Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Kemal DEMİRKIRKAN

SORU ÇOK, CEVAP YOK

Nerdeyse tamamı iktidar belediyelerinin karıştığı, insan kaçakçılığına uzanan olay giderek büyüyor. Olayın içinde belediye görevlileri var, üst düzey devlet yöneticisi var, seçilmişler var, insan kaçakçılığı var, para var, rüşvet var. Var oğlu var. Devlet görevlilerine verilen Gri pasaport “ortalık malı” olmuş. Kılıfına uydurup, önüne gelene vermişler. Soru çok. Cevap yok.
Merkez Bankası kasasında olması gereken 120 Milyar doların akıbeti ise başka bir soru. Yaklaşık 2 yıllık bir süreçte adeta buharlaşan 128 milyar dolara ne olduğu tam bir muamma? Muhalefet, ısrarla sorduğu bu soruya bir türlü tatmin edici cevap alamadı. Üstelik cevap alamadığı gibi demokratik hakkını kullanarak parti binalarına astığı afişler bile toplatıldı. Bu cevap niye önemli? Çünkü o para, bizim paramız. Seksen beş milyonun parası. Kısa süreliğine yetki verdiğiz iktidar sahiplerinden tek kör kuruşun hesabını sormak ve cevap istemek hepimizin en doğal hakkı. Bu hesabı soranlara terörist muamelesi yapmak da neyin nesi!
Sonuçta, gri pasaportla ilçe belediyeleri aracılığıyla yüzlerce kişiyi yurtdışına kaçıran belediyelerin ne yaptığının araştırılmasını bekliyorduk. Olmadı. Boğaziçi protestolarında, Amirallerin bildirisinde gece yarılarına kadar çalışan İç İşleri Bakanlığı bu olayda nedense, atalete büründü. Son anda olayı genişletip, dikkatleri AKP’li Belediyelerden uzaklaştırarak soruşturma başlatılmış. Sonuçları merakla bekliyoruz.
“128 milyar dolar nereye gitti” diyenler makul bir cevap bekliyordu. Olmadı. Ta ki Bakan Lütfi Elvan’ın dün verdiği röportaja kadar. Sayın bakan mealen “Merkez Bankası konuyla ilgili tüm bilgileri açıklamalı. Şaibeler ortadan kalkmalı” dedi. Bakan’ın söylediği yapılacak mı? Bekliyoruz.
AKSİ HALDE!
Bunları araştırmayan iktidar neyi araştırıyor? Elinde silahı olmayan, emir komuta zincirinin dışındaki emekli amiraller darbe yapacakmış ya, “Amirallerin kaleme aldıkları metin niye gece yarısı yayınlanmış?” “Aksi halde” ne demekmiş? sorularını araştırıp, gündemi meşgul ediyor. Madem, emekli amiraller darbe yapacaktı, niye salıverildi? Amirallere yapılan büyük bir ayıptır. Bu olay sadece göz bebeğimiz Silahlı Kuvvetlerimize olan güvenin sarsılmasına yarar. Bu olay Karadeniz’e çıkmak için bahane arayan Amerika’yı sevindirir. Bu olay Akdeniz’de dilediği gibi fink atan Yunanistan’ı sevindirir. Bu olay FETÖ’yü sevindirir. Size de yoktan var ettiğiniz bir konuda, sevinçlere ortak olmak düşer.
SEÇTİĞİMİZ VEKİLLER NERDE?
İnsan kaçakçılığı yapılıyor. Ses yok. “128 Milyar nerede” deniyor. Ses yok. Kendi şirketinden Bakanlığına, milyonlarca lira tutarında dezenfektan satan Ticaret Bakanı’ndan, ses yok. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bağışladığı 50 atı kaybeden belediye sanki bizim belediyemiz değil. Hiçbir bakanlıktan, bakandan ve milletvekilinden ses çıkmıyor. Seçtiğimiz vekiller; “ülkede kıyamet koparken, yolsuzluk, hırsızlık, fukaralık, adaletsizlik, insan kaçakçılığı, en önemlisi Corona salgını başını almış giderken ne yapıyorsunuz?” Nerdesiniz? Her şey tek bir kişi de bitiyorsa siz ne iş yaparsınız? Sahi, size neden maaş veriyoruz? Hani Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, “Millet’in hakimiyeti” demekti. Milletin de, vekillerinin de sesi kısıldı.
***
TOBB-ATSO, ŞİMDİ DEĞİSE NE ZAMAN
Yap-İşlet-Devret sistemiyle yapılan Zafer Bölge Havaalanı, işletici firmaya yapılan garanti ödemeler nedeniyle sürekli gündemde. Üstelik 2020 yılından beri uçuşlar da yapılmıyordu. Geçtiğimiz hafta Afyon Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Hüsnü Serteser THY ile anlaşmaya varıldığını, uçuşların yeniden başlayacağını müjdeledi. Haberde detayları verilmemekle birlikte ATSO’nun Türk Hava Yollarına belirli sayıda yolcu garantisi verdiğini tahmin etmek güç değil. Elini taşın altına koyan ATSO başkanına, otel sahiplerine teşekkür ederiz. Ancak Ticaret Odası’nın asli görevi odaya bağlı iş insanlarını, KOBİ’leri desteklemek değil mi? Pandemi süresince Kredi Garanti Fonundan açılan geri ödemeli krediler dışında destek alamayan KOBİ’ler zor durumda. ATSO yöneticileri, çok zor günler geçiren iş insanlarına destek olmayı düşünmezler mi? Türkiye Odalar Borsalar Birliği üyelerinden gelen aidatlar nedeniyle elinde bulundurduğu ciddi ekonomik gücü bu dönemde üyeleriyle paylaşmayı düşünmez mi? Şimdi değilse ne zaman?
Son Söz; “Her siyasi parti, kendi yalanını yutarken ölür.” John Arbuthnot

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER