretime yönelik olmayan her yatırım bizce israftır.”
“BİZİM İNSANIMIZ DEĞERSİZ Mİ?”
Romanya’da 15 yaşındaki bir kıza tecavüz olayı sonrasında İçişleri Bakanının, Emniyet Genel Müdürünün görevden alındığını aktaran Arslan şunları söyledi:
“Arkasından Eğitim Bakanının yaptığı yorum nedeniyle görevden alındığı açıklandı. Görevden alanları tebrik ediyorum. Ağır bir hata yapanı bu benim adamım diye kollamaya kalkarsanız daha büyük ve daha çok hatanın yapılması için zemin hazırlamış olursunuz. Hata ve suçların engellemek için yapılması gereken adaletin gereğini süratle yerine getirmektir. Adil ve en az suçun işlendiği yaşanabilir bir Türkiye’yi görebilmeyi diliyorum.”
>> Burcu AYDIN’ın Haberi